Neşe Karahan Röportajı: "Geri çekilme gibi bir kararımız yok"
16 Şubat’taki Cerattepe’ye yönelik saldırıdan bu yana Artvin’de bulunan bolsevik.org muhabirleri bir yandan yurttaş gazeteciliği yaparken bir yandan da Artvin halkının direnişine destek veriyor. Bolsevik.org’un Yeşil Artvin Derneği Başkanı Neşe Karahan ile yaptığı röportaj:
Bolsevik.org-İyi Günler, Trabzon’dan direnişe destek vermek, Artvin halkının mücadelesine sahip çıkmak için geldik. Öncelikle Cerattepe direnişi biraz anlatabilir misiniz?
Neşe Karahan-Cerattepe direnişi 20 senelik bir mücadele öyküsüne sahip. Bugün yaşadıklarımız yeni değil. Bu üçüncü şirket. Daha önceki 2 şirket halkın direnişi ile geri çekildi. Yasal süreçlerin takipçisi olduk. Davalarımızı açtık. Ruhsatları iptal ettirdik. 2012’de ruhsatları iptal ettirdiğimiz alanlar yeniden ihaleye çıktı. Normalde ruhsatları iptal edilen alanlar yeniden ihaleye çıkmaz ama yaşadışı bir şekilde bir daha ihaleye çıkardılar. İhale aşaması da şaibeliydi. Bir şirkete yani Mehmet Cengiz’e paket bir ihaleydi bu.Direnişe gelirsek Biz bunu bakana en başında söyledik. Şu veya bu grubun, bir siyasi hareketin değil Artvin halkının yaşamsal mücadelesidir Cerattepe direnişi. Hareket Artvin halkının yaşam alanlarına sahip çıkmasıyla gelişti ve o şekilde de devam etti. 20 sene önce de böyleydi. Bütün siyasi partiler, sendikalar, sivil toplum örgütleri bir araya geliriz, ortaklaşa karar veririz. 2012’de de yine toplandık. Bakan Taner Yıldız’dan randevu alındı. Topluca Ankara’ya gidildi. Bakan Taner Yıldız bizi dinledi,biz orada Taner Yıldız’a bu ihalenin hukuksuz olduğunu, bunu Yüce Divan’a götüreceğimizi, yanlış yaptıklarını söyledik. Bakalım dedi. Ne yazık ki hiç birşeye bakmadan bir hafta sonra ihaleyi gerçekleştirdi. Ve böylelikle bizim de 3.
Dönemimiz, ahlaksız Mehmet Cengiz dönemimiz de başladı. İhalenin ilanıyla beraber aynı gün protestolarımıza başladık. Mehmet Cengiz, bölgeye kapalı işletme açacağız yalanıyla beraber girmeye çalıştı. Daha önceki iki şirket de aynı yalanı söylemişti. Zaten artık hiçbirimiz inanmıyoruz bu yalanlara. 2013’de ÇED aldılar. Biz de tekrar dava açtık. 2014’ün sonuna doğru yürütmeyi durdurma kararı çıktı. Keşif yapıldı. Tanımadığımız hocalardan oluşan 7 tane bilirkişi 35 sayfalık bir keşif raporu hazırladı. İnanılmaz bir rapor yazdılar. Gerçekten beklediğimizin çok üstünde bir rapordu. Raporda; burada bir tercih yapılmalıdır, ya madencilik yapılır ve Artvin, korunan alanlar yok olur ya da maden faliyeti durdurulur.
