Home / Mısır'daki Devrimci Süreç Yeni Kırılmalarla Devam Ediyor: Tahrir, Mursi'yi de Düşürdü

Mısır'daki Devrimci Süreç Yeni Kırılmalarla Devam Ediyor: Tahrir, Mursi'yi de Düşürdü

4 Temmuz, 2013
Tahrir’de 30 Haziran için planlanan eylemlerin büyük bir dalga haline geleceÄŸi son haftalarda netleÅŸmiÅŸti. Temerrüd (İsyan) Hareketi, Mursi’nin istifa ederek erken seçim kararı alması için 22 milyon imza topladıklarını açıkladı. Mursi geçen yıl yaklaşık 13 milyon oyla seçilmiÅŸti. Mursi, istifa etmeyince baÅŸlayan Mursi karşıtı eylemlere ülke çapında tahminen 30 milyon kiÅŸi katıldı. Mursi karşıtı eylemler, Mübarek karşıtı eylemlere kıyasla tartışmasız daha büyük ve daha etkiliydi.Altını çizmek lazım, bahsini ettiÄŸimiz ÅŸey dünya tarihinin gelmiÅŸ geÅŸmiÅŸ en büyük eylemiydi. Son harekete sadece kentler deÄŸil, ilk kez olmak üzere kırsal kesim de katıldı.
Temerrüd (İsyan) Hareketi temsilcileri, Mursi 48 saat içerisinde istifa etmezse topyekün biçimde sivil itaatsizlik eylemlerini başlatacaklarını duyurdu. Bu, grevler, yolların kapatılması gibi eylemleri de kapsayan toptan bir kalkışmayı ifade ediyordu. Orduyu da harekete geçiren eylemlerin bu yöne kayma ihtimali oldu. Böylelikle eylemlerle ortaya çıkan bu dev güç, iyice yıkıcı bir karakter kazanmadan sistem içerisinde tutulacaktı.
Ordu, Mursi’ye darbe yaparak ayaklanmayı maniple etti ve bir yandan da ülkede ipleri yeniden eline almış oldu. Yani bu darbe zaten düşecek olan Mursi’ye karşı deÄŸil, emekçi kitle hareketine karşı yapıldı. Hatta şöyle de söyleyebiliriz: Mursi ve Müslüman KardeÅŸler, kendileri için olabilecek en elveriÅŸli bir düşüş ÅŸekli yaÅŸadılar. Böylelikle ileride maÄŸduriyet edebiyatları yapmaları mümkün olacak. Oysa herkes biliyor ki Müslüman KardeÅŸler, 2011’de Mübarek’in düştüğü eylemlere bile sırt çevirip Mübarek’le pazarlık yapmaktaydı. Mübarek’ten sonra da orduyla iÅŸbirliÄŸine gittiler. Mursi’nin cumhurbaÅŸkanı seçildiÄŸi seçimlerin ikinci turu da çok düşük bir katılımla gerçekleÅŸti ve sonuçlar da orduyla yapılan anlaÅŸmalar çerçevesinde saptanmıştı.
YaÅŸanan Devrim mi Darbe mi?
Mısır muhalefetinin kimi temsilcileri, ordunun müdahalesinin bir darbe sayılamayacağını söylüyorlar. Gerçekten de eÄŸer dünya tarihinin gelmiÅŸ geçmiÅŸ en büyük eyleminden bahsediyorsak darbe-demokrasi ikiliÄŸinden bahsetmenin bir anlamı olamaz. Türkiye’de AKP medyası Müslüman KardeÅŸler’in yıkılmasından sonra büyük bir dezenformasyona giriÅŸmiÅŸ durumda, ama bu gibi otoriter üç kağıçılık örnekleri de zaten Gezi olaylarına sebebiyet vermedi mi? Mursi’ye “Yeni Firavun” lakabı takılmıştı, Tayyip’e de “Diktatör” lakabı takıldı. Kısacası benzer yoldalar.
