Nikaragua Ayaklanmasının Yıldönümü: Yeni Bir Nikaragua İçin Savaşacağız! (Elmer Rosales / Ariana McGuire)

Nikaragua Ayaklanmasının Yıldönümü: Yeni Bir Nikaragua İçin Savaşacağız! (Elmer Rosales / Ariana McGuire)

Bu yazı ilk olarak Anticapitalistas en Red‘in internet sitesinde yayınlanmıştır.

Image result for nicaragua protests

Elmer Rosales / Ariana McGuire
Anticapitalist Network – Nikaragua

Nisan 2018’deki başkaldırı, IMF tarafından teşvik edilen ve Ortega-Murillo tarafından uygulamaya konulan sosyal güvenlik reformuna karşı başladı. Ortega ve Murillo iktidarı, bir kez daha, Nikaragua halkının aleyhine olacak her türlü konuda emperyalizmin yanında olduğunu gösterirken; sol bir iktidarın karşıtı olduklarını kanıtladılar.

Protestolar şiddetli polis saldırıları karşısında hızla sloganlarını değiştirdiler; Ortega ve Murillo’nun (Ç.N. Ortega’nın Başkan Yardımcılığı’na getirdiği eşi Rosario Murillo) istifasını, saldırıların kurbanları için adalet ve devletin etkili bir demokratikleşmesini talep ettiler. Nikaragua gençliği özellikle ulusal polis tarafından açılan ateşle yüz yüze kalan, farklı üniversitelerden gelen ve halkla beraber barikatları yükselten üniversite öğrencilerinin de katılımıyla eylemlere öncülük etti. 2013 yılından bu yana iktidar partisinin (Ç.N. FSLN – Sandinista Ulusal Kurtuluş Cephesi) boyun eğdirme politikalarına karşı mücadele eden kırsal kanal karşıtı hareket de ülkenin büyük bölümünde barikatları yükseltti. Geçen Mayıs ayında direnen sosyal gruplar (işçiler, gençlik ve kırsal bölgelerde yaşayanlar) ülkenin % 85’ini felç ettiler. ANPDH’ye göre (Ç.N. Nikaragua İnsan Hakları Örgütü) Nisan ayından bu yana, diktatörlüğün insanlığa karşı işlediği suçlar 500 kişinin yaşamına mal oldu. Politik Mahkûmlara Özgürlük Komitesi’nin rakamlarına göre en az 780 kişi tutuklandı, binlerce kişi yaralandı, çok sayıda kişi rejim tarafından kaybedildi ve 70 bin kişi iltica etmek zorunda kaldı.

Cezasızlık Diyaloğu ve Reddimiz

Aktif direnişle geçen bir yıl içerisinde iki kez ulusal diyalog girişimi oldu. İlki, 2018 Mayıs’ından Temmuz’una kadar. Bu süreçte Ortega’nın başı sıkışmasına ve kitlesel hareketin basıncına rağmen, sonuç oldukça kötü oldu: Diktatörlük nefes alma imkânı buldu ve Ortega-Murillo ikilisi tarafından hazırlanan “Temizlik Operasyonu” yürürlüğe kondu. Ulusal polis ve FSLN’ye bağlı paramiliter gruplar tarafından ulusal çapta kurşun ve terörle yürütülen operasyon hareketi, kitlesel yürüyüşleri, barikatları ve üniversitelerle, şehirlerdeki işgalleri ezdi. Müzakerelerin kapanmasına rağmen, diktatörlük ve sermaye grupları arasındaki ilişki sürdü. 2007 yılından bu yana Ortega ile birlikte ülkeyi yöneten büyük patronlar, halkın kanlı diktatörlüğe karşı verdiği mücadelenin önündeki en büyük engel oldu. Şubat 2019’da büyük patronlar ve diktatörlük arasındaki görüşmeler kamuoyuna açıklandı ve rejim müzakerelerin yeniden başladığını duyurdu; fakat bu kez Vatikan’ın elçisi olan kardinallerin himayesinde, kapalı kapılar ardında burjuva bir çoğunluk ile tamamen ezilen gruplara karşı bir cephe olarak… Bu kez amaç rejimin suçlularıyla önceden ayarlanmış bir geçiş süreci hazırlamak, kitlesel hareketleri boykot etmek ve uluslararası baskı ve yaptırımları ertelemek oldu. Adalet ve Demokrasi için Sivil İttifak içerisindeki özel sermaye grupları ve Vatikan, rejimin ve ayrıcalıklı sınıfların çıkarlarının komple çöküşüne neden olabilecek sokaktaki kitlesel halk hareketlerini engelleyebilmek için, kâğıt üzerinde rejimin Nikaragua Anayasası’nda belirtilen haklara saygı duyacağını vaad eden bir anlaşma imzalayarak rejimin kirli yüzünü yıkamak istiyorlar.

