BeÅŸ buçuk yıldır tüm acımasızlığıyla süren Suriye İç Savaşı’nın en dramatik geliÅŸmelerinden birisi bu pazar (27 Kasım) yaÅŸandı. “SavaÅŸların Anası” denilen Halep Savaşı’nda netice hızlı bir ÅŸekilde ortaya çıktı. Esad’a baÄŸlı birlikler, doÄŸu Halep’te büyük bir ilerleme saÄŸlayarak bir günde neredeyse isyancıların kontrol ettiÄŸi alanın yarısını ele geçirdiler. Böylelikle iç savaşın gidiÅŸatını mutlak derecede belirleyecek olan Halep Savaşı’nda Esad neredeyse kesin bir zafer kazanmış oldu.
İslamcıların savunma hatları hızla çözüldü, doÄŸu Halep’teki halktan binlercesi Suriye ordusu kontrolündeki bölgelere kaçmaya baÅŸladı, doÄŸu Halep’in yarısını kuzeyden güneyden kaçan militanlar terk ettiler… Böylelikle Esad’ın zaferi, isyancıların mutlak hezimeti oldu.
Suriye Ordusu 2016 boyunca Halep’in etrafında ilerledi ve nihayet temmuz sonunda Halep kuÅŸatmasının tamamlandı. Suriye İç Savaşı açısından bu, dönüm noktasıydı. Savaşın kaderini çizecek savaÅŸ olarak Halep’i gören iki taraf da bütün güçlerini sonuna kadar zorladılar. Türkiye ve Suudi Arabistan destekli cihatçı gruplar kuÅŸatmayı kaldırmak için tüm güçlerini toplayarak iki büyük taarruz gerçekleÅŸtirseler de sonunda geri çekilmek zorunda kaldılar. Ardından bütün hazırlıklarını tamamlayan Suriye Ordusu ve müttefikleri, Rus hava desteÄŸi eÅŸliÄŸinde dört bir taraftan doÄŸu Halep’e yüklendi ve beklentilerden çok kısa bir zamanda doÄŸu Halep’in yarısını ele geçirdi.
Kazananlar
Bu zafer kuÅŸkusuz Esad’ın ve müttefikleri Hizbullah, İran ve Rusya’nın da zaferi oldu. Hava saldırıları ile dünya gündeminde Rusya olsa da karada İran’ın büyük bir etkisi vardı. İran’ın güdümünde Afganistan ve Irak’tan gelen Åžii savaşçılar kara savaşında Suriye Ordusu’na büyük destek saÄŸladı. İran bu savaÅŸta bir dizi generali ile kendisine baÄŸlı paramiliter ve resmi askerlerden 1000’den fazla savaşçısını kaybetti. Åžu ana kadar Irak, Suriye ve Yemen’de istediÄŸini alan İran bir bölge gücü olarak kendisini ispat etmiÅŸ durumda. Hizbullah’ın desteÄŸini ve baÅŸarısını anlatmaya gerek bile yok. Bunun dışında Suriye’de mülteci durumunda olan Filistinlilerden oluÅŸan ‘Kudüs Fedaileri Tugayı’ da Halep Savaşı’nda büyük bir rol oynadı. Onlar da Halep Savaşı’nda askeri liderlerini kaybettiler.
Kaybedenler
Kazananlar böyleyken kaybedenler tabi ki Esad karşıtı büyük koalisyonun üyeleri oldu. BaÅŸta Suudi Arabistan ve Körfez Emirlikleri geliyor. Bu ülkelerin güdümünde olan Selefi örgütler sadece Halep’te deÄŸil, Åžam’da da hızla geriliyorlar. Suriye İç Savaşı’nın motor gücü olan RTE ve AKP de Halep’te kaybedenlerin başında geliyor. Esad’ın zaferini kabullenmek durumunda kalmaları ağır bir yenilgi onlar için. DiÄŸer taraftan Halep’in kuzeyinde ÖSO ve diÄŸer İslamcıların ilerlemesiyle Kürt koridorunu ÅŸimdilik engellemiÅŸe benzeyen AKP en azından bir teselliye sahip durumda. Rusya ve İran’ın zafer kazandığı bir alanda ABD’de de otomatik olarak kaybeden taraf oluyor. Obama’nın son dönemi ve baÅŸkanlık devir teslimi arasında geçen zamanda Suriye’de yepyeni bir denge oluÅŸtu bile. Yeni baÅŸkan D.Trump Suriye’de daha geri planda durucakmış gibi bir görüntü çizse de hem Trump’ın sağı solu belli olmaz, hem de ABD emperyalizmi OrtadoÄŸu’da pasif bir konuma geçmeyi kabul etmez. DiÄŸer taraftan saha da YPG dışında güvenilir bir müttefiki olmayan ABD’nin Suriye’de eli bir hayli zayıf olmaya devam edecek.