Korunan alanlar zaten Cerattepe bölgesi; aslında Milli park olması gereken alanlar. Cerattepe’nin devamı da Hatila Milli Parkı zaten. Hatila Milli Parkı’nın Cerattepe ile yakın olması zaten maden izni verilmesini engelliyor. Hükümet ise Hatila Milli Parkı’nın sınırlarını daraltarak maden izni veriyor. Özetlersek gelen raporda, madencilik faaliyetinin bu alanları yok edeceği yazıyordu. Mahkeme de bu yönde bir karar vererek ÇED raporunu iptal etti. Mahkeme burada madencilik olmaz dedi. Şirket itiraz etti. Şirketin itiraz dosyası hala Danıştay’da. Ancak bizim elimizde net bir iptal kararımız var. Yürütmeyi durdurma kararımız var. Ama bir baktık ki bir GENELGE ile 2009’a 7 sayılı denen bir genelge ile; yeni bir ÇED aldılar. Yasa değil bakın! Genelge! Altını çizerek söylüyoruz ki genelgeler asla yasaların önüne geçemez. Fakat şirket 21 Haziran’dan beri sürekli Cerattepe’ye çıkmaya çalıştı. Baktık ki bunlar yasaları da hiçe sayarak, her şeyi zorluyorlar Biz de yukarı da nöbete başladık. 24 saat nöbet tuttuk gerçekten. Ağır Kış şartlarına rağmen asla vazgeçmedik. Bu süreçte de birkaç kere nöbete müdahale etmeye çalıştılar. Her seferinde püskürttük. Aynı zamanda genelge ile aldıkları ÇED’e de dava açtık. Aynı zamanda bu dava 751 kişinin müdahil olduğu ve 61 avukatın savunduğu bir kamu davasına dönüştü. Onun keşif ücretini istediler 18000 lira. Onu da yatırdık. Keşif heyetini belirlediler. Onun da listesi daha yeni geldi. Yürütmeyi durdurma istedik. Ama ne yazık ki birkaç gün önce-Ayın 15’inde- şehre dışardan yığında güvenlik gücü sevk edildi. 16’sında da baktık ki Cerattepe’ye saldırı olacak. Cerattepe’ye giden yolda yaklaşık 2500 kişi toplandık. Güvenlik güçlerine yasal süreci ve hukuksuzluğu anlattık. Biz tamam dediler ama sizin de bildiğiniz gibi peşine gazı bastılar ve Artvin halkı gazla, plastik mermiyle tanıştı.
Bolsevik.org : Daha önce böyle bir durumla karşılaşılmadı mı?
Neşe Karahan: Hiç alışık olmadığımız bir şey. Şehir sanki bir düşman ülkeymiş gibi saldırıya uğradı. Ve maalesef birkaç gündür de bizi farklı örgütlerle ilişkilendirmeye çalışıp, marjinalize etmeye, halkın direnişini amacından saptırmaya çalışıyorlar. Vali, direnişi bölmek amacıyla öyle bir şeye evirmeye çalışıyor. Doğrusu akşam toplantı yaptık. Son seçimler de AKP’ye oy vermiş olan vatandaş da buradaydı. Bu bir yaşamsal mücadele, Cerattepe’deki maden herkesi etkileyecek. Artvin halkı da bunun farkında. Başına ne geleceğini biliyor. Onuruna sahip çıkıyor.
Bolsevik.org :Bazı medya kuruluşları özellikle AKP’nin Artvin’de yüzde 45 oy almasını öne çıkarıyor. Bu konu hakkında düşünceleriniz neler?
Neşe Karahan :Evet bu da çokça konuşulan bir konu. Öncelikle şunu söylemek lazım, Türkiye’de kimse seçimlerin güvenli geçtiğine inanmıyor. Oy çalabilir. Hadi onu da geçelim almış da olabilir. İnsanlar başka parametrelerden ötürü -bir takım vaatlerinden, korktuklarından veyahut zorunluluktan- AKP’ye oy vermiş olabilir. Ama bu bir gerçeği görmemizi engellemesin. Artvin halkı şuanda AKP’ye oy vereniyle, vermeyeniyle topyekun olarak direniyor.
Bolsevik.org: Peki sizce AKP, bu kadar oy potansiyelinin olduğu bir şehirde Cengiz İnşaatı neden bu kadar önemsiyor? Hem de halkı karşısına alma pahasına!
Neşe Karahan: Orasını zaten hiç anlamadık. Düşünün ki devletin de cebine giren 1 kuruş yok. Sadece Mehmet Cengiz’in uğruna bütün bunları yapıyorlar!
