Milli Güvenliğinizi İşçiler Mi Bozuyor?
Birleşik Metal-İş Sendikasının toplu sözleşme görüşmeleri yürüttüğü Bursa Asil Çelik’te bu sabah başlayacak olan grev, Bakanlar Kurulu’nun gece yarısı aldığı kararla “milli güvenliği bozucu nitelikte olduğu” bahanesiyle yasaklandı! Birleşik Metal-İş’in 2015 yılında MESS üyesi fabrikalarda aldığı grev kararı da ikinci gününde AKP Hükümeti tarafından yasaklanmıştı. 20 Ocak’ta da MESS’ten ayrılan işverenlerin kurduğu EMİS üyesi fabrikalarda yine Birleşik Metal-İş üyesi işçilerin grevi başlayacak.
AKP Hükümeti’nin patron yanlısı-işçi düşmanı hamlelerine bir yenisi daha eklendi! Çıkardığı her yasada patronların çıkarlarını kollayan AKP, şimdi de metal işçilerinin yasal grev haklarını yeniden yasaklamaya çalışıyor. 29 Ocak 2015 tarihinde MESS üyesi işyerlerinde başlayan Birleşik Metal-İş grevi de “milli güvenliği bozucu nitelikte olduğu” iddiasıyla yasaklanmıştı.
Şimdi de aynı Hükümet, Bursa’daki Asil Çelik fabrikasında çalışan Birleşik Metal-İş üyesi işçilerin bu sabah başlayacağı grevi gece yarısı aldığı kararla yine “milli güvenlik” bahanesiyle yasakladı. Bu sabah fabrikaya grev pankartı asmaya giden işçiler Bakanlar Kurulu’nun “grev erteleme kararını”* öğrendi. Fabrikanın etrafı ise jandarma tarafından çevrildi.
İki gün sonra, 20 Ocak Cuma günü, EMİS üyesi işverenlerin fabrikalarında yine Birleşik Metal-İş sendikasının grevi başlayacak. Haftalardır greve hazırlık yapan metal işçileri, baskılara rağmen grev oylamalarında coşkulu bir şekilde “greve evet” demişti. Ocak 2015 grevi bile milli güvenlik bahanesiyle yasaklanırken, Olağanüstü Hal (OHAL) şartlarında bu greve karşı Hükümetin yine yasaklama yoluna başvuracağı beklentisi zaten mevcuttu.
Öncelikle sormak gerekiyor: İşçiler mi milli güvenliğinizi tehdit ediyor? Yoksa derdiniz patronların çıkarlarını koruyacak yasalar çıkarmaktan ibaret mi? Sadece insanca bir yaşam için ücret ve hak isteyen işçilerin, yasalara uygun şekilde gerçekleştirdiği mücadeleler neden canınızı sıkıyor?
Bu soruların cevabını elbette biliyoruz: Siz işçi düşmanısınız! Patronlarınız, Hükümetiniz, Bakanlarınız işçi düşmanı!
Şimdi, metal işçilerinin önünde iki seçenek duruyor: Ya grev yasaklarına sessizce boyun eğecek ve “böyle gelmiş böyle gider” diyecek. Ya da yasal haklarını savunmak için birleşecek ve mücadele edecek!
Dahası, bu grev sadece Asil Çelik işçilerinin ya da metal işçilerinin grevi de değil. Biliyoruz ki ekonominin kötüleştiği bu dönemde, işçiler kendi yaşam koşulları için bir araya gelip mücadele etmedikçe patronların krizlerinin faturasını emekçiler ödeyecek! İşte bu yüzden metal işçilerinin grevi bütün ülke emekçilerinin grevidir! Metal işçilerinin grevi hepimizin grevidir!
Şimdi sınıf dayanışmasını büyütme vakti!
* Kanunda “grev erteleme” adıyla yer alan hüküm aslında bir grev yasağı anlamına geliyor. Bakanlar Kurulu’nun 60 gün süreyle greve ertelemesinin ardından sendika greve yeniden başlayamıyor. Erteleme süresinde sendika ile işveren arasında anlaşma sağlanamazsa mesele sadece Yüksek Hakem Kurulu’na götürülebiliyor.