Ölüm Tırları ve Geliyorum Diye Bağıran Katliam – V.U.Arslan

20 Ocak, 2014

AKP ile cemaat arasındaki savaşta her gün yeni bir hamleye tanık oluyoruz. Savaşta açılan cephelerden birisi, doğrudan Suriye ile alakalı. Şöyle ki cemaat, emrindeki polis ve savcılarla AKP’nin Suriye’ye gönderdiği silah taşıyan tırlara, kamyonlara, otobüslere suçüstü yapıyor. Başlangıçta durdurulan vasıta sayısı 1 iken zaman ilerledikçe sayılar giderek arttı ve bugün (19 Ocak) suçüstü yakalanan tır sayısı tam 7’ye ulaştı.

AKP, silah sevkiyatını MİT zırhıyla koruyor. MİT yasası, MİT operasyonlarına başbakanlık dokunulmazlığı sağladığından savcılar ve polislerin hamleleri sadece teşhir anlamında bir işe yarayabiliyor. Yani AKP’nin Suriye’deki fanatik İslamcı çevrelere bütün gücüyle yardım etmeye devam ettiğini hem Türkiye kamuoyuna hem de bütün dünyaya göstermiş oluyor. Bu teşhir, önemsiz olarak görülemez, çok önemli sonuçlar doğurmaya adaydır.

AKP’nin kamuoyundan destek almak için başlangıçta sarıldığı “tırların Suriye’deki Türkmen gruplara gönderildiği” yalanı bizzat Türkmen gruplarınca yalanlanmıştı. Konuyla ilgilenen kimsenin şüphesi yok ki bu silahlar kafa kesen insanlık dışı fanatik gruplara gönderiliyor. Suriye’de sahadan silinen ÖSO dışında İslami Cephe, Mücahidler Ordusu, İslam Tugayı gibi örgütler, yardım konusunda ilk akla gelenler. Bu örgütlerin El Kaideci IŞİD’e karşı iç savaş içerisinde bir iç savaş verdiği biliniyor. ABD merkezli emperyalist güçlerin ÖSO’dan umudu tamamen kestiği ve IŞİD’e karşı bu fanatik gruplara yatırım yaptığı bilinse de Suriye denkleminde ibrenin Esad’a döndüğü bir gerçek. ABD’nin istese de istemese de Rusya ile beraber El Kaide unsurlarına karşı Esad ile çalışmak zorunda olduğu bir aşamaya gelindi.

Hal böyleyken AKP’nin aşırı unsurlara yaptığı yardımların daha çok göze battığı bir duruma ulaşmış oluyoruz. Bu bir yana Suriye’de faaliyet gösteren El Kaide’yle bağlantılı grupların ülkeye Türkiye üzerinden geçtikleri ve bazı resmi yetkililerin kendilerine lojistik destek sağladıkları iddiaları, hemen her gün uluslararası basın tarafından gündeme getiriliyor. Kısacası psikopatlık ve canilikte birbirleriyle yarışan terörist örgütler, AKP hükümeti tarafından ihya ediyorlar. Bu gerçek de durdurulan tırlar vesilesiyle tüm Türkiye’nin gündemine oturdu. Eldeki verileri toplayacak olursak:

AKP’nin hızlı ivme kaybetmesinde Suriye’de aldığı yenilginin büyük etkisi oldu. Esad’a aylık ömürler biçen AKP iktidarının hezimeti, aslında ılımlı İslam’ın Ortadoğu’daki yenilgisidir. Ilımlı İslam, Mısır’da da Suriye’de de kaybetti. Geriye emperyalizmin el veremeyeceği El Kaide fanatizmi kaldı. AKP, şimdi bu kesime destek vererek kendi mutlak yalnızlığını ve sonunu hazırlıyor.
Şam yönetimi fanatik örgütlere destek verdiği gerekçesiyle Türkiye’yi resmen Birleşmiş Milletler (BM) Güvenlik Konseyi’ne şikayet etti. Esad’a muhalif Suriyeli 11 insan hakları örgütü de “terör gruplarıyla işbirliği yapmak” suçlamasıyla Türkiye’yi AİHM’e şikayete hazırlanıyor. ABD için vazgeçilmez olmaktan çıkan T.Erdoğan ve dışişleri bakanı Davutoğlu’nun savaş suçu kapsamında Lahey’deki Uluslararası Ceza Mahkemesi’nin sanık sandalyesine oturtulması senaryoları gündeme gelmektedir. T.Erdoğan’ın sonunun Mursi gibi demir parmaklıklar olması olasılığı giderek ciddileşiyor.
AKP’nin fanatik gruplara verdiği yoğun desteğin, Suriye’deki akan kandaki sorumluluğunun ve Ortadoğu bataklığına dalmakta gösterdiği heveskarlığın tır olayında bu kadar açıkça ortaya çıkması tam da seçim öncesi Türkiye’yi Reyhanlı benzeri büyük provokasyonlara çok açık hale getiriyor. Yani seçim öncesinde sivil halka yönelik büyük çapta kıyıcı bir patlamanın olması hiç de şaşırtıcı olmayacaktır. Saldırının failleri El Kaide olabilir, yabancı gizli servisler olabilir ya da içerideki karanlık odaklar olabilir… Fark etmez. Kaybedilecek canların sorumluluğu AKP ve T.Erdoğan’ın omuzlarında olacaktır. Şurası açık ki kendisini de vuracak böyle bir provokasyonun zeminini AKP kendi elleriyle hazırlamıştır.

Peki, AKP böyle bir iflasa körü körüne neden gidiyor? Kendi sonunu da getirecek olan ateşe körükle gidiyor, çünkü T.Erdoğan, Suriye’deki cihatçılarla bir çeşit kader birliği oluşturmuş durumda. Yani ortada bir çeşit İslamcı dayanışma ve hatta yoldaşlık duygusu var. Zaten AKP, ABD tarafından gözden çıkarıldığının farkında ve bu saatten sonra Suriye’deki cihatçılara sırtını dönmeye pek hevesli olmayacaktır. Ama seçimler öncesi İstanbul’da, Ankara’da patlayacak bombaların AKP’den çok şey götüreceğini – hele hele son tır vakalarınının meseleyi ayan beyan ortaya dökmesinden sonra- hesap etmek, pek güç olmasa gerek. Şimdiden söylemek gerekir ki Reyhanlı benzeri büyük acıların sorumlusu gözü dönmüş mezhepçi AKP iktidarı olacaktır.

KATEGORİLER
ETİKETLER