Kaldı ki darbenin sonuçları itibariyle Mısır’da bu kadar güçlü bir halk hareketinin bu saatten sonra askeri önlemlerle bastırılması mümkün deÄŸil. Ordunun müdahalesinin geniÅŸ bir mutabakatla saÄŸlandığı da görülüyor. El Ezher ÅŸeyhlerinden Kıpti dini liderlere, Selefi Nur Partisi’nden Müslüman KardeÅŸler’in ayrılan kesimlerine, ana muhalefet grubu olan laik-liberallerin Ulusal KurtuluÅŸ Cephesi’nden sokakta darbeyi kutlayan sıradan insanlara kadar büyük bir toplumsal taban, darbeyi öyle veya böyle destekledi. ABD’nin de emekçi radikalizminden korktuÄŸu için zaten pili bitmiÅŸ olan Mursi’nin ipinin çekilmesine onay verdiÄŸi ortada.
İşin içerisinde ABD’de olsa karşımızda bilindik bir askeri darbe yok. Bir siyasi eylem biçimi olarak darbeler, sınıf mücadelesinin olaÄŸanüstü bir evresinde belirli koÅŸulların ürünü olarak ortaya çıktığından basitçe tek tip olarak kavranamaz. 27 Mayıs Darbesi ile 12 Eylül Darbesi basitçe aynı kefeye konamayacağı için Mısır’daki bu son darbe de kendi özgünlüğü içerisinde kavranmalıdır. Mısır’da ordu arkasında büyük bir toplumsal destek hissettiÄŸi için böyle bir eyleme geçebilmiÅŸ ve kendi toplumsal-politik konumunu yeniden güçlendirme fırsatını kaçırmamıştır. DiÄŸer taraftan kısa zaman zarfında erken cumhurbaÅŸkanlığı seçimlerine gidilecek midir? Yoksa ordu ipleri ellerinde tutmaya mı çalışacak?
EÄŸer ordu ipleri elinde tutmaya çalışırsa sokak hareketi yeniden harekete geçecektir. Zira yeni yönetimin Mısır’da halk ayaklanmasına yol açan hiçbir sorunu çözme ÅŸansı yoktur: Göçen ekonomi, iÅŸsizlik, demokratik hak ve özgürlükler, emperyalizmle iÅŸbirliÄŸi… Mursi’nin düşmesine sebep olan faktörlerin az bir kısmı Mursi ya da Müslüman KardeÅŸler ile ilgilidir. Sorun tamamen serbest piyasa ekonomisi ile yani emperyalist-kapitalizm ile ilgilidir.
CumhurbaÅŸkanlığı erken seçimlerine gidilirse muhafazakâr sağın Müslüman KardeÅŸler, Selefiler, Müslüman KardeÅŸler’den ayrılan gruplar ve diÄŸer bağımsız isimlerle birçok parçaya bölüneceÄŸini tahmin edebiliriz. Karşı taraftaysa Ulusal KurtuluÅŸ Cephesi’nin öne çıkan isimleri Baradey ve sol Nasırcı Sabbahi olacaktır. EÄŸer yeni cumhurbaÅŸkanı bu kesim içerisinden çıkarsa Mısır’ın kapitalizm sınırları içerisinde çözülmesi imkânsız olan sorunlarıyla bu kesimler de yüzleÅŸecektir.
Mısır’da Devrim İlerliyor
Mübarek devrildiÄŸinde birçokları bunun ABD projesi olduÄŸunu Arap Baharı’nın ılımlı İslam’ın zaferi için düzenlenmiÅŸ bir komplo olduÄŸunu iddia ediyordu. Hatta bu konuda kitaplar yazan bile oldu, ama devrim kendisini karalamaya çalışanları komik duruma düşürdü. Mursi ve Müslüman KardeÅŸler, bir yılda devrim fırtınası karşısında darmadağın oldular. Böylece, “ılımlı İslam”, sadece Mısır’da deÄŸil, Tunus’ta ve hatta Türkiye’de onulmaz yaralar aldı.
