Ocak Ayı İş Cinayetleri Raporu: İşçiye ya Ölüm ya Sefalet!

Ocak Ayı İş Cinayetleri Raporu: İşçiye ya Ölüm ya Sefalet!

Türkiye’de işçiler hergün daha güvencesiz ve zor koşullarda çalışıyor. Bir yanda da işsizlik, hayat pahalılığı, yoksulluk ve geçim derdi yakın zamanda pek çok örneğini gördüğümüz gibi intihar ve kendini yakma eylemleriyle emekçilerin ne kadar zor koşullarda hayatta kalma mücadelesi verdiğini gösteriyor. İş cinayetleri de cabası. Hergün pek çok sektörde önlenebilir kazalardan hayatlar sönüyor. İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Meclisi (İSİG), ocak ayı iş cinayetleri raporunu açıkladı. İSİG’in ulusal ve yerel basından; yüzde 10’unu ise işçilerin mesai arkadaşları, aileleri, iş güvenliği uzmanları, işyeri hekimleri ve sendikalardan aldığı bilgilere göre  Ocak ayında en az 141 emekçi iş cinayetlerinde yaşamını yitirdi.

Hayatını Kaybeden 141 İşçiden 130’u Sendikasız

İSİG’in yayınladığı raporda, hayatını kaybeden emekçiler ile ilgili şu bilgilere yer verildi:

– 141 emekçinin 120’si ücretli (işçi ve memur), 21’i kendi nam ve hesabına çalışanlardan (çiftçi ve esnaf) oluşuyor.

– Ölenlerin 2’si kadın işçi, 139’u erkek işçi.

– 2’si 14 yaş ve altında olmak üzere 5 çocuk çalışırken can verdi.

– Savaş nedeniyle yurtlarından gelen 10 mülteci/göçmen işçi yaşamını yitirdi. Mülteci/göçmen işçilerin 5’i Suriyeli, 2’si Afgan, 2’si Pakistanlı ve 1’i Tacik.

– Ölümler en çok inşaat, tarım, metal, taşımacılık ve belediye/genel işler işkollarında gerçekleşti.

– En fazla ölüm nedeni yüksekten düşme, trafik/servis kazası ve ezilme/göçük.

– En çok iş cinayeti İstanbul, Bursa, Antalya, Kocaeli, Konya, Adana, Aydın ve İzmir’de yaşandı.

– Ölenlerin 11’i (yüzde 8) sendikalı işçi, 130 işçi ise (yüzde 92) sendikasız. Sendikalı işçiler gıda, madencilik, metal, enerji, taşımacılık ve belediye işkollarında çalışıyorlardı.

İşçiler neden intihar ediyor?

İSİG Raporu yoğun sömürü altında insanca yaşama koşullarından giderek uzaklaşan emekçilerin bu duruma katlanamaması sonucunda intiharların yaşandığına dikkat çekmiş. Raporda;

1- Günde 10-16 saat arasında çalışmış olmak, 
2- 4 hafta üst üste ortalama 65 saat ve üzerinde çalışmış olmak, 
3- 8 hafta üst üste 60 saat ve üzerinde çalışmış olmak.
 
gibi yoğun ve esnek sömürü koşullarına işaret eden maddelerin uluslararası işçi hareketinin intiharı tetikleyen nedenler olarak kabul ettiği gösterilmiş. Türkiye’de işçiler borç, mobbing ve işsizlik nedeniyle intihar ediyorlar. Raporda işe bağlı intihar girişiminde bulunmadan önce işçilerde depresyon, tükenmişlik sendromu, kronik yorgunluk ve muhakeme yeteneğini yitirme gibi zihinsel belirtiler görüldüğü, bu belirtilerin beraberinde çalışanlarda baş ağrısı, mide ağrısı, ishal, kabızlık, hafif ateş gibi fiziksel belirtiler de ortaya çıkabildiği vurgulanmış.
 
Tespit edilebildiği kadarıyla
2013 yılında en az 15 işçi,
2014 yılında en az 25 işçi,
2015 yılında en az 59 işçi,
2016 yılında en az 90 işçi, 
2017 yılında ise en az 89 işçi işyeri içinde (işyeri dışında ise işe bağlı olarak) intihar ederek yaşamını yitirdi.
 
AKP iktidara gekdiği günden bugüne neoliberal programın azgın uygulayıcısı olarak sendikasız ve güvencesiz çalıştırmanın yanında işçileri yoğun sömürü ve baskı altında çalıştırıyor. 6 kez uzatılan OHAL de bu durumun perçinleyicisi durumunda. 100 yıl önce işçi sınıfının mücadeleleriyle kazanılan 8 saatlik iş günü bugün tekrar işçi sınıfının önünde bir problem olarak duruyor. Çoğu 10-12 saat çalışarak ayın sonunu zor getiren emekçiler bir yandan işsizlik tehdidi bir yandan da yoksulluk ve geçim derdi nedeniyle sıkışmış hissediyor. İSİG meclisinin ortaya koyduğu veriler bu durumu açıklar nitelikte. Fakat tablonun diğer yanında da artık sıkça karşılaştığımızı üzere kendisine dayatılan hayat koşullarına karşı isyan eden pek çok emekçi de var, hatta örgütlü şekilde hareket edildiğinde OHAL gibi hak gasplarının oldukça ağır yaşandığı bir dönem de kazanım da sağlanabiliyor.

 

ETİKETLER