Yoksuluz, İşsiziz, Açız Çünkü Doymuyorlar! – Engin Kara

Yoksuluz, İşsiziz, Açız Çünkü Doymuyorlar! – Engin Kara

İlgili resim
İşsizlik rakamlarıyla ise yeteri kadar oynayamıyorlar. Yine TÜİK’in yeni açıkladığı Temmuz ayı işsizlik rakamlarına göre bir yıl içerisinde işsizlerin sayısı 1 milyon 65 bin kişi artarak 4 milyon 596 bin kişiye ulaştı. Resmi işsizlik rakamları, iş bulma ümidini yitirmiş vb. kişileri kapsamıyor. Yani bu rakamlar bile eksik. Yine de dört buçuk milyon resmi işsiz, çarpıcı bir tablo oluşturuyor. Gençler arasında işsizlik 7,2 puan artarak %27,1’e ulaştı! Pes!
Enflasyon ve işsizlik bir araya gelince, ülkede sayısı milyonlarla ifade edilebilecek bir nüfusun geçinememekle, barınma ve beslenme sorunlarıyla ve hatta açlıkla karşı karşıya olduğu ortaya çıkıyor. Bugün “asgari standartlarla da olsa bir işim var” diye sevinmenin de lüzumu yok. Zira her gün ekonomik krizin baskısıyla işten çıkartılma riski de büyüyor.
Peki, niye yoksuluz? Niye işsiziz? Niye açız? ÇÜNKÜ DOYMUYORLAR!
Bir yanda masalları aratmayan bir lüks içinde yaşayan bir iktidar var. Hangisini sayalım? Sadece şunu hatırlatmak yetecektir: Sarayda, 2018 yılında günlük ortalama 2 milyon 585 bin lira harcanmıştı! Eski parayla 2,5 trilyon! Sadece bir günde!
Öte yanda emekçilerin alınterini gasp ederek servetlerini büyüten bir patron ordusu. O kadar açgözlüler ki, çalıştırdıkları işçiden 3 kuruş daha fazla nasıl aşırırız diye her gün mesai harcıyorlar. Bu ülkede ne kadar servet sahibi, şirket sahibi, banka ya da holding sahibi varsa hepsi, yıllar yılı emekçilerin karşılığını ödemekleri emekleri üzerinden elde ettikleri kârlarla buralara geldi. Şimdi kendi yarattıkları ekonomik krizi de emekçilere fatura etmeye çalışıyorlar. Pes doğrusu!
Türkiye Bankalar Birliği, 25 milyon TL’nin üzerinde borcu olan şirketlere “finansal yeniden yapılandırma” yapacaklarını duyurdu. Emekçinin üç kuruş borcu olsun, yakasına hemen yapışıp neyi var neyi yoksa göz diken bu bankalar, bizlerden çaldıkları faiz, masraf ve bilumum kaynağı, batma riski olan şirketleri kurtarmak için heba edecekler.
Gelelim “bizimkiler”e. Güya emekçiler adına sendikaları temsil eden bir asalak grubu da bu tabloda başa yazılmayı hak ediyor. Binlerce kamu işçisini masada satıp, kameralar önünde bir anlık dalgınlıkla “en azından kapattık bu işi” diyen Türk-İş Genel Başkanı Ergun Atalay! 1,8 milyon TL’lik BMW’yi makam aracı diye alan Hak-İş Genel Başkan Yardımcısı ve Öz-Çelik İş Genel Başkanı Yunus Değirmenci!
Boğazlarına Dizmek İçin MÜCADELE ETMEK ZORUNDAYIZ!
Evet, anladınız işte. Mesele bu kadar basit. Pes demek yetmiyor. Kızmak, söylenmek, twit atmak yetmiyor. Bizi aç bırakmak pahasına kendi ışıltılı dünyalarını parlatanların “ampul”ünü söndürmek için örgütlü bir mücadele vermek zorundayız.
Yerinden Kalk, Evinden Çık, Mücadeleye Katıl, Değiştirelim!
Ne duruyorsun? Haydi, gel katıl bize!
İletişim: 0538 765 3669 – sosyalistemekciler@gmail.com
Halkın Yoksulluktan Anası Ağlarken PARABABALARINI KURTARMAYI BIRAKIN!
Ağaoğlugiller için Kesenin Ağzı Açılıyor!

KATEGORİLER