Bolsevik.org: Peki okuyucularımıza biraz da Artvin ile olan ilişkisi bağlamında Cengiz İnşaat’tan bahseder misiniz? Kimdir Cengiz İnşaat?
Neşe Karahan: Cengiz İnşaat’ın geçmişe de çok parlak değil. Hepimiz biliyoruz . 10-15 sene içeresinde borç batağında olan bir müteahhit. Kendisinin büyük yükselişini yukarıya sormak gerekiyor. Bizim bilgimizin dışında. Onu devletin üst kurumlarına sormak gerekiyor. Borç batağında yüzen bir adamı nasıl bu noktalara çıkarttılar doğrusu biz de bilmiyoruz. Bu nasıl bir yüceliktir! Bu ahlaksız adamın, -biz ahlaksız Mehmet Cengiz diyoruz- itibarı nedir diye sormak gerekiyor.
Bolsevik.org: Aslında bakarsanız Karadeniz, Yeşil Yol, Sahil Yolu, HES projeleri ile kıskaca alınmış durumda. Bunun sebebi sizce nedir?
Neşe Karahan: Para! Rant! Aslında bakarsanız kendi geleceklerine de saldırıyorlar. Biz ne yazık ki onların torunları içinde onlarla savaşmak zorundayız. Şu anda bunu yapıyoruz. Mesela Artvin bir dünya mirası, Türkiye’nin en zengin bitki örtüsüne sahip ili. İnanılmaz bir zenginlik var burada. Bu coğrafi yapımızın farklılığından da kaynaklanıyor. Biz zor bir coğrafyada yaşıyoruz ama bizim burada huzurlu bir yaşamımız da var. Hakikaten çok huzurlu bir kenttir Artvin. Fakat kentin huzurunu bozmaya çalışıyorlar. Biz buna izin vermeyeceğiz. Artvin halkı olarak topyekûn mücadele edeceğiz. Bu bizim için yaşam mücadelesi, ölüm-kalım mücadelesi.
Bolsevik.org: Bıraktığınız yerden devam edersek Siyanürle altın aramanın zararından bahseder misiniz?
Neşe Karahan:Öncelikle şunu söylemek lazım. Siyanürlü veya siyanürsüz fark etmez. Bizim için en tehlikesi atık havuzlarıdır orada kullanılan. Siyanürsüz yapacağız gibi söylemler duyuyoruz ama bu bizi çok da ilgilendirmiyor açıkçası. Zaten şöyle bir durumdayız mesela tünel yöntemi ile de girse, bizim heyelanlarımızı tetikleyecek. Tozları sularımıza karışacak. Doğamızı tamamıyla bozacaklar zaten. Tünel açmaya sıra bile gelmeden bir sürü şeyi mahvedecek. Ki zaten açık işletme yapmak zorunda onu da biliyoruz. Oldu da sadece Cerattepe’de kalmayacak alan. Cerattepe’nin dışında Genya tarafı var. 4000 hektarlık bir ruhsat da onun var. O ne olacak? Süs için mi aldı? Yani şunu söylemek lazım madenler insanlık yararına kullanılacaksa çıkarılabilecek yerlerde çıkarılmalı. Ancak burada, bu şehrin tepesinde hiçbir yöntem sağlıklı değildir ve asla yapılamaz. Artvin’in yok olması demektir. Biz bunu biliyoruz.
Bolsevik.org: Son olarak şunu sormak istiyorum. Bizim de burada olduğumuz Atmaca mevkiindeki polis saldırısından sonra iş makinaları Cerattepe’ye ulaştı. Ağaç kıyımına başladı. Bundan sonraki mücadele planınız nedir? Artvin halkı ne yapacak?
Neşe Karahan: Son saldırıdan bu yana 5 gündür direnişimiz artarak devam ediyor. Geri çekilme gibi bir kararımız yok. Ülkenin dört bir yanında direnişe destek eylemleri düzenleniyor. İl dışından gelen otobüsler her türlü zorluğa rağmen Artvin’e ulaştı. Ulaşmaya devam ediyor. Artvin halkı mücadelesine devam edecek.