İşçi Sınıfı Partisiyle Güçlüdür!
Bu yazı Sosyalist gazetesinin ilk sayısında yayınlanmıştır.
Kapitalistler işçilere karşı saldırılarını her geçen gün artırırken işçi sınıfının en temel savunma ve saldırı mekanizmasının eksikliği gittikçe daha çok hissediliyor. İşçi sınıfını geçmiş dönemlerdeki çalışan sınıflardan ayıran en önemli özelliği üretimin merkezileşmesiyle beraber işçilerin de kentlerde yoğunlaşması, böylece de birlikte hareket etme ve mücadele kültürünün işçilere aşılanmasıdır. İşçi sınıfının gücü de işte bu örgütlü hareket edebilme yeteneğinden gelir.
İşçiler birleştiklerinde patronların ne kadar zorlandığı bilinen bir gerçek. Bu yüzden işçilerin sendikalaşmasının önüne her gün farklı farklı engeller çıkarılıyor, işçilerin en ufak hak alma mücadelesinde kapitalist devlet, polisleriyle, panzerleriyle, gaz bombalarıyla saldırmaktan çekinmiyor. İşçiler bu sınıfsal temelde örgütlendikleri zaman üretimden gelen güçlerini kullanabiliyor ve kendi isteklerini dayatabiliyorlar. Örgütsüz kalan işçilerin ise işten çıkarmalara, maaş kesintilerine, çalışma saatlerinin uzatılmasına, kötü çalışma koşullarına karşı seslerini çıkarmak için hiçbir imkânları yok. Mevcut sömürü düzeni işçileri örgütlenmeye itiyor, örgütlenmenin yetersiz olduğu koşullarda da yenilgi kaçınılmaz oluyor ve mevcut sömürü katmerleniyor. Çünkü işçilerin karşısında tepeden tırnağa örgütlenmiş, polisiyle, askeriyle her türlü baskı mekanizmasını kurmuş, oldukça merkezileşmiş bir kapitalist sınıf ve bu sınıfın çıkarlarının gözeticisi olan sermaye devleti var. Dolayısıyla düşman bu denli iyi örgütlenmişken işçilerin de kendi sınıf çıkarları için örgütlenmeleri zorunludur.
Ancak düşmanın örgütlülüğünü de abartmamak gerekiyor. İşçiler örgütlenip sınıf çıkarları çerçevesinde birleştiklerinde egemen sınıf içinde de çözülmelerin başlayacağını, böylece de kapitalistlerin korkudan titreyeceklerini söylemeliyiz. İşçiler örgütlü hareket ettikleri zaman kapitalistlerin en güvendikleri kurumlar bile onlar için güvenilmez hale gelir, işçi sınıfının örgütlü birliğinin karşısında hiçbir gücün duramayacağı görülür.
Proletaryanın sınıf birliğini sağlamak; işçi sınıfının bağımsız devrimci siyasetini yürütecek, her türlü yurtseverlikten ve burjuva ideolojisinden arındırılmış, tamamen işçi sınıfının çıkarlarını gözeten, aynı zamanda işçi sınıfının güncel çıkarlarına bağımlı kalmayıp işçilerin nihai kavgası olan sosyalizm için savaşan, işçi sınıfına nüfuz eden, ona önderlik etme kabiliyetinde olan bir siyasal örgütün yaratılmasıyla mümkündür. İşçi sınıfı ancak böyle bir örgüt sayesinde, sınıf bilinçli işçilerin öncülüğünde uzlaşmaz sınıf tavrını koruyabilecek ve ezilenlere önderlik ettiği devrimci mücadeleyle iktidara uzanabilecektir.