Diktaya Karşı Çıkanlara Açık Mektup

Değerli emekçiler, gençler ve bu ülkenin tüm onurlu insanları,

Malumunuz AKP’nin eski ortağı Fethullahçıların başarısız darbe girişimi, RTE’ye kendi dikta rejimini örgütlemek konusunda müthiş fırsat verdi. O da zaten başarısız darbeyi “Allah’ın bir lütfudur” şeklinde tanımlayarak meseleyi çekincesiz bir şekilde ortaya koydu. OHAL ilan edilmesiyle de tasfiye ve baskı sürecinin derinleşmesi anlamında önemli bir adım atıldı.

Her türlü “darbe”lendik bu bir gerçek, ama umutsuzluğa yer yok. Evvela biz kendi gücümüzün farkına varmalıyız. Gezi’de sokağa çıkan ve şimdilerde karamsarlık içerisinde bunalan milyonların yüzde biri işin ucun tutsa, mücadele için emek harcasa zaten ülkede herşey değişecek. Haberleri takip edip canı sıkılan milyonların muhalefeti ancak gerçek hayatta yansıması olduğu müddetçe bir etki şansına sahiptir. Söylenmenin kimseye fayda getireceği yoktur.

Bazı sloganlar dönemin ruhunu öyle iyi anlatıyor ki: “Örgütlü bir halkı hiçbir kuvvet yenemez!” Örgütsüzsek hiçbir şansımız yok. Gezi de bu yüzden geri çekilmedi mi? Organize olmadan, AKP’nin surlarını hedef alan somut talepler etrafında kapı kapı, mahalle mahalle gezmeden, emekçilerle birebir konuşmadan, gündem belirlemeden, bir heyecan yaratmadan hayata nasıl tesir edebiliriz? Bu durum bütün zamanların bir gerçeğidir aslında, ama Türkiye’de içinde bulunduğumuz şu koşullarda durum yakıcı bir hal almıştır. Söz konusu olan zoru başarmaksa şayet örgütlü ve azimli bir çaba, disiplin, fedakarlık, karşılık gözetmeyen bir duygudaşlık olmadan yola bile çıkılmaz.

Sosyal medya kahramanımız bol maşallah, ama sanal alemin ötesine geçtiğimizde maalesef gerçek hayatta elini taşın altına sokan pek az. Örgütlü mücadele vermeden, oraya buraya koşturmadan, enerjimizi, nefesimizi, zamanımızı, paramızı bu uğurda harcamadan bu cendereden çıkmak mümkün değil. “ben hiç zahmete girmeyeyim”, “hiç risk almayayım”, “başkasının çocuğu yapsın” bu tarz hesaplar tiksinti uyandırmalı, böyle bir etik tutum geliştirmeliyiz. Konformizmin ılık ve gevşek halleri bizden uzak olsun.

Başta dedik ya Gezi dinamiğinin yüzde biri aktif mücadele içerisinde olsa işler başta aşağıya değişecek diye. Bu size abartılı gelmesin. Örgütlenir mücadele edersek emekçileri davamıza kazanabilir, gündemi belirleyebilir, AKP’nin surlarında gedikler açabiliriz. Bu yüzden şimdi taşın altına elini koyma zamanıdır.

Biz devrimciler memleketi hırsıza, uğursuza, katile, caniye bırakmamaya kararlıyız. Bu yolda başımıza bir şey gelecekse varsın gelsin çekincemiz yoktur. Mücadelemizi örgütlülüğümüzü siyasi akılla birleştireceğiz. Unutma bu kavga aynı zamanda senin ve tüm sevdiklerimizin geleceği kavgasıdır. Gel birlikte yüreğimizi ortaya koyalım. Gel beraber mahalle mahalle gezelim, emekçilere gidelim, örgütlenelim, yarınımızı örgütleyelim.