Kadın cinayetleri bitmek bilmiyor. Son olarak dün, Mersin’in Tarsus ilçesinde bindiÄŸi bir minibüste tecavüze uÄŸradıktan sonra  defalarca bıçaklanan ve ardından iki kiÅŸinin de yardımıyla benzinle yakılarak katledilen  20 yaşındaki üniversite öğrencisi Özge Arslan kadın cinayetinin kurbanı oldu. Özge Arslan’ın katillerinden ikisi yakalandı. Kimse henüz kadınlar adına konuÅŸmaktan kadınlar yararına bir yargı kararı bile veremeyen yargının adaletine güvenmiyor.
Özgecan ve daha nice vahşi katliamın kurbanı olmuş kadınların sayısı giderek artıyor. Özgecan da tam da bu yüzden belli ki kendisini güvende hissetmiyordu  çünkü yanında biber gazı taşıyordu. Katili olan insan tozu bir faşistti. Yani kadına, insana ve hiçbir farklılığa tahammül dahi edemeyen bir insan tozu. Bu bir tesadüf değil. Çünkü tüm ideolojilerin kadınlara bir bakış açısı vardır: faşistlerin dünyasında kadın aşağılık bir varlıktır, iradesi önemli değildir. Bu yüzden tecavüz de pekala bir faşistin dünyasında kolaylıkla normalleşir.
Özgecan’ı diÄŸer kadın cinayeti kurbanlarından ayırıp ülke gündemine oturtan ÅŸey vahÅŸice katledilmesi. Ancak bu, tablonun görünen yüzü. Özgecan cinayetinin üzerine AKP zihniyeti elbette sorunu kriminal bir vaka olarak tartıştıracak; tekil bir örnek, toplumsal bir sorun deÄŸil hep topu bir kötü niyetli kiÅŸinin cinnet anıyla açıklanacak soÄŸuk kanlı bir vahÅŸilik örneÄŸi gibi anlatacak. Siyasal sorumluluÄŸu üstünden atmak üzere hareket edecek. Oysa tablonun görünmeyen yüzü bize çok büyük bir toplumsal ÅŸiddet anının tam da içinde yaÅŸadığımızı gösteriyor. Gösterilmeyen;bireylere yıkılmaya çalışılarak toplumsal bir sorun olarak kabul edilmeyen tablonun geri kalanında binlerce kadın her gün ÅŸiddet görüyor; cinayet tehditleriyle yaÅŸamasına raÄŸmen güvencesiz ve geleceksiz olmanın baskısı altında susmaya ve çilesine katlanmaya itiliyor.  YoksulluÄŸun çok keskin biçimde ayırdığı sınıflar ve emekçi sınıfların içinde yaÅŸamak zorunda bırakıldığı acımasız yaÅŸam koÅŸulları ile muhafazakarlığın en çok bu kesim üzerinde etkili olması tabloyu anlamak açısından kritik önemde.Zira AKP ve patronlar yine bu kesimden çocuk istiyor; emekçi kadını ve erkeÄŸi gelecek işçi kuÅŸaklarını bu acımasız koÅŸullarda doÄŸursun büyütsün istiyor. AKP döneminde kin, nefret ve ÅŸiddetin Türkiye toplumunu ciddi biçimde sarmalaması;kadınların, göçmenlerin,  farklı kimliklerin ( ki bu kimliklerin ezici çoÄŸunluÄŸunun yoksul kesimden olması sorunun boyutlarının sınıfsal temelde algılanması gerektiÄŸini göstermektedir) bu türden ÅŸiddet ve cinayete kurban gitmesi çözülmeyi bekleyen bu sorunun büyümekte olduÄŸunu iÅŸaret etmektedir.
AKP zihniyetinde her geçen gün artan bir biçimde muhafazakarlaÅŸtırılan; kendisinden olmayan her türlü kimliÄŸe ve tercihe bir hastalık ve başı ezilmesi gereken bir tehlike olarak görmek üzere nefret aşılanan Türkiye toplumunda kadın hedef haline gelmektedir. Kapitalist toplumda zayıf, erkeÄŸin koruması altında yaÅŸamaya, aile içinde var olmaya endeksli bir yaÅŸam kalıbı içine sokulmaya çalışan kadının pozisyonu AKP  iktidarında daha da  geriliyor . Kadınlara dayatılan bu zihniyetin devlet katında polis, yargı ve hükümet eliyle alenen dayatılması tecavüz , taciz , ÅŸiddet ve cinayeti adeta meÅŸrulaÅŸtırıyor. Henüz Türkiye’de tecavüz ve / veya tacize ağırlaÅŸtırılmış ceza verildiÄŸine tanık olunmadı. Bırakalım yargının bu kararları vermesini, devlet katında her ÅŸey kadınların, işçilerin, ezilen kimliklerin  aleyhine iÅŸliyor.