Kitleler, devrimin her aÅŸamasında yeni sorunlarla yüzyüze kaldı ve tabandan gelen enerjiyle bu engelleri aÅŸmasını bildi. İlk önce Mübarek aşıldı, daha sonraki dalgadaysa Mübarek’in yerine geçen askeri cunta aşılacaktı ve ÅŸimdiki üçüncü dalgada Müslüman KardeÅŸler devrildi. Åžimdi ise yeni bir aÅŸamaya giriliyor. İster ordu askeri bir rejimi oturtsun ister seçimlere gidilsin Mısır’ın içinde bulunduÄŸu toplumsal kriz aşılacakmış gibi görünmüyor.
Ekonomik bunalım, devrimin motoru olan gençliÄŸi daha ÅŸiddetli bir ÅŸekilde eylem sahasına çekmeye devam edecek. İşsizlik %13’leri geçmiÅŸ durumda. Genç iÅŸsizliÄŸi ise çok daha yüksek. Bunun dışında sadece Mursi’nin düşürüldüğü son gösterilerde onlarca kiÅŸi öldürüldü. Yani, demokrasi ve özgürlükler konusunda sistemin emekçi halka vereceÄŸi hiçbir ÅŸey bulunmuyor. ABD ve İsrail ile olan iliÅŸkiler konusunda da mevcut sistem içerisindeki hiçbir aktörün ciddiye alınacak bir iddiası olamaz. Yani, sorunlar olduÄŸu gibi duruyor. Bu ÅŸartlar altında işçi sınıfının öz örgütlülüğünün geliÅŸmesi ile sosyalist kanadın güçlenmesi büyük önem taşıyor. Sürekli devrim olmadan Mısır’ın içerisinde bulunduÄŸu toplumsal buhrandan çıkması olasılık dâhilinde deÄŸil.
Åžimdi gerçekleÅŸen darbe, birçok açıdan tehlikeye iÅŸaret ediyor. Mursi’nin kitleler tarafından düşürülmesi bir ÅŸekilde önlenmiÅŸ oldu. Ordu kitlelere kulak veriyor imajını pekiÅŸtirirken, gelecek ÅŸimdiden öngörülebilir. GeçtiÄŸimiz yıllarda sokaÄŸa çıkan kitleler pek çok seferinde ordunun saldırısıyla yüzyüze kalmıştı ve bu görüntüler kısa zaman sonra, ordu kitlelerin taleplerine kulak tıkadığında yeniden yaÅŸanacaktır.
Türkiye’de ise AKP açısından Müslüman KardeÅŸler’in düşüşü ayrı bir problem. Çünkü hem Gezi DireniÅŸi sürecinde Türkiye’de AKP’nin başına gelenler, hem de Mısır’da Mursi’nin devriliÅŸi –benzeri bir sonun Tunus’un AKP’si En Nahda için yaÅŸanabileceÄŸi senaryoları dillendiriliyor.- İslamcı hareketlerin kitlelere demokratik hak ve özgürlük tanıma konusunda sınırlarını göstermiÅŸ durumda. Tunus’ta ÅŸimdiden Mısır’daki geliÅŸmelerden ilham alan kitleler Temerrüd (İsyan) dilekçelerini toplamaya baÅŸlamış durumdalar.
Mısır’da piyasa ekonomisiyle baÄŸlar koparılmak isteniyorsa, daha geniÅŸ demokratik hak ve özgürlükler düşleniyorsa kitlelerin önündeki tek seçenek devrimi sürekli kılmak olacaktır. GeniÅŸ yankı uyandıran kült film Matrix’te Morpheus Neo’ya sorar “kırmızı hapı mı mavi hapı mı seçiyorsun?” İşte kırmızı hap, Mısır’dan Tunus’a, Türkiye’den Brezilya’ya ve bütün güney Avrupa’ya kadar her yerde dünya gençliÄŸi için, sürekli devrimden baÅŸkası deÄŸildir.
Etiketlendi: