Mücadele Kazandırır! – Engin Kara
8 Eylül günü çoğunluğu Eğitim-Sen üyesi toplam 11 bin 500 öğretmen “teröre destek” gerekçesiyle açığa alınmıştı. AKP’nin muhalif öğretmenleri tasfiye operasyonuna karşı pek çok şehirde protesto eylemleri yapılmıştı. En güçlü eylem alanlarından biri olan Dersim’de bugün Hükümet geri adım attı ve şehirde açığa alınmış olan toplam 504 öğretmenin 419’unun göreve geri alındığını duyurdu.
AKP’nin Muhalifleri Tasfiye Girişimi
15 Temmuz darbe girişimi bahanesiyle ilan edilen Olağanüstü Hal’in ardından, Hükümet daha ilk günlerden itibaren muhalifleri hedef almaya başlamıştı. Tiyatrocular, gazeteciler, akademisyenler ve nihayet sendika üyesi öğretmenler! Başbakan Binali Yıldırım’ın kamuoyuna duyurduğu “öğretmen tasfiyesi” 8 Eylül günü gerçekleşmişti.
Tek seferde 11 bin 500 öğretmenin açığa alındığı bu hamle, AKP’nin darbe sonrası yarattığı OHAL dönemini, toplumsal muhalefetin önünü tıkamak amacıyla kullanmasının en büyük örneklerinden birini oluşturdu. Nitekim açığa alınan öğretmenlerin 9 bin 843’ü Eğitim-Sen üyesiydi. En çok açığa almanın gerçekleştiği şehir, 4314 öğretmenle Diyarbakır olmuştu. Dersim’de ise mevcut öğretmenlerin yaklaşık yarısı açığa alınmıştı: toplam 504. Kitlesel açığa almaların çoğunluğu ise Kürt kentlerinde yaşanmıştı.
Sonuçta “darbe girişimi” ve devletin içindeki “paralel” yapılanmaya yönelik ilan edildiği OHAL’in asıl hedefi toplumsal muhalefetin tasfiyesi haline geldi. Baştan beri de farklı bir şey beklenmiyordu oysa. RTE’nin arayıp da bulamadığı fırsat eline geçmişti ve muhaliflere yönelik büyük bir saldırının fiili zeminini yakalamıştı.
Saldırılara Karşı Mücadele
AKP’nin bu kritik hamlesinden sonra, kitlesel açığa almaların olduğu neredeyse bütün şehirlerde Eğitim-Sen ve KESK tarafından protesto eylemleri örgütlenmişti. İstanbul’da Valilik önünde gerçekleştirilen eylem, sayıca çok kalabalık olmasa da heyecanlı ve aktif bir kitleyi barındırıyordu. Özellikle yıllardır KESK eylemlerinde gözlemlenen “dostlar alışverişte görsün” mantığından ziyade, bizzat kendi yaşamları ve gelecekleri gasp edilen tabanın öfkesi sloganlara ve eylemin coşkusuna yansıyordu.
Ancak, açığa alma kararının ertesi günü yapılan ilk eylemlerden sonra özellikle büyük merkezlerde güçlü ve sürekli hareketler örgütlen(e)medi. KESK yönetimi çeşitli düzeylerde Bakanlık ile görüşmeler gerçekleştirdi, talepler ilan edildi. Ancak tabandan bir eylemselliğin devamı henüz gelmedi.
Yine de bu genel tablonun dışına çıkan şehirler mevcuttu. Dersim de bu şehirlerden bir tanesi. Açığa alma kararının ardından, ilk günden bu yana kentte önemli eylemler gerçekleştirildi. Dersim’i özel kılan ise kentteki öğretmenlerin yarısının açığa alınmasıydı. Bu durumun da etkisiyle kentteki eylemlere, öğretmenlerin yanı sıra bölge halkı da destek oldu ve kalabalık, coşkulu eylemler gerçekleştirildi.
Kitlesel Mücadelenin Sonucu: Kazanım!
Verilen yerel mücadelenin sonucunda – ve ekleyelim ki oluşan öğretmen açığını okullar açılana kadar kapatmanın fiili zorluğunun da etkisiyle – bugün Valilik tarafından Dersim’de açığa alınmış olan 504 öğretmenin 409’unun göreve ilan edildiğini duyurdu. Elbette, bu geri adımı sadece öğretmen açığını kapatmaya bağlayamayız. Diğer kentlerde de benzer bir durum olduğu ortada. Ancak bu durumun üzerine sokakta yaratılan basınç, sonunda şu an için Dersim’le sınırlı da olsa bir kazanım sağlamış durumda.
Eğitim-Sen ise yaptığı toplantılarının ardından okulların açıldığı günden itibaren hem diğer öğretmenlerle irtibat kurup onları durumun anlatılması, hem de çeşitli eylemlerin örgütleneceğini duyurdu.
Öte yandan başta Diyarbakır olmak üzere çeşitli bölgelerde de öğretmenlerin önemli bir kısmının göreve iadesinin gerçekleşeceği yolunda bilgiler geliyor.
Bu mücadele bir örnek olmalı. Eğer ısrarla ve kitleleri harekete geçirerek bir mücadele yürütülürse, zafer kesin olmasa bile güçlü bir ihtimal olur.
Yaşasın Sınıf Dayanışması!
Yaşasın Örgütlü Mücadelemiz!