SEP: Tutuklanan Boğaziçililer Derhal Serbest Bırakılsın!
Sosyalist Emekçiler Partisi dün tutuklanan Boğaziçi öğrencileri için bugün Ankara’daki Genel Merkez binasında bir basın toplantısı düzenledi. SEP’in gençlik örgütü MFT üyesi Sevde Öztürk ve Noyan Öztürk’ün de aralarında bulunduğu tutuklanan öğrenciler için özgürlük talebi yükseltildi.
Sosyalist Emekçiler Partisi’nin açıklamasının tam metni:
BASINA ve KAMUOYUNA,
Dün 2 haftaya yakın zamandır gözaltında tutulan Boğaziçi Üniversitesi öğrencilerinden 9’u tutuklandı. Tutuklananlardan partimiz üyesi Sevde Öztürk ve Noyan Öztürk, sahip oldukları imkanlara rağmen kariyer yapmak, zengin olmak, bozuk düzende mevki kapmak yerine emekçi halkın ve ezilenlerin sesi olmak için mücadele eden yiğit devrimcilerdir.
Yaklaşık 2 hafta önce gerçekleşen bir provokasyonu fırsat bilen AKP iktidarı, Türkiye’de uzun yıllardır devrimci mücadelenin önemli damarlarından olan üniversitelerdeki sol muhalefeti sindirmek istemektedir.
AKP Genel Başkanı Tayyip Erdoğan, ne bir kavga ne bir şiddet olayı yaşanmasına rağmen arkadaşlarımızı “terörist” ilan ederek neredeyse hükmü vermiştir. Sonrasında “komünistlere okuma hakkı tanımayacağız”a kadar uzanan bir saldırganlıkla yoldaşlarımızın tutuklanmasına giden bir süreç yaşanmıştır.
Yoldaşlarımızı hapsedenler “kan banyosu yapmak”la muhalifleri tehdit edenlere; üniversitelerde satırla, bıçakla, ateşli silahlarla sosyalist öğrencilere saldıran faşist çetelere bir şey diyecekler mi?
Kürt sorununun savaş politikalarıyla çözülemeyeceğini söylemek suç değildir. Daha birkaç yıl önce AKP’nin kendisi bu söylemin savunuculuğunu yapmıştır. Suç tanımının kıstası, AKP’nin değişen politikaları olamaz.
Üniversiteler her zaman özgür düşüncenin serpildiği; baskılara, sömürüye, savaşa karşı mücadelenin yükseldiği alanlar olmuştur. Bu yönüyle üniversiteler ülkenin devrimci damarlarına kan taşımış ve topluma umut olabilmiştir. AKP rejiminin hazmedemediği gerçek budur.
Bugün AKP”nin hedefinde yoldaşlarımız olabilir ancak bilinmelidir ki bu saldırı hepimizedir. AKP, kendisinden farklı düşünen, farklı yaşayan hiç kimseye söz ve yaşam hakkı tanımak istemiyor. Sağlık Bakanlığı daha yeni 1000 kadar doktoru solcu, Alevi olduğu için atamasını yapmadı. KESK üyesi binlerce kamu emekçi OHAL döneminde ihraç edildi. Daha birkaç gün önce Meclis Başkanı, Meclis’teki bir tiyatro oyununda kadınların yer almasını engelledi. Geleceğimiz olmasını istiyorsak AKP diktası karşısında sıramızı beklemek yerine aktif mücadeleye katılmak bir zorunluluktur. Umutsuzluk, köşeye çekilip bu dönemin geçmesini beklemek bu iktidarın saldırılarındaki pervasızlığını artırmaktan başka bir işe yaramayacaktır.
Bu tutuklamalar ile sosyalistlerin mücadelesini bitirebileceğini sananlar büyük bir yanılgının içindedir. Bu ülkede devrimciler yönelik baskılar bugün ortaya çıkmadı, bu bozuk düzen son bulana kadar da ortadan kalkmayacak. Peki, sadece üniversitelerdeki özgürlük ortamını değil bu toplumda yaşayan bütün emekçi kitlelerin hakları ve özgürlüğü için mücadele eden bizler ne zaman sustuk, sindirildik, yıldık? Hiçbir zaman. Öyleyse çabalarınız boşuna. Uydurma gerekçelerle tutuklandığınız dostlarımızı, yoldaşlarımızı serbest bırakın! Sosyalistleri terörize edip sindiremezsiniz!
Şeyh Bedreddin’lerden İnce Memed’lere bir direniş tarihi olan bu toprakları susturamazsınız. Soma’da 301 madenci ölüme yollanıyorken, iş cinayetlerinde rekorlar kırılıyorken, bir avuç parababasıyla kendi oligarklarının kesesini dolduruluyorken, Kürtler-Aleviler eziliyorken, kadınlar-laikler dışlanıyorken, gençler geleceksizliğe mahkum ediliyorken sosyalistlerin mücadelesi bitmez.
Mustafa Suphi’lerden Denizlere bizim geleneğimiz bitmez ve baş eğmez.
SOSYALİSTLER BAŞ EĞMEYECEK!
SEVDE VE NOYAN’A ÖZGÜRLÜK!
TUTUKLU BOĞAZİÇİ ÖĞRENCİLERİ SERBEST BIRAKILSIN!
BOĞAZİÇİNE ÖZGÜRLÜK!