Madame Coco’da Emekçileri İsyanda!
Perakende sektöründe çalışan emekçilere yönelik saldırılar sürüyor. Güvencesiz ve ağır çalışma şartlarının hâkim olduğu sektörde her gün yeni bir hak ihlali haberi geliyor. Bunun son örneği Madam Coco’da yaşananlar. Madam Coco emekçileri uzun bir süredir hak ihlallerine karşı tepkilerini yükseltiyorlardı. Uzun ve yorucu çalışma saatleri, sebepli sebepsiz kesilen ve geç ödenen ücretler, sürgünler, mobbing…
Madam Coco emekçileri bu şartlara karşı açık mektup yayınlayarak Madam Coco’yu teşhir ederken, dayanışmayı büyütmeye çağırıyorlar:
“Özellikle büyük şehirlerde yaşayanlar Madame Coco’yu iyi bilir. Bizler, her bir AVM’de, büyük caddelerde, meydanlarda karşınıza çıkan bu ev tekstili mağazasında sizleri her zaman güleryüzle karşılamak zorunda olan Madame Coco işçileriyiz. “Güleryüzle karşılamak zorunda” diyoruz çünkü, gün içinde işyerinde yaşadıklarımız aslında hiçbirimizde gülecek hal bırakmıyor. Madame Coco mağazalarının sıcak ve samimi ortamının arka yüzünde günler geceler boyu çalışmak zorunda kalıp, fazla mesai ücretlerini dahi alamayan, mobbing ve baskıyla karşı karşıya kalan, uzun çalışma saatlerinde neredeyse hiç mola kullanamayan, öğle yemeğini dahi beş dakikada yemek zorunda kalan işçiler, yani bizler varız.
Tıpkı markanın adı gibi, oluşturulan ortam da bir yanılsamadan ibaret… Bilmeyenler için ekleyelim, Madame Coco bir Fransız markası olmadığı gibi, sahibi de Adanalı İlhan Tanacı…
Çoğumuz asgari ücretle çalışıyoruz. Üstelik müşterilerin mağazada dolaşırken yanlışlıkla kırdığı ürünlerin parası bile çoğunlukla bizlerden kesiliyor. Madame Coco maliyeti yüksek olur diye, ürünlere alarm dahi koymuyor ve hırsızlıklar nedeniyle oluşan açıklar da bilin bakalım nasıl karşılanıyor? Elbette yine önemli bölümü bizlerin üç kuruş ücretinden…
Mağazalarda eksik personelle çalışıyoruz. Müşteriyle ilgilenmekten vakit bulduğumuz zamanlarda mola yapmak yerine ya depoya koşmak zorundayız, ya temizlik yapmaya. Kimi mağazalarda tuvaletleri dahi bizler temizliyoruz. Üstelik ekonomik kriz döneminde, ürünlerin fiyatlarının hızla yükseltilmesi iş yükümüzü daha da artırdı. Değişen fiyatlara uygun etiketleri takmaya dahi yetişemedik. Ürünlerin üzerindeki etikete göre yapılan ödemeler nedeniyle çıkan açıklar da yine önemli ölçüde bizlere yükleniyor.
“Bunca sorun vardı da, bu güne kadar neden sustunuz” diye sorabilirsiniz. Çünkü tek başımıza bulabildiğimiz çözüm, işi bırakmak oldu. Pek çok arkadaşımız bu yoğun iş yükü ve ödenmeyen hakları nedeniyle işi bıraktı, başka yerlerde işe girdi. Bizler ise istifa edip gitmeyeceğiz. Bunun yerine bir araya geldik ve hakkımızı arıyoruz.
Büyük bir fabrikanın işçileri değiliz. Her bir mağazada sadece birkaç kişi çalışıyoruz. Yaşanan sorunlara karşı sadece bir mağazanın çalışanları olarak sesimizi çıkarsak, açık ki ya kovulur ya rotasyon adı altında sürgün edilir ya da istifaya zorlanırız. Yönetim de buna güveniyor ve hukuk dışı pek çok uygulamayla karşı karşıya kalıyoruz. Zannediyorlar ki, bunca mağazada çalışan işçiler olarak birbirimizi bulamayız, sorunlarımızı konuşamayız. Zannediyorlar ki, hepimiz birbirimizi rakip görüyoruz, bir araya gelemeyiz, hakkımızı ortak biçimde arayamayız.
Yanılıyorlar. Tek başına sorunları çözemeyeceğinin bilincinde olan Madame Coco işçileri artık yan yana geliyor. Çünkü artık bu çalışma koşulları canımıza yetti. Bizler pek çok mağazadan Madame Coco çalışanları bir araya geldik ve yasal haklarımızı talep ediyoruz. Aynı sorunları yaşayan Madame Coco işçisi diğer arkadaşlarımıza sesleniyoruz.
Bizler mağazalarda yaşananları teşhir etmeye ve bir arada durmaya devam edeceğiz. Sizler de Patronların Ensesindeyiz Ağı üzerinden bizimle irtibata geçebilirsiniz. Unutmayın ki, birlikte güçlüyüz ve ancak birlikte hareket ederek kazanabiliriz.”