Milli Piyangonun Gerçek Talihlileri – Emrecan Konyalı

Milli Piyangonun Gerçek Talihlileri – Emrecan Konyalı

Yılbaşı yaklaşırken şans oyunları yine gündemde. Milli Piyango’nun yılbaşı ikramiyesinin 80 milyon lira olacağı açıklandı. Elbette şans oyunları dediğimizde ilk olarak akıllara gelenlerden biri de skandallar. Geçmiş yıllarda Varlık Fonu’na devredilen Milli Piyango İdaresi (MPİ), sonra Demirören grubuna satılırken; büyük bir rant kapısına dönüşen şans oyunları sektörü bin bir türlü pisliğin gırla gittiği bir alan haline geldi.
Yalanlar Üzerine Kurulu Sözde Şans Oyunu
Büyük ikramiyeyi tutturmanın imkânsız olduğunu anlamak için âlim olmaya, MPİ’nin kendi verilerini inceleyip ikramiyenin çıkma ihtimalini hesaplamaya dahi gerek yok. Ortaya çıkan skandallar takip edilirse bu oyunların arka planında dönen kumpaslar en berrak haliyle görülebilir. Örneğin 2019’un ilk ayında Sayısal Loto’da ikramiye kazanan numaralar yayınlanmadan önce değiştirilmişti. Öte yandan MPİ 2019’un Mart ayına kadar Türkiye Futbol Federasyonu başkanlığı yapan Yıldırım Demirören’e satılmıştı. Büyük ikramiyelerin çoğunlukla satılmayan biletlere çıkması ve ikramiye olarak verilmeyen bu paranın idareye yani patrona kalması da Demirören’in Milli Piyango konusundaki hevesinin kaynağını açıklıyor. İçi boş bir umut satan Milli Piyango’dan asıl ikramiyeyi iktidarın kıymetlilerinden Demirören grubu alıyor.
Varlık Fonu’na Neden Devredildi?
MPİ 2017 Şubat ayında Cumhurbaşkanlığı’nın çıkarttığı bir KHK ile Varlık Fonu’na devredildi. Kendi yarattığı ekonomik krize kısa süreli yüklü para akışlarıyla direnmeye çalışan AKP’nin en güvendiği formüllerden biri de Varlık Fonu. MPİ’nin Varlık Fonu’na aktarılması hem AKP’nin hem de yandaşların ağızlarını sulandırmıştı. Çünkü Varlık Fonu’na devredilen MPİ aracılığıyla iktidar, Varlık Fonu Sayıştay denetiminden geçmediği için büyük bir harcama rahatlığına eriyordu. İstediği harcamayı, istediği yere hesap vermeden yapabileceği MPİ üzerinden para havuzunu büyütmek çok daha kolay hale gelecekti ve geldi de. Çünkü özelleştirme denilerek fona aktarılan varlıklar çok kolay yollarla başka isimlere devredilebiliyor. İşte tam bu nokta piyangonun Demirören’e vurduğu nokta oluyor. Davet yoluyla girilen ihaleyi Demirören Grubu kolaylıkla kazandı. Yılda milyonlarca bilet satılan, maliyetiyle getirdiği karı karşılaştırdığımızda patronlar için büyük bir fırsat olan ihaleyi Demirören kaptı.
Demirören Grubu ve AKP Dostluğu
Demirören grubunun tarihi neredeyse 1960’lara kadar gidiyor. Fakat grubun mermer, gayrimenkul, liman, inşaat, petrol ve medya gibi sektörlere girmesi AKPli yıllara denk düşüyor. Bu bir tesadüf değil. TFF Başkanı olduğu dönemde Yıldırım Demirören’in yönetim kurulu AKP’li isimlerle dolup taşıyordu. Başka bir örnek ise Doğan Medya’yı satın alırken AKP’den aldığı destek. Karşılığında ise CNN Türk, Hürriyet gibi yayın organları AKP güzellemeleri ile doldurularak veriliyor. Her kim AKP’den yanaysa bu düzende ona her şey mübah oluyor. Dolayısıyla MPİ’nin bütün iplerini ellerinde tutan Demirören Grubu denetimsiz, sorgusuz, sualsiz şekilde paraları götürmeye devam edecek.
Sonuç Yerine
Bireysel borçluluğun bu denli arttığı, asgari ücretin ev geçindirmeye yetmediği, çalışma şartlarının adeta sadece ölmeden yaşamaya devam etmeye yaradığı bir dönemdeyiz. Milli Piyango da böylesine bir dönemde milyonlarca insanın büyük umutlarla oynadığı bir oyun. Fakat söylemek gerekir ki parası olmayanlar bilet alırken parasını koyacak yer bulamayanlar büyük ikramiyeyi kazanıyor. Sömürü düzeni patronlara yedirip içirirken ve cebini doldururken yoksulları daha da yoksul kılıyor.
Yeni yıl yaklaşırken büyük ikramiye çekilişinde de yeni skandalların yaşanması şaşırtıcı olmayacak. Bizler için yiyip bitiremedikleri onca paranın hesabını sorma zamanı yaklaşıyor.

KATEGORİLER