Sosyalist Emekçiler Partisi 1.Kongre'ye Çağırıyor
Sosyalist Emekçiler Partisi, 26 Kasım saat 14.00’te, Ankara Yeni Sahne’de gerçekleşecek olan 1. Kongre’ye “Ekmek ve Hürriyet için Umut Var! Biz Varız!” diyerek çağrı yaptı. SEP’in çağrısı şöyle:
“Sosyalist Emekçiler Partisi (SEP), 2016 Nisan’ından beri sürdürmüş olduğu partileşme sürecini tamamlamış bulunuyor. Partimizin 1.Kongresi 26 Kasım 2017’de Ankara’da gerçekleştirilecek. Bu saatten sonra önümüzdeki görev, partimiz SEP’i başta işçi-emekçi havzaları olmak üzere tüm ülkede örgütleme görevidir. Bu davet, tüm emekçilere ve gençlere onurlu ve insanca bir yaşam için mücadeleye omuz verme çağrısıdır.
SEP’in varlık sebebi işçi-emekçiler ve gençlerle beraber el ele vererek sömürü düzenine son vermektir. Bu kimseye bir hayal gibi görünmesin. Aslında şartlar sosyalist emekçi atılımı için uzunca bir süredir uygundur. Gelgelelim bu mücadeleyi örgütleyecek bir parti bulunmadığı için emekçiler yalnızlaşmış, parçalanmış ve durum daha da kötüye gitmiştir. Neticede emekçilerin sömürüsü giderek daha katmerli hale gelmiş, kapitalistler zenginliklerine zenginlik katarken emekçiler daha da bunalmıştır. Düşünün Soma‘da 301 madenci kardeşimiz dünya tarihinin en büyük işçi katliamlarından birinde can verirken iktidardaki AKP ve patronlar durumu geçiştirmiş, on milyonlarca kişilik emek orduları ise gerekli tepkiyi göstermenin çok uzağında kalmıştır. Çünkü emekçiler örgütlü değillerse ve onların çıkarlarını gerçekten temsil eden siyasi partiler yoksa moralman çöküntü, çaresizlik ve bununla el ele giden kayıtsızlık ve boşvermişlik emekçileri teslim almaktadır.
Neticede emekçilerin durumu gerçekten vahimdir arkadaşlar. Düşük ücretler, uzun çalışma saatleri, hayat pahalılığı, kredi borçları, hak gaspları, iş kazaları… Türkiye iş cinayetlerinde rekorlar kırıyor. İşçiler toplu toplu ölmediklerinde haber bile olamıyorlar. Sakat kalmalar, yaralanmalar ve emekçilerin hayatını esir alan iş hastalıklarından söz edilmiyor bile.
Oysa birer vampir gibi bütün hayat enerjimizi çekip alan patronlar giderek zenginleşiyor. Milyonlarca emekçi ise taşerona, kayıtdışı çalışmaya, işsizlik girdabına ve güvencesizliğe mahkum durumda. Sağlık ve eğitim paralı hale geldi. Eczanelere gittiğinizde kabarık kabarık faturalar yüzünüze çarpıyor. Asgari ücretliden bile kesilen yüksek vergiler yetmezmiş gibi KDV, ÖTV, MTV adı altında emekçiler sürekli yüksek vergi yükü altında eziliyor. Patronlardan vergi toplamayanlar asgari ücretlinin ve dar gelirlinin tepesine bindikçe biniyor. Bizlerden toplanan vergiler ise yine patronlara peşkeş çekiliyor. Bakın devlet okullarının en temel ihtiyaçlarını bile karşılamayan ve bunu da velilerin omzuna yükleyen AKP iktidarı, özel okullara ve özel hastanelere teşvik yağdırıyor.
Madalyonun diğer yüzünde ise gençlerimiz var. Milyonlarcası diplomalı işsizlik kıskacı altında. Onca zahmetle ve masrafla okumaya çalışan gençler, yoksulluk içerisinde yüzerken kalitesiz eğitime ve geleceksizliğe mahkum durumdalar. Şanslı olanlar vahşi bir şekilde sömürülecekleri güvencesiz işlerde çalışma fırsatı bulabiliyor. Tabi buna fırsat ve şans denebilirse! Kapitalist sömürü düzenine karşı partimiz SEP, gözbebeğimiz gençliği sosyalist mücadeleye kazanmaya kararlıdır.
İşçi sınıfı hakkını aramaya çalıştığı kimi örneklerde ise işçiler AKP iktidarı tarafından türlü türlü engellemelerde karşılaşıyor. Grevler yasaklanıyor, işçilerin sesini duyurmaya çalıştıkları eylemler engelleniyor. İşçilerin anayasal haklarını kullanmalarına bile izin yok. Cumhurbaşkanı Erdoğan patronlara açıkça OHAL baskılarını grevleri engellemek için kullandıklarını söyleyip bunun kıymetini bilmeleri gerektiğini anlatabiliyor. Bu, ülkedeki baskı ortamının kapitalistlere yaradığının açıkça ifade edilmesidir.
SEP’in önüne koyduğu temel görevlerden birisi de işçi-emekçilerin bölünmüşlüğünün sona erdirilmesidir. Bu bozuk düzen sürsün diye emekçi halkımız sürekli suni bölünmelerin kurbanı olmaktadır. Alevi-Sünni, Türk-Kürt, laik-muhafazakar şeklindeki kutuplaşmalar halkın gerçek gündemlerinin üstünü kapatmakta, emekçileri birbirine düşürmektedir. SEP sınıf mücadelesini büyüttükçe partimizin yükselttiği sosyalist çizgi emekçileri birleştirecek, patronların böl ve yönet stratejisini boşa düşürecektir.
Kimse umutsuz olmasın. Geleceğimiz kendi ellerimizdedir. Mücadele etmek isteyenler, emeğin kavgasına partimiz saflarına gelsin. Aklımız, çalışkanlığımız ve cesaretimizle SEP, kararlıdır: Bu düzen değişecek!
Ekmek ve Hürriyet İçin Umut Var Biz Varız!
Yaşasın Emekçilerin Birliği!
İnsanca Bir Yaşam Sosyalizmde!
Yaşasın Sosyalist Devrim!
Yaşasın Partimiz SEP!”