Cihatçıların Durumu
Suriye’nin en büyük kentindeki varlığını kaybeden İslamcıların bu saatten sonra umutsuzluÄŸa sürüklenmesi kaçınılmaz. Özellikle daha az fanatik olan isyancıların savaÅŸtan umutlarını kesmeleri ve Suriye Ordusu ile anlaÅŸma yoluna gitmeleri ya da Suriye dışına kaçmaları büyük ihtimal. Halep düştükten sonra önlerini görmeleri mümkün deÄŸil. İlerleme imkanlarının ortadan kalkması durumunda yeniden savaÅŸ motivasyonu elde etmeleri bir hayli zor. Kontrolü altında tuttukları kaleleri İdlib’de direnebilirler ama yenilgi havası domino etkisi yaratabilir. Güçlü görünen bölgelerde bile çözülme yaÅŸayabilir. En fanatikleri bile Esad’ı devirme hayallerinin suya düştüğünü kabul etmek zorunda.
Halep’te Bundan Sonrası
Bundan sonrasında doÄŸu Halep’in kalan bölgelerini de ele geçirmek için Suriye Ordusu bastıracaktır. Bunun için Suriye Ordusu’nun deneyeceÄŸi ilk yol, iyice sıkılaÅŸan kuÅŸatma sayesinde isyancılarla anlaÅŸma yolunu zorlayarak savaÅŸmadan, kayıp vermeden ve ÅŸehri harap etmeden isyancıların İdlib’e güvenli çıkışını saÄŸlamak olacaktır. Özellikle Åžam çevresindeki yerleÅŸim bölgelerinde uygulanan ve ÅŸu sıralar uygulanma sayısı hızlanan bu anlaÅŸmalar ile Suriye Ordusu, isyancıları kuzeyde İdlib’de toplarken yıpratıcı ve uzun ÅŸehir savaÅŸlarından da kurtulmuÅŸ oluyor. Bu bölgelerde kuÅŸatmayı gerçekleÅŸtiren çok sayıda askeri birlik de baÅŸka bölgelere kaydırılabiliyor. DiÄŸer taraftan isyancılar son umutları da kırılmadan bu anlaÅŸmalara razı olmuyorlar. Özellikle Nusra cephesi gibi keskin gruplar, bu anlaÅŸmaya en son anda razı oluyor. Gelgelelim son dönemde artan yenilgilerden kaynaklı olarak yerel nüfus daha güçlü bir ÅŸekilde isyancılardan anlaÅŸmaya gitmelerini talep edebiliyor ve isyancılar da moral bozukluÄŸu ortamında daha kolay bir ÅŸekilde bu anlaÅŸmalara gidebiliyor. Ama söz konusu olan Halep olunca direnç mekanizması devreye girecektir. El Nusra gibi grupların liderliÄŸinde isyancılar, Halep’te ellerinde kalan yoÄŸun sivil nüfuslu bölgede direnmeyi tercih edeceklerdir. Bu arada insani dram kartını oynayarak, sivil ölümlerini gündeme getirerek, dış dünyadan bir müdahale bekleyeceklerdir. Selefi fanatik İslamcıları liderlerinden Muhaynisi, Türkiye’den Suriye’ye saldırmasını isterken aslında kendilerini ağır yenilgiden sadece dış müdahalenin kurtarabileceÄŸini anlatmış oluyor. Ne var ki Türkiye’den böyle bir yardımın gelemeyeceÄŸi gün gibi ortada.
İç Savaşta Bundan Sonrası
Esad birlikleri Halep’i tamamıyla kurtardıkları anda on binlerce deneyimli savaşçı baÅŸka cephelere yönlendirilebilecek. Bu durumda da İdlib gibi diÄŸer isyancı kontrolündeki bölgelerdeki direncin çözülmesi kaçınılmaz hale gelecek. Önümüzdeki aylarda bu durum gerçekleÅŸirse Suriye iç savaşının 2017‘de sonlanması mümkün olabilir. Özellikle belki de yılbaşına kadar Musul’u kurtarmış olacak olan Iraklı Hashdi Åžabi birliklerinin Suriye İç Savaşı’na katılması durumunda IŞİD ve diÄŸer İslamcıların Suriye’deki varlığı son bulmuÅŸ olacak.
Al Bab‘taki İslamcı ve ÖSO güçlerinin Esad’a karşı bir tehdit unsuru oluÅŸturması da mümkün görünmüyor. Çünkü bir yandan Putin ile RTE arasında yapıldığı anlaşılan anlaÅŸmaya göre TSK’nın hedefi Kürt koridorunu engellenmesi ve ötesine karışmayacak. Binali Yıldırım, Halep ile bir ilgilerinin olmadığını açıkça ifade etti zaten. Kaldı ki Kürt güçleri ile baÅŸ etmekte bir hayli zorlanan TSK destekli grupların Al Bab doÄŸal sınırının ötesine geçmesi çok zor. Halep’i kurtarmak için o kadar uÄŸraÅŸ veren Rusya’nın RTE’nin çalımına izin vermesi de söz konusu olamaz. Kaldı ki Suriye Ordusu ile YPG arasında somut ittifakların oluÅŸtuÄŸu ve ortak düşmana karşı ilerlemelerin saÄŸlandığı bir ortam söz konusu. Yani AKP’nin desteklediÄŸi grupların Halep’i tehdit etmesi bir yana kendilerini Al Bab’da uzun süre barındırmaları dahi epey zor olacak.

Suriye Ordusu, Halep'te Büyük Bir Zafer Kazandı – V.U Arslan
Latest posts by Sosyalist Gündem (see all)