AKP’nin kadın cinayetleri konusunda sabıkası işçi cinayetlerinde olduÄŸu gibi oldukça kabarık. Sebebi ise kadına  yönelik hastalıklı bakış açısı: Tecavüzden “iyi hal” indirimleri; çocuk yaÅŸta bir kızın tecavüzcülerine rıza göstermesi iddiaları; hamile kadınların sokakta yürümemesini salık veren devlet televizyonu; kadınların kahkaha atmaması gerektiÄŸini söyleyen bir bakan; 17 aylık bebeÄŸe tecavüzü meÅŸrulaÅŸtıran müftü, kürtajı cinayetle bir tutan ve  kadınla erkeÄŸin eÅŸit olmadığını her fırsatta haykıran bir diktatör… Kadın cinayetlerini %1400 arttırmayı “baÅŸaran” AKP döneminde kadının  eÅŸitsizliÄŸe maruz kalma oranı büyük oranda artmıştır.  İlkokullarda türban serbestliÄŸinden kadın emeÄŸinin üretimde yoÄŸunluklu olarak en güvencesiz ve ucuz iÅŸ gücü olarak görülmesi ancak AKP gibi bir azılı piyasacı, ılımlı İslamcı bir hükümet eliyle gerçekleÅŸtirilebilirdi.
Tüm toplumun yaÅŸam tarzına karışmayı, muhafazkar yaÅŸam tarzını dayatmayı toplumsal projesinin bir parçası olarak kendisine görev sayan AKP kadın cinayetlerinden birinci derecede sorumludur. EÅŸitsizliÄŸi pekiÅŸtirerek dayattığı kalıpların dışında yaÅŸamaya çalışan kadınların kadın cinayetlerine kurban gitmesinde AKP’nin hiçbir sorumluluÄŸu yokmuÅŸ gibi son günlerde AKP’ nin, bir türlü önüne geçemediÄŸini itiraf ettiÄŸi, kadın cinayetlerini mahallenin insafına bırakma projesi ortaya atıldı. Buna göre; mahalleli ÅŸiddetin yaÅŸandığı aileye komÅŸuluk iliÅŸkilerini ve mahalle kültürünü kullanarak müdahale edilmesi öngörülüyor. Yani kısaca kadınların mahallenin namusu olarak görüldüğü muhafazakar bir kültür içinde kadına yönelik ÅŸiddet, ahalinin vicdanına bırakılıyor!  AKP diktatörlüğü altında bu soruna bir çözüm bulunamaz. Zaten AKP’nin de çözmek gibi bir niyeti bulunmuyor.
Kadın cinayetlerini önlemenin tek yolu kadınlara büyük düşmanlık besleyen Özgecan’ın katili faÅŸistlere ve AKP’nin dinci zihniyetine karşı eÅŸitlik dünyası olan sosyalizmdir. Türkiye’de iÅŸ cinayetlerinden kadın cinayetlerine her gün oluk oluk kan akarken kadın sorunuyla toplumsal her türden sorunun göbekten birbirine baÄŸlı olduÄŸunu görmek gerekir. Kadın cinayetlerini adeta teÅŸvik eden AKP var oldukça da bu sorunun çözülebileceÄŸini düşünmek saflıktır.
Özgecan Aslan cinayetinin korkunç boyutu toplumdaki kadın sorununun geldiÄŸi noktada sadece bir örnek. Benzeri pek çok vakaya bu güne kadar bizzat polis ve yargı eliyle  davetiye çıkartıldı, çıkartılıyor. AKP’nin toplumu dinselleÅŸtirmesine, bu yolla yeni kadın cinayetlerinin önünü açmasına ve özgürlüklerimize saldırmasına  müsaade etmeyeceÄŸiz! Kadın erkek omuz omuza eÅŸitlik ve gelecek için AKP’yi devireceÄŸiz!
Kadın Cinayetlerine Artık Yeter!













