OHAL Neden Uzayacak? – Engin Kara
Bugün önce Binali Yıldırım’ın “OHAL’in uzatılacağını” söylediği haberleri ajanslara düştü. Ardından yapılan “düzeltme haberleri”nde ise Binali’nin “OHAL’in uzatılıp uzatılmayacağına MGK’nın karar vereceğini söylediği” bilgisi ileri sürüldü. Şimdilik “OHAL uzatma” kararı resmen verilmemiş olsa da AKP’nin her şekilde OHAL’le daha uzun bir birliktelik düşündüğü aşikar.
Malum, 16 Nisan’da başkanlık referandumu var. Böyle önemli bir oylama 20 Temmuz 2016’dan bu yana süregelmekte olan Olağanüstü Hal’in gölgesinde gerçekleşecek. İlk ilan edilişinin ardından 2 kere uzatılan OHAL, halihazırda 19 Nisan’a kadar devam ediyor. Yani eğer bitiş zamanı erkene çekilmezse referandum OHAL altında yapılmış olacak.
Oysa bırakın OHAL’i erken bitirmeyi, AKP OHAL’i referandumun ardından da sürdürmeyi planlıyor. Binali Yıldırım ağzından bugün yayınlanan haberler de bunun göstergesi. Haberlerin sonradan düzeltilmesi de bir şeyi değiştirmez zira daha önce Hükümet tarafından çeşitli kereler “gerekirse OHAL’in uzatılabileceği”ne dair açıklamalar yapılmıştı.
Söylenmesi gereken birinci husus referandum öncesi yaratılan ortama dair. AKP, güya darbe girişimine karşı ilan ettiği OHAL’i sündüre sündüre bugünlere geldi. Şimdi de OHAL’in gölgesinde ülkeyi rejim değişikliği anlamına gelecek bir referanduma götürüyor. KHK hukuksuzluğu, insan haklarına yönelik çeşitli kısıtlamalar, yasaklanan eylemler, mitingler, referandum kampanyaları… Tüm bunları OHAL’e sığınarak yürüten AKP, ülkeyi adeta “sopalı seçimlere” götürüyor. Sopa: OHAL. Muhalefetten gelen birçok tepkiye rağmen referandum kampanyaları sürecinde OHAL’i kaldırmak bir yana, uzatmaktan bahsediyor.
İkinci mesele ise referandum sonrasında neden hala OHAL’e ihtiyaç olacağı. Referandumun iki ihtimaline göre seçenekleri değerlendirelim:
Evet çıkarsa, RTE istediğini almış olacak. Tek adam diktası anayasal zemin kazanacak. İktidarın gözünde “muhalefet bozguna uğratılmış” olacak. Bu durumda OHAL neden devam edebilir? Zaten istediğini almış olan RTE, ilk elden temel hakların kısıtlanmasını sürdürmek için OHAL’i kullanmaya devam edecek. Geçiş rejiminin adı OHAL olacak.
Hayır çıkarsa. Esas ipler burada kopacak. RTE kalesine gol yiyerek prestijini yitirecek, meşruiyeti daha geniş kesimlerce sorgulanır olacak. Toplumsal muhalefet motivasyon kazanacak. İşte bu tabloda iktidar OHAL’i kullanarak elinden kaçırdığı fırsatın acısını çıkartmaya ve olası muhalefet dalgalarını önlemeye çalışacak.
Şimdilerde AKP yönetimini sarmış olan “hayır” korkusunu düşünecek olursak, OHAL’i uzatma planlarının bu ihtimal üzerine yoğunlaştırıldığı söylenebilir.
OHAL zorbalığıyla yeni rejimi oylatmaya hazırlanan AKP, hem referandum öncesi hem de sonrası için sopa işlevi görecek olan Olağanüstü Hal’den vazgeçmek niyetinde değil.
Ancak hiçbir zorbalık sonsuza kadar sürmez. İyi (ve aslında pek de azımsanamayacak) ihtimalle 16 Nisan’da otoritesi sarsılacak olan iktidar, eninde sonunda elindeki bütün gücü yitirecek.