İşçilerin Güçbirliği Derneği’nden Sultangazi’de Torba Yasaya Karşı Basın Açıklaması!

İşçilerin Güçbirliği Derneği’nden Sultangazi’de Torba Yasaya Karşı Basın Açıklaması!

İşçilerin Güçbirliği Derneği İstanbul’da Sultangazi Cami Meydanı’nda kıdem tazminatını ve iş güvencesini gasp eden torba yasaya karşı basın açıklaması gerçekleştirdi.

Basın açıklamasında Dernek adına aşağıdaki talepler ve hedefler dile getirildi: 

Hükümetin Meclise sunduğu Torba Yasa, kıdem tazminatı hakkımıza göz dikiyor.
Az önce arkadaşımız, Torba Yasa’nın içeriğini, neler getireceğini anlattı. Şimdi
de ben, İşçilerin Güç Birliği Derneği olarak, hem kıdem tazminatına yönelik
saldırılara karşı hem de diğer yakıcı gündemlerdeki güncel taleplerimizi ve
mücadele programımızı açıklayacağız.

1 – Hükümet ve patronlar, kıdem tazminatı hakkımızdan derhal ellerini
çekmelidir. Meclise sunulan Torba Yasa geri çekilmelidir.
2 – Kıdem tazminatı hakkının mevcut uygulamasında bile zaten sorunlar mevcut.
Öncelikle çalıştığı işten ayrılan bütün işçilerin kayıtsız şartsız, yani çalışma süresi
ve işten çıkma sebebi ayırt etmeksizin kıdem tazminatı alabilmesi için gerekli
düzenlemeler yapılmalıdır.
3 – Ayrıca uygulamada kıdem tazminatlarının çok az bir kısmının ödendiği ve
patronların büyük çoğunluğunun bu hakkımızın üstüne yattığı bilinen bir
gerçektir. Devlet, bütün işçilerin kıdem tazminatı hakkından eksiksiz bir şekilde
yararlanması için gerekli düzenlemeleri ve denetlemeleri yapmalıdır.
4 – Kıdem tazminatını da etkileyecek şekilde, özellikle bölgemizde en yaygın
sorunlardan bir tanesi de patronların sigortasız çalışma dayatmasıdır. Torba
Yasa’daki gibi patronların affedilmesi değil, bütün işçilerin sigorta hakkının tam
sağlanması için gerekli denetimlerin yapılması gerekmektedir.
5 – Başta işsizlik fonu olmak üzere, kaynakların patronların kullanımına
sunulması kabul edilemez. Aynı şekilde yıllardır deprem fonlarının da benzer
şekilde yağmalandığını, yaşadığımız her felakette bir kez daha fark ediyoruz.
Kamusal fonların patronlara peşkeş çekilmesine son verilmelidir.
6 – Pandemi döneminde sorunlarımız çığ gibi büyüdü. Bu kapsamda ilk olarak
vaka görülen işyerlerinde üretime derhal ara verilerek bütün işçilere test
yapılmasının sağlanması gerekmektedir. İkinci olarak işyerinde koronavirüse
yakalanmak sağlık emekçileri için meslek hastalığı, diğer işçiler için iş kazası
kabul edilmelidir.
7 – Yine pandemi dönemi taleplerimiz açısından üçüncü olarak, derhal ücretsiz
izin uygulamasına son verilmelidir. Son olarak kısa çalışma ödeneğinin patronlar
tarafından suistimal edilmesi ve işçileri daha çok sömürecek şekilde
uygulanması engellenmelidir.
8 – Grev ve diğer sendikal haklarımızın kullanılmasının önündeki fiili
engellemeler derhal sona erdirilmelidir. Bütün işçilerin sendikal hakları
kullanmasını kolaylaştıracak yasal düzenlemeler yapılmalıdır. Fiiliyatta grev
yasağı anlamına gelen “grev erteleme” uygulaması yasadan derhal
çıkartılmalıdır.
9 – Yılsonuna yaklaşmamız itibariyle asgari ücret tartışmalarının başlayacağı
haftalara da gelmiş bulunuyoruz. Yıllardır, sefalet düzeyindeki asgari ücretler
nedeniyle, işçi sınıfı enflasyon altında eziliyor. Bu yıl gelir kayıplarını da telafi
edecek şekilde, aç ve yoksul kalmadan yaşamaya yetecek bir asgari ücretin
belirlenmesi zorunludur. Ayrıca asgari ücretten vergi alınmaması ve her ay
asgari ücrete aylık enflasyon oranında düzenli zam yapılması da, yaşanacak gelir
kayıplarının önüne geçmek için tek yoldur. Bu vesileyle önümüzdeki haftalarda
insanca bir asgari ücret talebiyle yürüteceğimiz çalışmalarımıza başlayacağımızı
duyurmuş olalım.
10 – Bütün bunların nasıl sağlanacağını düşünenler olursa biz şimdiden
söyleyelim. Yıllardır, işçiden, emekçiden, esnaftan, köylüden vergi alıp
patronlara vergi afları yapıldı. Bu dengeyi tersine çevirmek zorundayız. Kaynak
arıyorsanız patronlardan servet vergisi alalım!

Bütün bu talepler, bugün için acilliğini koruyor. Ama gün geçtikçe yeni
sorunlarla karşılaşıyoruz ve her defasında yeni mücadele başlıkları karşımıza
çıkıyor. Pek çok sektörden ve bölgeden bir araya gelen “BİRLEŞİRSEK
KAZANIRIZ” diyen işçiler olarak ilan ediyoruz!

Taleplerimiz için örgütlenmeye ve mücadele etmeye devam edeceğiz. Gerektiği
durumlarda üretimden gelen gücümüzü kullanacağız, şalteri indireceğiz.
Gerekirse atölye atölye, fabrika fabrika, sokak sokak mücadele edeceğiz. Ama
haklarımızdan hiçbir zaman vazgeçmeyeceğiz.

YAŞASIN İŞÇİLERİN GÜÇ BİRLİĞİ!

8 Kasım 2020, İŞÇİLERİN GÜÇ BİRLİĞİ DERNEĞİ

Görüntünün olası içeriği: bir veya daha fazla kişi ve açık hava

Görüntünün olası içeriği: bir veya daha fazla kişi, ağaç ve açık hava

Görüntünün olası içeriği: bir veya daha fazla kişi, ayakta duran insanlar, sakal ve açık hava

 

KATEGORİLER