Pakistan’da Sel Felaketi: Milyonlarca İnsan Ekolojik Krizin Sonuçlarıyla Yüzleşiyor – Kaveh Rouzbeh
Pakistanlı emekçiler hem siyasal ve ekonomik hem de ekolojik krizin yarattığı yıkımlarla boğuşmaya devam ediyor. Olağandışı muson yağmurları kuzey ve güney Pakistan’da yıkıcı sellere neden olurken; bu seller 30 milyondan fazla insanın hayatını ve geçimini etkiledi ve geride en 400’ü çocuk olmak üzere 1300’den fazla ölü bıraktı. Sel felaketinin ülke genelinde yarattığı maddi hasarın boyutu ise yaklaşık 30 milyar dolar olarak tahmin ediliyor.
Yağışlar nedeniyle 1 milyon 743 bin 345 ev hasar görürken, bunların 568 bin 817’sinin tamamen yıkıldığı belirtiliyor. Felaketin ardından temiz içme suyuna erişim problem yaşanırken, ishal ve sıtma vakalarında artışlar yaşanıyor. Eşi görülmemiş muson yağmurları Pakistan’ın dört ilini etkiledi. Seller sonucunda bir milyona yakın ev yıkıldı veya ağır hasar gördü, birçok yol geçilmez hale geldi ve ülkenin geniş bölgelerinde elektrikler kesildi. Selden en az 33 milyon kişi etkilendi. Bu arada yüz binlerce insan sular altında kalan bölgeleri terk etti.
Hükümet sözcüsü Kamran Bangash, Hayber Pakhtunkhwa eyaletinin kuzey batısındaki Çarsada’dan yaklaşık 180.000 kişinin ve Nowshera bölgesinden 150.000 kişinin evlerini terk ettiğini söyledi. Bu insanların birçoğu yol kenarına sığınmak zorunda kaldı.
Pakistan Başbakanı Shahbaz Sharif, selden etkilenen Belucistan eyaletine 45 milyon dolar mali yardımda bulundu. 29 Ağustos Pazartesi günü yıkılan şehirlerden biri olan Çarsada’da Şerif şunları söyledi: “Son günlerde ve hatta bugün gittiğim her yerde sel gördüm. Önümüzdeki günlerde bazı ülkelerden yardım taşıyan uçaklar Pakistan’a inecek.”. Şerif, hükümetin evlerini kaybeden herkese barınma sağlayacağına söz verdi.
Sel, aynı zaman tarım ürünlerini ve alanlarını yok ederken ve kırsal kesimde yaşayan insanlar içme suyu ve gıdaya erişimde büyük sorunlarla karşı karşıya kaldı. Ülkede özellikle sıtma ve ishal gibi sağlık sorunlarının yayılması endişe yaratıyor.
İklim Bakanı Sherry Rahman Pazartesi günü AFP’ye şunları söyledi: “Şu anda gördüğümüz, tüm alanları kaplayan bir su okyanusu. Bu normal musonlardan farklıdır. Bu bir iklim anomalisidir.”
Geçen Pazar günü Twitter’da yayınlanan bir videoda Rahman, “son on yılın en zor felaketlerinden biri olan tam ölçekli bir iklim felaketi” yaşandığını söyledi. Rahman ayrıca “Şu anda amansız bir ısı dalgaları, orman yangınları, sel baskınları, birden fazla göl taşması, büyük sel baskınları zincirinde aşırı hava olaylarının sıfır noktasındayız.” ifadelerini ekledi.
Pakistan’da yaşananlar dünya üzerinde sıkça karşılaştığımız ekolojik felaket örneklerinden yalnızca biri. Bu tarz felaketler giderek sıklaşıyor: Yazın Avrupa’yı vuran aşırı sıcaklar, büyük sel felaketleri, geniş çaplı orman yangınları… Bunlar ekolojik krizin doğal sonuçları haline geliyor. Bu esasında kapitalist sistemin önünü alamadığı ve alamayacağı bir sorun. Sistem gezegeni tükettiği ölçüde insanlığı bu tarz felaketlerin kucağına daha sık itiyor.
Pakistan’da sel felaketinin bu ölçüde yaşanması bir tesadüfün sonucu değil. Dünyayı vuran ekolojik kriz Pakistan’da da son dönemlerde etkisini aşırı sıcak hava dalgalarıyla, buzulların erimesiyle gösteriyordu. Yaz aylarında bazı bölgelerde sıcaklıklar 50 C’yi aşıyordu. Ancak bununla birlikte karşılaşılan sorunlardan önemlisi Pakistan gibi yoksul ve geri kalmış ülkelerde iklim felaketlerini göğüsleyebilecek bir altyapının, siyasal işleyişin bulunmamasıdır. Ülkenin özellikle yoksul emekçilerinin yoğun olarak yaşadığı bölgeleri gözlemlemek kimin sel felaketinin asıl mağduru olduğunu ortaya koyuyor. Dahası yozlaşmış, yolsuzluklara ve istikrarsızlığa batmış Pakistan rejiminin bu felaketin altından kalkabilme kapasitesi oldukça zayıf. Ülke daha 2005’te yaşanan büyük depremin, 2010’daki benzeri sel felaketinin izlerini bile ortadan kaldırabilmiş değildi.
Bu tarz felaketlerden kolay bir kurtuluş yolu bulunmuyor. Ya kapitalizmin gezegeni ateşe atmasına seyirci kalacağız ya da hem gezegenin hem de insanlığın geleceğini kendi kontrolümüz altına alacağız. Kapitalizmle hesaplaşmaktan başka seçeneğimiz bulunmuyor.