SEP Açıklaması: Bu Sürecin Altında Siz de Kalırsınız!
Bu ülkenin milyonları son sürat uçuruma doğru gidildiği hissiyatıyla giderek umutsuzluğu içselleştiriyor. Anadolu’da yenileri yaşanmasın diye söylenen ‘ Allah acını unutturmasın’ diye bir laf vardır. İşte milyonlarca insan bugünlerde eğer başkanlık sistemi geçerse daha da kötü ve acılı günlerin gelip eskilerini bile unutturacağı korkusuna saplanmış durumda. Alelacele komisyona getirilen, hafta başında da meclis oylamasına sunulan anayasa değişikliği teklifi ve partili cumhurbaşkanlığı sisteminin ilk oylamasında 338 evet oyu çıktı ve maddeler görüşülmeye başlandı. Bütün maddeler teker teker görüşülüp oylandıktan sonra, tüm paket için tekrar oylama yapılacak.
Doların tarihi zirvesini yaptığı, Suriye’de işlerin istedikleri gibi gitmediği, yolsuzluk ve aymazlığın sıradanlaştığı, bir ay olmasa “uzun süre patlama olmadı” denilecek kadar bombalarla haşır neşir olduğumuz yani yönetilemezliğin aşikar olduğu bir ülkede, Cumhurbaşkanı nasıl ki sarayına bir ülke prototipi sığdırdıysa, şimdi de dişlerinin çoğu kırık, çarkları dönmeyen bu sistemi ayakta tutmak için başkanlık sistemiyle meclisi de feshederek bütün yönetimi ele aldığı “tek adam rejimini” meşrulaştırmak istiyor. Hem de bırakın başkanlığı, iktidarı bile böylesine gayrimeşruyken.
İşte o nedenle de OHAL içinde bir referandum sürecine giriyoruz. Aslında şu an içinde olduğumuz süreç tam olarak da başkanlık sistemi geçerse bu ülkede yaşanacakların bir çeşit provası. Yani muhalefetin kolunu omzundan keserek, gövdeye de “ayağını denk al” mesajı göndermek, 316 tanesi yetmez 600’e çıkarılmak istenen milletvekili sayısının çoğunluğunu alıp kuklalarla demokrasi soslu bir totaliter rejimi ‘milli irade’ martavalıyla çıkarmak. Baştan söyleyelim; AKP ve Erdoğan’ın 14 yıllık iktidarının doruk noktası işte bu tablo. Bundan sonrası için resme girerim diye zorlayanların da sonu buradan gelecek. Dün akşamki oylama sonucunda çıkan tabloda AKP’li vekillerin meclis iç tüzüğüne aykırı şekilde açık oy kullandığı, Devlet Bahçeli’nin önceden evet oyu vereceğini açıklanmasına rağmen 39 kişiden 17 fireyle 338 sayısının bulunduğu görüldü. Bu ülkenin emekçi halklarına daha fazla acıyı reva görenleri tarih unutmayacak. Özetle; bugün AKP’nin sunduğu tastan su içmeye kalkan kim varsa; bu sürecin altında siz de kalacaksınız.
Elbette ki meclise bel bağlayarak başkanlık sistemini ortadan kaldırabileceğini sanan yok. İşte bu yüzden de lafla peynir gemisi yürümüyor, yürümeyecek. Öncelikle dışarıdan basınç oluşturacak denli güçlü bir muhalefetin örülmesi ardından da umutsuz milyonlara ( ki bu sadece AKP’den nefret eden kesimleri kapsamıyor) alternatif olabilecek, sadece kendi içinde ya da sosyal medyada ‘elbette hayır’ diyenlere yol gösterecek bir toplumsal muhalefetin örülmesinde bitiyor. Burada da sosyalistlere düşen görev çok büyük. Güçlü bir hayır kampanyasıyla bulunduğumuz her yerde varlık göstermek ve alan açmak zorundayız. Sokaklarda, işyerlerinde, üniversitelerde milyonlarca insan gösterilecek güçlü tepkinin bir parçası olmak, sessiz hayır’larını duyurmak için bekliyor. Ancak bu şekilde bu süreçte karşımıza çıkacak saldırılara göğüs gerebilir ve tarihsel görevimizi yerine getirebiliriz. Sosyalist Emekçiler Partisi olarak bir kez daha tüm emekçileri ve gençliği elini taşın altına koymaya ve nefes almak için güçlerimizi birleştirmeye, yani örgütlü mücadeleye çağırıyoruz.