Memlekete Bahar Geldi – Değerlendirmeler II

5 Haziran, 2013
1. Geçtiğimiz günlerin gelişmeleri, toplumsal hareketin güçlü kaynaklara sahip olduğunu ve kolay kolay geri çekilmeyeceğini gösterdi. Yeni bir kuşak, neredeyse tüm ülkede eylem halinde ve ağır devlet baskısına rağmen alanları boşaltmadı. T.Erdoğan’ın ülke dışına çıkması ve idareyi B.Arınç’ın alması, AKP’nin yumuşatma taktiğini devreye sokmasına yol açsa da bu durum olsa olsa kitle hareketinin güven kazanmasına ve eylemlerin önünün açılmasına yol açacaktır. Bu açıdan kitle hareketinin AKP’yi yönetemez kılması büyük önem taşımaktadır. AKP’nin iktidardan düşürülmesi konusunda solda en ufak bir kafa karışıklığına izin verilmemelidir. Unutulmamalıdır ki AKP emperyalist kapitalist sistemin en sert sopasıdır. Bu sopanın kırılması sadece Türkiyeli emekçileri için değil bütün Ortadoğulu emekçileri için büyük bir kazanım anlamına gelecektir.
2. Diğer taraftan kitle hareketinin en büyük handikapı örgütsüzlüğü ve dağınıklığıdır. Bunun ilk eldeki yansıması taleplerin daha net bir şekide ortaya serilememesidir. Bu durum enerjinin toplanması ve konsantrasyon sağlanması konusunda ciddi bir boşluk yaratmaktadır. Bu yüzden de sosyalist örgütlerin bu taleplerin şekillenmesi konusunda adımlar atması oldukça önemlidir. Bu taleplerin başında da halka karşı suç işleyen, insanları sokakta katleden, gözlerine gaz bombası sıkan tüm devlet görevlerinin cezalandırılması talebi gelmelidir. Bunun dışında kentsel alanlar ve doğa üzerindeki sermaye talanına dur denilmesi ile AKP valileri ve iç işleri bakanlarının istifasının istenmesi çok önemlidir.
3. Sosyalistlerin müdahalesi ile radikalleşen kitlelerin sol siyasete kazandırılması gayet mümkündür. Doğal olarak kafası karışık olan ve çeşitli burjuva etkiler altındaki geniş gençlik yığınlarına yön verilmesi gerekmektedir. Bu yüzden de eylemlere olabildiğince yüklenmek ve müdahalelerde bulunmak şarttır. Mümkün olan en çok sayıda genç eylemci ile temasa geçerek onlarla çıkış yolunu tartışmak ve neticede sosyalizmi anlatmak bugünkü en birinci görevdir.
4. Sendikalar üzerinde tabandan basınç yaratılması dönemin en büyük ihtiyaçlarının başında gelmektedir. Üretimden gelen gücün devreye girmesi, AKP hükümetinin yıkılışını sağlayacağı gibi sınıf hareketinin süreç içerisinde harekete ağırlığını koymasını da beraberinde getirecektir. Bu nedenle sendikal bürokrasiye karşı taban inisiyatifini güçlendirmek her zamankinden daha büyük bir aciliyet taşımaktadır. Genel grev çağrısı sendika bürokrasisinden beklenmemeli, tabandan yaratılacak basınçla dayatılması için mücadele edilmelidir. Unutulmamalıdır ki bu toplumsal radikalleşmeden işçi emekçi kitleler de payını fazlasıyla almaktadır. Yani ortada sadece bir gençlik hareketi yoktur. Akşam saatlerinde işlerinden çıkan işçi emekçiler, varoşlar ve işçi mahallelerinden eylem alanlarına akmaktadır. KESK’in bugünkü genel grevinin yarattığı etki de tabanın eylem için hazır olduğunu göstermiştir.
5. AKP hükümetinin baskıcı tutumunun geride kalmadığını göz önünde bulundurmak gerekir. İzmir’de twitter kullanıcılarının evlerinden gözaltına alınması AKP’nin sosyal medyadan gelişen muhalefete darbe indirmek istemesi kadar baskı politikalarını devrede tuttuğunu da göstermektedir. Hareketin kendisine yönelen şiddeti önlemesi, ancak mücadeleyi daha da ileriye taşımasıyla mümkün olabilir
KATEGORİLER
ETİKETLER