Yunanistan’a dair daha önceki yazılarımızda, Syriza’nın en keskin virajlardan birine girdiÄŸini söylemiÅŸtik.
Seçim öncesindeki taleplerin sınanması açısından bu virajı Syriza’nın alıp alamayacağı merak konusuydu. Ne var ki, kapitalizmin sınırları içerisinde Yunanistan’ın mevcut durumdan kurtulmasının çok zor, hatta imkansız olduÄŸu gerçeÄŸi bugün artık daha net görülüyor.
Syriza’nın Seçim Öncesi Vaatleri
Hatırlayalım, Syriza seçim öncesinde neler söylüyordu? Syriza’nın temel vaadi borçların kısmen silinmesiydi. Syriza kamu borçlarının kısmen silinmesini savunuyordu. Parti programında 1953’te Almanya’nın borçlarının yaklaşık yarısının silinip diÄŸer yarısının uzun vadeli krediye çevrilmesi örneÄŸini vererek AB’nin karşısında dik duracağını söylüyordu. Bunun Yunanistan için imkansız olmadığı, pekâlâ yapılabilir olduÄŸu belirtiliyordu.
Ayrıca Çipras, AB ile yeniden masaya oturarak, Avrupa’dan alınan kaynağın geri ödenmesinde faiz oranlarının görüşülmesi ve vadelerin uzatılması için bastıracaktı.
Bu Syriza’nın ana taleplerinin başında geliyordu. Zira Yunanistan halkı AB’den yaka silkmiÅŸti. AB krizin faturasını sürekli yoksul Yunanistanlı emekçilere çıkartıyordu. Syriza’nın bu vaadi aldığı %36.5 oy ve ve çıkarttığı 150 milletvekili baÅŸarısında büyük pay sahibiydi.
Syriza’nın çok önemli baÅŸka vaatleri de vardı. ÖrneÄŸin bedava elektrik: Syriza yoksulluk sınırı altında yaÅŸayanlara elektrik ve ısınma hizmetini ücretsiz vereceÄŸini taahhüt ediyordu. Syriza’nın baÅŸka bir vaadi gıda ve kira desteÄŸiydi. İhtiyacı olanlara gıda ve kira yardımı yapılmasını savunuyordu.
Syriza’nın en önemli vaatlerinden biri de ücretsiz saÄŸlık hizmetiydi. Emekli maaÅŸlarını iyileÅŸtirmek için 13 milyar Euro’luk bir planı devreye sokacağını belirtiyordu seçim öncesinde.
Ulaşım reformu da Syriza’nın seçim öncesinde sıklıkla dile getirdiÄŸi vaatleri arasındaydı. Yoksulluk sınırı altında yaÅŸayan Yunanlara ve uzun süredir iÅŸsiz olanlara özel toplu taşıma kartı verilmesi öngörülüyordu.
Peki Syriza bu kadar vaadi gerçekleÅŸtirecek kaynağı nereden bulacaktı? Zenginleri vergilendirerek! Syriza zenginlerden alınan ve son yıllarda kaldırılan bazı vergilerin geri getirilmesini, kimi yeni vergileri ve gelir vergisi alt sınırının 5 bin Euro’dan 12 bin Euro’ya çıkarılmasını savunuyordu. Buradan elde edilecek kaynakla asgari ücreti 751 Euro’ya çıkartacağını belirtiyordu Syriza!
Yapabildi mi? Kocaman bir hayır! Sistem içi reformist çözüm önerileri kısa süreli rahatlama, nefes alma saÄŸlayabilir. Ancak eninde sonunda sisteme entegre olunacaktır! Yunanistan’da olan ÅŸey de tam olarak bu! Seçim öncesindeki “sistem karşıtı” vaatlerden bugün eser yok! Asgari ücret yükseltilecek, bedava ulaşım saÄŸlanacak, ihtiyacı olan yoksullara kira desteÄŸi yapılacaktı. Bu vaatlerden biri bile saÄŸlanamadığı gibi, süreç tersine iÅŸledi. Katma deÄŸer vergisinin arttırılması, “mezarda emeklilik” yasası gibi AB’nin dayattığı maddeler temerrüde düşmeyi engellemek adına ve borçların bir kısmının ertelenmesi için Syriza’nın ajandasına girdi.
Syriza, Yunanistan halkına dayatılan ve daha fazla yoksulluk dışında hiçbir ÅŸey vaad etmeyen paketi referanduma götürme kararı aldı. “Halka soruyoruz” diyerek hâlâ “demokrasicilik” oynama peÅŸinde koÅŸuyorlar.  Çipras “Paketi halkın reddeceÄŸini umuyorum” dedi. Evet, halk da Syriza’dan aynı ÅŸeyi “umuyordu!”
Belirtmek gerekir ki Yunanistanlı emekçiler her ÅŸeyin farkında. Seçim öncesinde birçok radikal vaatle halkın karşısına çıkan Syriza, bugün iki eli baÄŸlı bir ÅŸekilde paketi referanduma götürüyor. Halk, sorunları çözmesi için Syriza’ya oy vermiÅŸti; Syriza bugün sorunların çözümü konusunda Yunanistan halkını AB’nin karşısına “yalın kılıç” çıkartıyor.
Bu noktada eklemek gerekir ki, bugün gelen haberler oldukça ciddiydi. Malum, Yunan bankaları ECB’den gelen yardımla ayakta duruyor. BBC Türkçe’de yer alan habere göre ECB kaynakları, Pazartesi günü Yunanistan’da bankaların tatil edilebileceÄŸini açıkladı. Bu durum Yunanistan’ı iyice çıkmaza sürükleyecektir.
Ne Yapmalı?
Tarih defalarca kanıtladı, bugün de Yunanistan’da kanıtlanıyor: sistem içi reformist unsurlar, kapitalizmin yarattığı sorunları kökünden çözemez. Peki Yunanistan’da bugün için acilen ne yapılabilir? Evvela, AB ve IMF’nin çözüm olmadığı ortada. AB’nin ve IMF’nin kemer sıkma politikalarının ÅŸiddetle karşısında durulmalıdır. Zira bu unsurlar, Yunanistan halkını sürekli bataklığa çekiyor. IMF, verdiÄŸi kredilerin “bir kuruÅŸunun” yoksullar için harcanmasına karşı! Bu durum bir kısır döngüye neden oluyor. IMF’nin açtığı krediler “verimsiz alanlarda” kullanılırken verilen krediler için genellikle yoksulların kemerlerinin sıkılması isteniyor.Â
Bugün Yunanistanlı emekçiler kapitalist cendere içerisinde boÄŸulmaya devam ediyor. Radikal taleplerin ve eylemlerin tam sırası! Bu noktada Syriza’nın solundaki ANTARSYA gibi aktörlere büyük rol düşüyor. Bankalara el konulması talebi bugün içinde bulunulan durumda Yunanistanlı emekçilerde mutlaka karşılığını bulacaktır. Zaten baÅŸka bir çözüm de bulunmuyor. “Sistem içi” yollar tükendi!













