Kız Okulları, Kadın Üniversiteleri, Kadın Hastaneleri, Pembe Otobüsler…: İktidar Kadını İzole Etmeye Çabalıyor! – Demet Koca
Kız çocuklarının ve kadınların hayatta var olabileceği her alanı kapatmaya çalışan siyasal İslam, şeriat övecek kadar bilgisi olmadığı için üzülen Milli Eğitim Bakanıyla gündemde.
Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin daha göreve başlar başlamaz karma eğitimi hedef alarak “Gerekirse kız okulları açabilmeliyiz” dedi. “Karma eğitim kaldırılacak mı?” sorusuna ise “Karma eğitim veren okullar olduğu sürece kız çocuklarının eğitim hakkı engelleniyor, aileler ben çocuğumu erkeklerle aynı okullara göndermek istemiyorum.” diyerek haremlik selamlık eğitimin bahanesi olarak dini hassasiyetleri işaret etti.
Bakan Tekin’e soralım: Bakanlığın görevi ilkokula gidemeyen 195 bin, ortaokula gidemeyen 289 bin, liseye gidemeyen 373 bin kız çocuğuna, okul çağında olmasına rağmen okula gidemeyen toplam kız çocuğu sayısının 866 bine çıkmasına gerekçe olarak gösterilen aile hassasiyetini engellemek göreviniz değil midir? Bakanlık sadece buna göz yummuyor: Öğrenci yoksulluğuna, temiz içme suyuna ve beslenmeye ulaşamayan öğrencilerin sorunlarının giderilmesine, çocuk gelinlere karşı bakanlık bir adım atmış mıdır?
Eğer aileler çocuklarının erkeklerle aynı okullara göndermek istemiyorlarsa, Milli Eğitim Bakanlığı ile Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı bu konuda çalışma yaparak kız çocuklarının okullaşmasının önündeki engeli oldukça rahat kaldırabilecek güce sahiptir. Ancak bunu yapmayacaklar. Aksine tarikatların ve cemaatleşmenin önü açılarak, eğitimde dindar ve kindar nesiller yetiştirme projesine devam edeceklerdir.
Tarikat yurtlarındaki istismarlar, intiharlar konusunda ilgili Bakanlıklar tek bir adım dahi atmamışken kız çocuklarının okula gidememesinin sebebini karma eğitim düzeni olarak savunamazlar. Burada tek sorunun aileler olmadığını hepimiz net şekilde biliyoruz. ÇESED projesiyle okullara imamların görevlendirilmesi, zorunlu din dersleri, 4+4+4 eğitim sistemi ve getirdiği eşitsiz koşullar, zorunlu imam hatipleştirme ülkede eğitim sistemini çoktan kaliteden yoksun hale getirdi. Bakanlık kız çocuklarının eğitime katılması için bu sorunları ortadan kaldırmalıdır.
Siyasal İslamcılar bu konuda birbirlerinin sırtlarını sıvazlamaya devam ediyorlar. Bakan Tekin’e destek Büyük Birlik Partisi Genel Başkanı Mustafa Destici’den geldi. Destici, “Çocuğunu okula göndermeyen veliyi ikna etmek için gerekirse kız okulları açabilmeliyiz” ayrıca “Japonya’daki gibi kadın üniversiteleri de açmalıyız, şehir hastanelerinden başlayarak her ile en az bir kadın hastanesi planlamalıyız.” dedi.
Resmi Gazete’ de yayınlanan, 2022 Cumhurbaşkanlığı Yıllık Programı’nda geçtiğimiz yıl olduğu gibi bu yıl da “Kadın Üniversiteleri” kurma projesi yer aldı. Erdoğan’ın yıllardır “kadın üniversiteleri” hayali devam ediyor. 2019’da Kadın Üniversitesi Eğitim Vakfı kuruldu. Bu vakıf Japonya’da bulunan 800 üniversiteden 80 tanesinin kadın üniversitesi olduğu örneği üzerinden Erdoğan’ın talimatıyla çalışmalarını gerçekleştiriyor. Kadınları üniversitelerdeki karma eğitimden topyekûn uzaklaştırmaya çalışmak, akademik olarak ilerlemesinin önünde çok büyük engellemelere sebep olacağı gibi toplumda kutuplaştırmayı arttıracaktır. Kadınlar olduğu için tacizler artıyor iddiaları, kadınlar iş arıyor diye işsizlik oranlarının arttığını iddia edenler, kadınları toplumsal yaşamdan kopartmaya çalışıyorlar.
Yine AKP’nin İBB’yi yönettiği dönemlerde parlak projeleri olan “pembe otobüs” projesi de bu fikrin bir yansıması. Kadınları toplumdan ayırmak demek tacizi, tecavüzü meşrulaştırmak anlamına gelmektedir.
İstanbul Sözleşmesi’nden bir gecede çıkanlar, kadın ve LGBTİ’lere yönelik şiddeti ve cinayetleri önlemeyenler, çocuklara yönelik istismarı önlemeyip, yargı önünde aklayanlar ne kız okulları projesiyle ne kadın üniversitesi açmakla bu sorunların üstünü örtemezler.
Bu ülkede eşitlik ve özgürlük mücadelesi veren milyonlarca kadın ve onlara gönül veren milyonlarca emekçi var. Bugüne kadar kazanılmış tüm haklarımızı, çocukların hayatlarını bizler yine korumaya ve bu kadın düşmanı zihniyete karşı mücadele etmeye devam edeceğiz.