SEP MK’dan Çağrı: Demokratik Hakları Savunmak İçin Emekçi Mücadelesini Büyütmek Zorundayız!
Aşırı sağcı AKP-MHP koalisyonu, demokratik haklara yönelik kapsamlı saldırılarını sürdürüyor. Faşist partinin lideri Devlet Bahçeli, “Milletvekilleri dokunulmazlığı ile ilgili beklentiler karşılanmalıdır” buyurduğunda vekil tutuklamalarının gündeme geldiği anlaşılmıştı. Ne de olsa Türkiye’de iktidardan emir alan bir yargı tesis edildiği için hiçbir hukuksuzluk insanı şaşırtmıyor. Nitekim hukuki yollar daha tükenmeden yapılan bu tutuklamalar, sinsi planların uygulamaya sokulduğunun bir göstergesidir. Meclise sürekli fezlekelerin yağdığı bir ortamda gerekli mücadele çizgisi sergilenmezse bu tutuklamaların devam edeceğini bekleyebiliriz.
Yaşadığı tıkanmayı aşmakta zorlanan AKP iktidarı, tek adam rejiminin sürebilmesi için her çeşit muhalefeti sindirmek ve “darbesini” derinleştirmek derdinde. Haklarını arayanlara sistematik biçimde uygulanan gözaltı terörü, muhalif baro ve odalara vurulmak istenen tırpan, düzenin sokak gücü olması istenen bekçilerin yetkilerinin silah kullanmak da dahil olmak genişletilmesi… Bütün bunlara ilaveten halkın oylarıyla seçilmiş vekiller ve belediye başkanlarının tutuklanması, kayyumların sürmesi.
Bütün bu saldırıların genişleyerek sürmesi söz konusu. O halde itiraz ve mücadele kanallarını savunmak için etkin bir mücadele örgütlenmek zorundayız. Bu noktada hemen altını çizmek gerekiyor: Cumhuriyet tarihinin en yoğun iş ve gelir kaybının yaşandığı bir dönemden geçiyorken işçileri-emekçileri hareketlendirmek gibi perspektifi olmayan ya da bundan korkanların etkin bir mücadele örgütlemesi mümkün değildir.
Sınıf mücadelesine yüklenmeden, sadece laf savaşlarıyla AKP diktasına direnilemez. Sadece demokratik haklar ve özgürlükler kanalından giderek AKP durdurulamaz. Etkili kampanyalarlarla emekçileri hareketlendirmeden, onları heyecanlandırmadan oyun kurucu olunamaz. Emekçi gündemleriyle sokağa, iş yerlerine, emekçi semtlerine inmeden ülkenin gerçek gündemleri topluma hakim olamaz.
Özcesi burjuva demokratik hakları savunmak ancak sınıf mücadelesinin yükseltilmesi ile mümkündür. Ülkenin ana gündem konusu emekçilerin talepleri ve mücadelesi olursa AKP tepetaklak düşecektir. Bu yüzden emekçileri ve gençleri sınıf mücadelesini büyütmek için partimiz saflarına katılmaya çağırıyoruz. Unutmayalım, burjuva partiler arası lobiciliğe, seçim aritmetiklerine ve beklentilerine bel bağlayıp örgütlü mücadeleden uzak kalmak ülkeyi ve geleceğimizi AKP diktasına teslim etmek demektir.