Tüm dünya corona salgını ile boÄŸuÅŸuyor, ama bu süreçte Türkiye kadar bölünmüş, siyasileÅŸmiÅŸ ve gerilimi bu kadar yüksek olan bir ülke olduÄŸunu sanmıyorum. ÇoÄŸu ülkede egemen sınıflar sistemi ciddi ölçüde sıkıntıya sokan böyle bir tehlike karşısında birlik durumundalar ve burjuva partiler de ulusal birlik havasına uygun hareket ediyorlar. Ama Türkiye’de salgınla mücadele meselesi baÅŸtan aÅŸağı politize, diÄŸer her konu ile ilintili ve çatışmalı. Yardımlar meselesi bile merkezi hükümet ile muhalefetin elindeli belediyeleri karşı karşıya getiriyor ve siyasi hesaplaÅŸma arenası haline geliyor.
Meselenin kökleri derinde. Egemen sınıflar katındaki çatışma, zaman içerisinde “parti-devlet modeli”ne geçiÅŸle birlikte toplumda derin yarıklara ve kamplaÅŸmalara neden oldu. Her kamplaÅŸmada olduÄŸu gibi taraftarların çözülmesi kolay olmuyor. AKP bu kutuplaÅŸmayı körüklemek için her türlü kirli metodu denedi elbette. Ama ÅŸimdilerde sınıfsal meseleler, özellikle büyük ÅŸehirlerde, AKP’nin destek tabanını aşındırmaya devam ediyor.
Türkiye’de oturtulmak istenen tek adam rejimi, zaten güçlü çeliÅŸkilere sahip olan ülkenin içten içe sarsılmasına yol açıyor. Corona salgınında da bu durum deÄŸiÅŸmedi.
Yıllar içerisinde bu sarsıntıların neden olduğu enerji birikimi ve radikalleşme eğilimi sayesinde radikal sola kayış yaşanabilirdi, ne de olsa iktidardaki bozuk düzenin efendileri İslami-muhafazakar sağ çizgide olduğundan toplumsal reaksiyonun sola doğru olma eğiliminden bahsedebiliriz. Ama bu eğilimin hayatta karşılığını bulması için gerekli aktörlerin sahada olması gerekirdi. Eksik olan da buydu, ne CHP ne HDP bu rolü üstlenebilecek partilerdi. Sosyalist sol tarihsel krizini aşamadığı için de bu eğilim meyvelerini veremedi. Diğer taraftan, neyse ki, bahsettiğimiz eğilim ortadan kalkmış değil, sosyalist solun tarihsel krizi aşıldığı anda ülkede sosyalizme doğru kayış başlayacaktır.
Kıymetsiz Hödüklük
AKP’nin bu topluma giydirmeye çalıştığı deli gömleÄŸi ülke insanına ve tarihine dar geliyor. Nitekim Soylu’nun istifa hikayesi bunu bir kez daha gözler önüne serdi. SokaÄŸa çıkma yasağını yasağın baÅŸlamasına sadece 2 saat varken açıklayan, halkın ekmek-su gibi temel ihtiyaçları için sokaklara dökülmesine ve salgının belki de patlama yapmasına neden olan bir iktidardan söz ediyoruz. Herhalde dünya bulaşıcı hastalıklarla mücadele tarihinde yeni bir sayfa açılmıştır. Dünya basını da bu rezaleti hayretle izleyicilerine duyurdu. Yasaktan ne Bilim Kurulu’nun haberi var ne de büyük ÅŸehir belediye baÅŸkanlarının.
Türkiye’de geniÅŸ kesimler ve özellikle gençlik “ben yaptım oldu” hödüklüğünden sıkıldı ve bu hödüklük bu kadar iyi teÅŸhir edilemezdi. Dünyada corona salgını ile mücadelede konut kredisi veren, vatandaÅŸa evde kal deyip sonra da turizm konaklama ve uçak biletindeki vergi oranlarını düşüren baÅŸka bir iktidar bulunmaz tabi. Ya da salgının ortasında ülke ekonomisi çözülürken çılgın Kanal Ä°stanbul ihalesine soyunan… Halk tanı kiti bulamazken yandaÅŸ müteahhitlere kutu kutu kit verildiÄŸi ortaya çıkmıştı, milletvekili çocuklarını tanı kiti sattığı da aynı ÅŸekilde…
Bu keyfilik, kabalık ve kötü yönetim Türkiye gibi az gelişmiş burjuva rejimler için bile fazlasıyla dar. Bu yüzden rejim her hattıyla gerilmekte.
Meselenin püf noktası, Soylu’nun istifasının ardından arkasında bulduÄŸu toplumsal destek. AKP ve MHP ittifakının cisimleÅŸmesi gibi bir isim olan Soylu ve ErdoÄŸan aşırı saÄŸcı toplumsal destek tabanını korumayı sürdürüyor. Soylu’nun istifa oyunu da bu desteÄŸi gözler önüne serdi. Gelgelim bu istifa aynı zamanda iktidarın tepesinde RTE-Soylu, RTE-Bahçeli, Pelikan-Soylu vb çeliÅŸkileri de gözler önüne serdi. Unutmayalım bu RTE’nin tek kiÅŸilik oyunu olsa da kendisi sınırsız güçlere sahip deÄŸil.
Şaşırtıcı Olan
Åžaşırıtıcı olan Soylu’nun istifa etmesi oldu. AKP’nin kitabında istifa yazmaz. Ne olmuÅŸtu, saray oyunlarında ne dönmüştü de AKP’nin güçlü adamı Soylu istifa etmiÅŸti? Belli ki AKP iktidar kliÄŸinde güç çekiÅŸmesi uç noktaya taşınmış. Soylu AKP’de RTE’den sonra kendi hayran kitlesi olan tek kiÅŸi. Soylu’nun dramı hanedandan olmaması. Ama hanedanın iddialı kiÅŸisi Albayrak’a mecliste omuz atacak kadar da fütursuz. Biliyorsunuz aşırı saÄŸ camiada omuz atmalar karizma nedenidir. Amma RTE ne geçmiÅŸte kendisine söylenenleri unutur, ne kendisinden baÅŸka popüler olanları sever, ne de Soylu’nun bu son istifa manevrasını görmezden gelir. Soylu’nun istifası tabi ki reddedilecekti; bu, ÅŸu ortamda iktidarın zayıflaması anlamına gelirdi. Ama AKP iktidar kliÄŸinde çatlaklar olduÄŸu su götürmez. Detayları da bizler için çok önemli deÄŸil aslında. Bizler adına önemli olan gerek egemen sınıf içerisinde gerekse de AKP çıkar grubu içerisinde var olan derin bölünmelerden karşısında örgütlü bir muhalefet örgütleyip örgüteyemeyeceÄŸimizdir.
Sistem tel tel dökülüyor. Bunu devrimci olanaklar etrafında değerlendirmek durumundayız.