Siyasi mahkûmlar baskının en kötüsüne göğüs geriyorlar, uzun zamandır rejimin hapishanelerinden dışarıya sayısız insanlık dışı işkence haberi geliyor. Fakat onlar direniyorlar ve sessiz kalmayacaklar. Hapishanelerde örgütleniyorlar, demir parmaklıklardan sızıp gelen eylemler bize onların kararlılıklarını hatırlatıyor, bu nedenle pes etmeyeceğiz, bu nedenle ne onların özgürlükleri ne de katledilen kardeşlerimizin kanları üzerinden pazarlık yapmayacağız. 8 politik mahkûmun 24 Şubat’tan 13 Mart’a kadar süren açlık grevine gitmesi bunun bir göstergesidir. Zaten her şeylerini vermiş olan politik mahkûmların kendilerini duyurabilmek, derhal serbest bırakılmalarını talep etmek ve çığlıkları altında müzakere edilen yeni anlaşmayı ifşa etmek için kullanabilecekleri sadece yaşamları kaldı. Onlar ayrıca kendilerinden müzakere sürecini engellediği için açlık grevini sonlandırmalarını isteyen Papalık elçilerini de teşhir ettiler.

Hareketi Sürdürmek ve Politik Bir alternatif İnşa Etmek

Devlet terörünün kurbanları için gerçek ve bütünsel bir adaletin uygulanması ve Nikaragua’nın yeniden inşası için olduğu kadar Nikaragualıların talep ettiği özgürlükleri garanti altına alabilmesi için diktatörlük ve sermaye sınıflarıyla diyalog mümkün görünmemektedir. Rejimi kurtaracak ve onun ayrıcalıklarını koruyacak bir diyalog istemiyoruz. Tutsak edilen kardeşlerimizin özgürlüğü pazarlık mezesi değildir, bu tartışılamaz. Bu taleplerimizi erken seçimlerde ülkemizde yoksulluk, sefalet ve adaletsizliği yönetecek yeni bir hükümet seçerek kazanamayız. Nikaragua’nın radikal dönüşümü ancak özgür bir seçim ve demokratik bir kurucu meclisle birlikte sokaklarda yürütülecek kitlesel bir mücadeleyle mümkün olacaktır. İnsanların yeni sosyal, politik ve ekonomik meseleleri tartışabileceği; liderlerin kapalı kapılar ardındaki anlaşmaları olmadan, bilinçli ve mücadeleye atılmış insanların oluşturacağı katılımcı bir cephe… Acil olarak IMF ile ilişkilerin kesilmesi, ücretler için bütçe, eğitim ve sağlığa erişim, yeni bir toprak reformu, diktatörlük arşivlerinin açılması, devletin baskı aygıtlarının dağıtılması, yönetim ve yargı pozisyonlarının insanlar tarafından seçilebildiği, kamu yöneticilerinin gerektiğinde geri çağrılabildiği ve ayrıcalıklarının bulunmadığı bir adalet ve politika reformunun yapılması ve kilisenin devletle ayrıştırılmasını sağlayacak bir programı yükseltmeliyiz. Bütün insanlar, özellikle de politik tutsaklar, katledilen eylemciler, onların büyük çoğunluğu Politik Tutsaklara Özgürlük Komitesi ve Nisan Anneleri Birliği içerisinde yer alan aileleri gibi insanlığa karşı işlenen suçların kurbanları şu dört önemli konuda gerçek bir adaleti hak etmektedir: Hafıza, gerçek, bütün zararların tazmini, insanlığa karşı işlenen suçların ve devlet terörünün tekrarlanmaması. Bunlar Ortega-Murillo ve insanlığa karşı suç işleyen diğerlerinin yargılanmasının neden gerekli olduğunu göstermektedir. Bu ajandayı gerçekleştirmek için bir kurucu meclis ve kapitalistlerden, baskıcılardan ve Vatikan’dan ayrı bir çözüm zorunludur. Bizim amacımız devrim için her şeyini veren işçilerin, köylülerin ve gençliğin iktidarı için savaşmak olmalıdır. Bunun için antikapitalist, feminist ve enternasyonalist bir örgüt inşa etmeliyiz. Bu anlamda genç aktivistlere, Nikaragua’daki ve sürgündeki sosyal hareketlere, Antikapitalist Network’ün militanlarına çağrıda bulunuyoruz: Bu stratejiyi Nikaragua, tüm bölge ve dünya için yükseltelim!

KATEGORİLER