Maraş’ta Neler Oluyor? – Elif Altunay
Geçtiğimiz hafta, Maraş ve Pazarcık arasında Alevi köylerinin bulunduğu bölgeye 25 bin kişilik mülteci kampı yapılmasına karşı temkinli yaklaşarak “cihatçı” tehlikesine karşı eylem düzenleyenlere jandarma biber gazıyla saldırdı. Konuşmaların sürdüğü sırada kalabalıktan bir kesimin inşaat alanına gitmek istemesi üzerine jandarmanın gazlı saldırısı başladı. Kitle içinden iki kişi gözaltına alınırken jandarmanın gaz fişeklerini özellikle konuşmaları dinleyen kalabalığa doğru atması dikkat çekti. Yoğun gaza maruz kalan alanda çok sayıda yaşlı ve çocuk da gazdan etkilendi.
Şimdi biraz sürecin başına dönelim.Bilindiği üzere 1978 yılında Maraş’ta, devlet eliyle önceden planlanmış bir Alevi katliamı yapılmıştı. Bu katliamda resmi rakamlara göre 7 gün süren olaylar sırasında 105 Alevi’nin öldürülmesinin yanı sıra, Alevi’lere ait 200’ün üzerinde ev yakılarak 100’e yakın iş yeri tahrip edilmişti. Katliamdan sonra aleviler artık o bölgede barınamaz hale gelmiş ve birçok aile her şeyini Maraş’ta bırakarak yurt dışına göç etmek zorunda bırakılmıştı. Bugün, ülke tarihinin en kanlı katliamlarından biri olan Maraş katliamının üzerinden 38 sene geçmiş olmasına rağmen, olayın travması bölge halkının hafızasında hâlâ taze.
Geçtiğimiz günlerde yaşanan ve Maraş halkı başta olmak üzere ülkedeki tüm Alevi’leri tedirgin eden “mültecilere” Alevi köylerinin ortasında sığınma kampı kurulması haberiyle birlikte, yeni bir Alevi katliamı korkusu tekrar gündeme geldi. Olayın özeti şu; Hükümet; 18 bin 500 Suriyeli sığmacının barındığı çadır kentin, Alevi’lerin yoğunlukta olduğu Sivricehöyük Mahallesi’ne yapılacak konteyner kente taşınmasını kararlaştırdı. Olayla ilgili açıklama yapan bölge halkı ve Alevi dernekleri isyan ederek korkularını dile getirdiler; “Elbette mazluma karşı değiliz ancak amaç başka. Bölgede cihatçılar cirit atıyor. Bizi göçe zorlayacaklar. Endişemiz büyük. Elbette mağdur durumdaki sığınmacılara karşı değiliz. Ancak buraya cihatçı çetelerinin IŞİD’in, El Nusra militanlarının yerleştirileceği bir üs kurulacağını düşünüyoruz. Kaygımız bu. Çeteleri yetiştirip size karşı kullanacaklar.
Bizi cihatçıları kullanarak göçe zorlayacaklar. Burası dağın başı, cihatçıların eğitim kampı yapacaklar. Başka yer mi kalmadı? Maraş merkeze yapsınlar. Ama yapamazlar çünkü varlıklı aileler karşı çıkıyor. Şikâyetlerimizi vali ve kaymakama aktarıyoruz, ancak bizi dikkate almıyorlar.”
Sürecin tüm gelişimine bakıldığında; çadırkentin kurulabileceği alan konusunda alternatifler bu kadar fazlayken özellikle Alevi’lerin yoğunlukta yaşadığı bir bölgenin tercih edilmesi, bölge halkının yaptığı açıklamayı doğrulamakla birlikte, akla “Ülkede Alevi-Sünni çatışması tahrik edilmek mi isteniyor?” ve “Bu çatışma ve katliamlardan birileri çıkar mı sağlıyor?”sorularını getirdi. Son durumda ise polis, çadırkent inşaat alanının etrafını çevirerek koruma altına aldı. Tüm baskılara ve saldırıya rağmen, halkın konteyner kente karşı sürdürdükleri direniş sürüyor.
bolsevik.org