Uluslararası İran’daki İşçileri Destekleme İttifakı’nın (IASWI) İsrail’in İran’ı Bombalaması ve Savaşın Tırmanışı Üzerine Açıklaması
Uluslararası İran’daki İşçileri Destekleme İttifakı’nın (IASWI) İsrail’in İran’ı Bombalaması ve Savaşın Tırmanışı Üzerine Açıklamas
İsrail rejiminin İran’daki yüzlerce yeri, çok sayıda yerleşim ve sivil alanı da dahil olmak üzere, bombalaması yasadışıdır, kabul edilemezdir ve açıkça kınanmalıdır. ABD, Kanada ve Avrupa müttefiklerinin tam desteğiyle gerçekleştirilen bu saldırılar, “önleyici saldırılar” değil, daha geniş bir emperyalist savaş kışkırtıcılığı projesi kapsamındaki saldırgan eylemlerdir. Bu kanlı eylemleri gerçekleştirenler, sivil hayatları veya İran’da yaşayan 90 milyondan fazla insan için getirecekleri felaket sonuçları hiçbir şekilde umursamamaktadır.
Bölgedeki her türlü savaş ve militarizme ilkesel olarak karşı çıkıyoruz. Her emperyalist ve gerici savaşta olduğu gibi, bedelini hayatlarıyla ve varlıklarıyla ödeyenler işçiler, kadınlar, çocuklar, gençler, yaşlılar ve ezilen topluluklardır. Bu yıkıcı şiddet döngüleri yalnızca müdahaleci politikaları, militarize kapitalizmi, baskıyı ve kendi güçlerinin konsolidasyonunu meşrulaştırmak için savaşı kullanan emperyalist güçlerin ve bölgesel rejimlerin çıkarlarına hizmet ediyor. Sıradan insanlar -özellikle işçi sınıfı- savaştan, militarizmden veya dış müdahaleden faydalanmıyor; bunun yerine güvenlikleri, yaşam hakları, geçim kaynakları ve en temel hakları etrafında bile örgütlenme kapasiteleri ciddi şekilde baltalanıyor. Savaş ayrıca -ne yazık ki çoktan başlamış olduğu gibi- İran içinde, komşu ülkelerde ve dünya çapında kitlesel yerinden edilme tehdidinde bulunuyor.
İran’dan sürgün edilmiş işçi aktivistleri olarak, birçoğumuz İran-Irak savaşından, tutuklamalardan ve baskılardan doğrudan etkilendik, ailelerimizin, yoldaşlarımızın, iş arkadaşlarımızın ve vatandaşlarımızın güvenliği ve refahı konusunda derin bir endişe duyuyoruz. Dayanışmamız halkla — egemen sınıflarla, açgözlü kapitalistlerle veya devletin temsilcileriyle değil. İran ve bölgedeki ezilen toplulukların bağımsız işçi, feminist, öğrenci ve ilerici hareketlerinin mücadelelerini desteklemeye devam ediyoruz. Monarşistler ve Batı- İsrail askeri projeleriyle uyumlu diğer gruplar da dahil olmak üzere tüm aşırı sağ ve emperyalist yanlısı güçlere karşı kararlı bir şekilde duruyoruz. Bu gerici güçler, Netanyahu ve Trump gibi suçluları açıkça yüceltmiştir. İsrail’in askeri saldırılarını meşrulaştırmak için İran’daki insanların geniş hoşnutsuzluğunu fırsatçı bir şekilde istismar etmiş ve faşist, baskıcı, insanlık dışı ve tehlikeli doğalarını ortaya koymuşlardır.
ABD emperyalizmini ve İsrail rejimini, Filistin halkına karşı soykırım uygulayan sömürgeci ve apartheid devleti, Gazze’den Tahran’a kadar işçi sınıfının ve tüm ezilenlerin ortak düşmanları olarak görüyoruz. Savaşa ve işgale direnen ve adalet ve kurtuluş için mücadele eden Filistin halkı ve işçileriyle tam dayanışmamızı ifade ediyoruz.
