Kolombiyalı Öğrenci Lideri REYES ile Röportaj
David Reyes, Kolombiya’da patlak veren güçlü öğrenci hareketinin Medellin’deki önderlerinden birisi… Bunun neticesi olarak Kolombiya’daki aşırı sağcı paramiliter güçler Reyes’in de aralarında olduğu sosyalist öğrenci liderleri hakkında ölüm tehditlerini içeren afişleri şehirdeki belirli yerlere astı. Kolombiya’da her yıl yüzlerce solcu aktivist, sendikacı, sosyal haklar savunucuları ile ve köylü hareketi temsilcisi aşırı sağcı ölüm mangaları tarafından katlediliyor. Reyes’in hayatı bu bağlamda tehlikede. Ama Reyes dikkatli olacağını ama mücadele etmekten vazgeçmeyeceğini vurguluyor.
Kolombiya’daki son öğrenci hareketi hakkında bilgi verebilir misin?
Uzun yılların bir patlaması olarak Kolombiya tarihinin en büyük üniversite öğrenci hareketi geçtiğimiz sömestrde patlak verdi. Yılların suskunluğu bu şekilde kırıldı. Öğrencileri eyleme geçiren en önemli meseleler uzun yıllardır uygulanan neoliberal politikalarla ilgili olanlardır. Eğitime ayrılan bütçelerin kısılması, öğretmenlerin ücretlerinin düşürülmesi, özel üniversitelere kaynak aktarımı, öğrenci bursları ve diğer imkanların kısılması…
Eylemler başkent Bogota dışında Medellin, Bucaramanga, Manizales, Cali, Cartagena, Neiva ve Popayan’ın da aralarında bulunduğu 35’ten fazla şehirde yapıldı. Eylemlere işçi sendikaları, toplu taşıma ve kamyon sürücüleri, yerliler ile akademisyenler de destek oldu. Son derece önemli bir güç açığa çıktı.
Eylemler Bir Sonuca Ulaştı mı?
Aralık ayında sağcı Duque hükümeti ile öğrenci temsilcileri arasında bir protokol imzalandı. Biz buna karşı çıktık. Çünkü, bir defa, temsilcilik oluşturulması süreci son derece anti-demokratik bir şekilde yapıldı. Yani temsilciler tabanı yansıtmıyordu. Ayrıca Kolombiya’da bu tarz protokollere asla güvenemezsiniz. Sokaklardan çekildikten sonra bu anlaşmalara uyulup uyulmadığı nasıl takip edilecek, kim takip edecek? Nitekim henüz atılmış bir adım yok.
Kolombiya’da Öğrenci Hareketinin Liderliği Kimin Elindeydi?
Kolombiya’da üniversiteler daima sol ve sosyalist güçlerin merkezileri olmuştur. Sağcı hükümetin devlet üniversitelerine yönelik neoliberal saldırısı esas olarak bununla da ilgili. Liderliğe gelince… Geleneksel olarak FARC ile bağlantılı çeşitli kollar üniversitelerde etkilidir. Ne var ki FARC’ın silah bırakmasının ardından artık böyle bir güçten söz edilemez. Oluşan boşluğu belirli ölçülerde çeşitli anarşist akımlar doldurmaya çalışıyor. Bunun dışında esas olarak bir liderlikten bahsetmek mümkün değil.
FARC’ın Silah Bırakmasını Nasıl Değerlendirmek Gerekir?
Berbat bir anlaşma ile silahlı mücadeleyi sonlandırdılar. Söz konusu olan sadece kendilerinin yasal durumu ve seçimlerle ilgili pazarlıklardı. Emekçi halkın hiçbir sorunu gündeme gelmedi bile. Bunda FARC’ın son dönemde askeri olarak gerilemesinin büyük etkisi vardı. Halktan ciddi olarak izole durumdaydılar. 50 yıl öncesindeki köylü hareketinden doğan bir gerilla örgütünden bahsediyoruz. Sosyalist programa sahip değillerdi, işçi sınıfına gayet uzaktılar. Son dönemde giderek daha yalıtık hale geldiler. Sağcı iktidarlar onları Kolombiya’nın baş belası olarak gösteriyordu ve FARC’ın buna vereceği yanıt yoktu. Nitekim FARC yasallaşıp seçime katıldığında sonuç hezimet oldu. Üstelik paramiliter grupların saldırıları karşısında tamamen savunmasız durumdalar. Sözde barışın imzalanmasının ardında yüzlerce eski gerilla katledildi. Bu yüzden FARC’dan ayrılan çeşitli gruplar gerilla mücadelesini sürdürmek istiyorlar, ama bu saatten sonra işlerin eskisi gibi yürümesi mümkün değil. Zaten ikinci büyük gerilla örgütü ELN de silah bırakmak için devletle pazarlığını sürdürüyor.
Aşırı sağcı terörü biraz tarif eder misiniz?
Kolombiya’da diğer Latin Amerika ülkelerinde olduğu gibi karşı devrim askeri darbeler aracılığıyla işlemedi. Bunun yerine aşırı sağcı ölüm mangaları devreye sokuldu. Bu oluşumlar zaman zaman ordu ile iç içe, CIA planlaması eşliğinde sol kesimden insanları katlettiler. İç savaş boyunca hayatını kaybedenlerin büyük kısmı bu paramiliterler tarafından katledildi. Çoğunluğu da gerillalara destek veren köylülerdi. Bunun dışında sendikacılar, öğrenciler, yerli önderleri, insan hakları savunucuları ve hatta kendilerine karşı çıkan din adamları… Bu güçlerin liderlerinin narko-trafik ile büyük servet edindiklerini ekleyelim. Bugün de ortalama bir sol aktivist katlediliyor. Cinayetler artış eğiliminde.
Gelecek İçin Ne Dersin?
Kolombiya direniş geleneği olan bir ülke. Ama sosyalist solun yeniden inşa edilmesi gerekiyor. Bu zor bir görev. Sosyalist devrim, enternasyonalizm, proleter devrim, kıtasal devrim gibi fikirler etrafında yeni bir gelenek olarak örgütlenmek gerekiyor.