ODTÜ’de Öğrencilere Yönelik Yeni Kısıtlama; Turnike Sistemi

ODTÜ’de Öğrencilere Yönelik Yeni Kısıtlama; Turnike Sistemi

ODTÜ Genel Sekreterliği tarafından yapılan duyuruya göre okula giriş ve çıkışları denetlemek için 1 Şubat 2018 itibariyle ODTÜ’de turnike uygulaması başladı.

 Şu anki mevcut duruma göre ODTÜ personelleri ve öğrencileri zaten Özel Güvenlik Birimine (ÖGB) kart göstererek okula girmekte. Genel sekreterlik 25/01/18 tarihinde öğrencilere gönderdiği e-mailde öğrencilerin artık ÖGB’ye kart göstermenin yanı sıra kimlik okutarak okula girmeleri gerektiğini duyurdu ve bu sistemi bilişim teknolojilerinin kullanımı yoluyla akıllı güvenlik uygulaması adı ile tanıttı. Turnike kullanımına niçin ihtiyaç duyulduğuna değinilmeyen açıklamada sistemin nasıl uygulanacağına dair bilgiler yer alıyor. Ancak araç yoluyla okula girişlerde (özel araç, dolmuş, otobüs) bu sistemin nasıl işleyeceğine dair bir bilgi henüz yok.

ODTÜ Marksist Fikir Topluluğu üyesi Ali Baran Gökçer uygulamayı şöyle değerlendirdi;

 ”OHAL’in bir getirisi olarak ODTÜ’de bir süredir baskıcı uygulamalar hayata geçirilmeye çalışıyor. Sınıflar kitlenerek öğrenci etkinlikleri engellenmeye çalışılıyor, okula giriş çıkışlar zorlaştırılıyor veya devrim yürüyüşü gibi bu okulun geleneğinde olan bir eylemden ötürü öğrencilere hatta mezunlara soruşturma açılıyor. Turnike uygulamasını da uygulanmak istenen baskıcı politikaların bir parçası olarak görebiliriz. Kaldı ki biz bu uygulamaların nelere kapı açtığını 9 Eylül veya İstanbul Üniversitesi gibi yerlerde gördük. Şu an İÜ’de okuyan arkadaşlarımız polis denetiminde derse girip çıkmakta. Yazın ODTÜ’den Melih Gökçek’in öğrencilerin okulda olmadığı dönemde ODTÜ Rektörü Verşan Kök ile anlaşarak kaçak göçek geçirdiği yol gibi bu uygulama da yine öğrencilerin okulda olmadığı ara tatilde tepkileri ortadan kaldırmak için habersizce uygulamaya konmuştur. Bu yüzden o turnikelerin bizim gözümüzde hiçbir meşruluğu yoktur. Şu ana kadar okulumuzun diğer bileşenleri ile yönetim tarafından yapılmaya çalışılan diğer uygulamaları nasıl savuşturduysak öğrencilerin hayatına kısıtlamaya yönelik bu uygulamayı da bu şekilde savuşturacağız.”

Ayrıca MFT’nin içinde olduğu ODTÜ’deki diğer topluluklarla birlikte öğrenciler ODTÜ Öğrencileri adıyla konuya dair şu açıklamayı paylaştı;

ODTÜ ÖĞRENCİLERİ’NDEN AÇIKLAMA:

ÖĞRENCİNİN YAŞAMINDA YENİ BİR KISITLAMA: KARTLI GEÇİŞ SİSTEMİ

ODTÜ Genel Sekreterliği “1 Şubat 2018 tarihinden itibaren kimlik kartları güvenlik personeli eşliğinde, bir kart okuyucu tarafından okunacak ve kimliklerin geçerli olup olmadığı bilgisi sistem tarafından üretilecektir. Uygulama A1 ve A4 kapılarında başlatılacaktır.” içerikli bir e-posta göndererek turnike sistemine geçileceği duyurusunu yapmakta zahmet etti. Rektörlük, ODTÜ’den geçirilen yol örneğinde de gösterdiği üzere öğrenciler okulda değilken ve fikirleri alınmadan üniversiteyi doğrudan ilgilendiren kararları almayı alışkanlık haline getirmiştir.

25 Aralık’ta ODTÜ Rektörü ve öğrenciler arasında gerçekleştirilen toplantıda 2019’a dair planlar açıklanırken dahi turnike sistemiyle alakalı en ufak bir bilgilendirilme yapılmamıştır.

Öğrencilerin güvenliğinin hedeflendiği belirtilerek uygulamaya geçirilen kartlı geçiş sisteminin nelere yol açabileceğini diğer üniversitelerden biliyoruz. Başta Ege ve İstanbul Üniversiteleri olmak üzere turnike sistemi uygulanan tüm üniversitelerde, üniversite yönetimi öğrenciler ve topluluklar üzerinde ‘güvenlik önlemlerini’ bir baskı aracı olarak kullanmaktadır. OHAL kapsamında ODTÜ Rektörlüğünün ve genel sekreterliğin bölümlerin erken kapatılmasından öğrenci topluluklarının etkinliklerine engel olmaya kadar uzanan ‘güvenlik uygulamaları’ öğrencilerin güvenliğini gözetmek bir yana üniversite içerisindeki faaliyetlerini kısıtlayan bir hal almıştır. Bu örnekler göz önünde tutulduğunda kartlı geçiş sisteminin uygulamaya geçmesiyle ‘öğrencilerin güvenliği’ denilerek üniversiteye giriş ve çıkış saatlerine dahi müdahale edilmesine varan, kampüste ÖGB hatta polis kontrolünü arttıran uygulamalarla karşılaşılabilir. Bu uygulamanın başka bir sonucu ise halka açık olması gereken üniversiteler ile şehir arasına turnike sistemiyle duvar çekilmesidir.

ODTÜ Rektörlüğü ve Genel Sekreterlik, öğrencilerle alınan toplantılarda öğrencilerin birebir söyleme imkânı bulduğu veya ÖTK aracılığı ile ilettiği acil talep ve ihtiyaçları dikkate almalı, öğrencilerin kendi aralarında dahi tartışma imkânı bulamadıkları uygulamaları oldu-bittiye getirerek geçirme çabasından vazgeçmelidir.

ODTÜ geçmişten bugüne özgürlükçü ortamını öğrenci, işçi, akademisyen dayanışmasıyla korumuş, üniversitelere yapılan baskılara ve dönüşüm çabalarına bir arada durarak cevabını vermiştir. Kendinden menkul kararlarla okulumuzu değiştireceğini sanan rektörlük bundan sonra da bu geleneğin devam edeceğini iyi bilmelidir.

 

KATEGORİLER