İran’daki bağımsız işçi örgütlerinin son ortak açıklamasında vurgulandığı gibi, “Küresel kapitalist sistemin tamamı, onun kâr odaklı mantığı ve emperyalist güçler, savaşların, insani felaketlerin ve çevresel yıkımın başlıca nedenleridir.”
Son yıllardaki deneyimler, emperyalist güçler arası askeri çatışmanın -özellikle gelişmiş askeri ve nükleer kapasiteleri göz önüne alındığında ve güçlü bir küresel anti-kapitalist, sosyalist ve enternasyonalist hareketler bloğunun yokluğunda- Orta Doğu’daki sıradan insanlara en büyük zararı verdiğini göstermiştir. ABD emperyalizmine ve İsrail’e verdiği desteğe karşı çıkmak, özellikle emperyalist dünyanın merkezleri olan ABD, Kanada ve Avrupa’daki emek, sosyalizm ve kurtuluş hareketleri için hayati bir görevdir.
Biz, işçi mücadelelerine kendini adamış ve İran işçi hareketinde kök salmış bir anti-kapitalist ve sosyalist dayanışma oluşumu olarak, on yıllardır bağımsız işçi, feminist, sosyalist, komünist ve adalet arayan aktivistlerin ve örgütlerin acımasızca bastırılmasından sorumlu olan kapitalist, ataerkil, baskıcı ve işçi karşıtı bir rejim olan İran İslam Cumhuriyeti’ne kesinlikle karşıyız. Bu aktivistlerin birçoğu idam edildi, hapse atıldı, sürgüne gönderildi veya gözetim altına alındı ve birçoğu hala parmaklıklar ardında veya yeniden tutuklanma riski altında. Hem savaşa hem de ekonomik yaptırımlara kararlılıkla karşı çıkan ve monarşist faşistlerle yüzleşebilecek tek gerçek gücü oluşturan bu adalet arayan hareketler, amansız devlet baskısına rağmen on yıllardır İran’da özgürlük ve eşitlik için örgütleniyor. Hiçbir koşulda, kurtuluşu emperyalist güçlerin dış müdahalesi veya askeri saldırganlığı yoluyla aramadılar ve aramayacaklar. Onlar, gerçek kurtuluşun ancak İran işçilerinin ve ezilen halklarının, egemen sınıflardan, devletlerden, emperyalist güçlerden ve gerici muhalif güçlerden bağımsız, kendi kendini örgütlemesi ve kolektif hareketiyle gerçekleşebileceğine inanıyorlar.
İsrail’in bombalamalarının ve askeri saldırılarının derhal durdurulmasını ve İsrail ile İran hükümetleri arasında ateşkes ilan edilmesini talep ediyoruz. Bölgenin artan ve yıkıcı militarizasyonu durdurulmalıdır.
Şimdi, her zamankinden daha fazla, anti-kapitalist, anti-sömürgeci, sosyalist ve baskı karşıtı ilkelere dayanan uluslararası işçi sınıfı dayanışmasına olan bağlılığımızı yeniden vurguluyoruz. Dünya çapındaki tüm emekçi, sosyalist, feminist, savaş karşıtı ve ilerici güçleri, halkın yanında durmaya ve Orta Doğu’daki bu yeni ve tehlikeli savaş ve yıkım döngüsüne karşı seslerini yükseltmeye çağırıyoruz. Ayrıca, küresel olarak işçi örgütlerini, militarizme ve savaşın her biçimine direnmek için kamu açıklamaları, protestolar, tabandan siyasi baskı, silah ambargoları ve savaş endüstrilerine aktif muhalefet yoluyla ciddi bir şekilde harekete geçmeye çağırıyoruz.
Savaşa Hayır!
Derhal Ateşkes!
Yaşasın Uluslararası İşçi Sınıfı Dayanışması!
Uluslararası İran’daki İşçileri Destekleme İttifakı (IASWI)
17 Haziran 2025
