İran vs. ABD: Kim Önde? V. U. Arslan
Kesin konuşmak mümkün değil ama dün gece ABD üslerine yapılan füze saldırılarından sonra anlaşılıyor ki iki taraf da savaştan kaçınmaya çalışıyor. Eğer gelişmelerin seyrini değiştirecek yeni hamleler yaşanmazsa (bekleyip göreceğiz) krizin şu aşamasında kazanan İran’dır. Çünkü:
1) Gerek İran’da gerekse de Irak’ta Mollalara ve Irak’taki uzantılarına karşı başlayan isyanlar “bir süreliğine de olsa” yatıştırıldı. İslamcı kapitalistler zor zamanda Süleymani suikastiyle rahat bir nefes aldı. Olan İran ve Irak’ta isyan eden bedel ödeyen emekçilere oldu. Ama onlar da bir süre sonra toparlanacaktır.
2) ABD ve İran Irak’ın kontrolü için mücadele ediyordu. Suikastten sonra Irak’ta ABD’nin oyun alanı yok olmasa da feci bir şekilde daraldı. İran Irak’ın yönetiminde rakipsiz olmak istiyor ve ABD’nin Irak’ta saf dışı kalması İran için büyük bir zafer anlamına gelecektir. Şu aşamada asıl olay budur.
3) Süleymani etkin biri olabilir,ama neticede İran’ın bölgede izlediği siyaset belirlidir.Bunu uygulayacak başkaları bulunur, yani Süleymani’nin yeri doldurulmaz değildir.
4) Krizin bu noktasına kadar İran ABD’ye kafa tutabilmiş imajını verebilmiştir. Bu durum İran’ın bölgedeki operasyonlarına derinlik kazandıracaktır. Üstelik İran bunu Hürmüz Boğazı’nı tıkamak gibi ya da Hizbullah’ı İsrail’e karşı kullanmak gibi kozlarını devreye sokmadan yapmıştır. ABD üssüne balistik füzelerle saldırmak hem savaşı tetikleyecek bir hamle olmamıştır, hem de kayda değer bir hamle olmuştur.
5) ABD cephesinde ise Trump’ın seçim şovu dışında elle tutulur bir oyun planı gözükmemektedir.Şimdi bir de Irak’tan kapı dışarı edilme durumu var.Dengeleri değiştirmek için ABD cephesinin sağlam bir savaş vermesi gerekiyor,ama bunu en azından şimdilik göze alamıyorlar.
Sonuç
ABD saldırganlığına karşı çıkmak bugün birinci devrimci görevdir. Mollaların ne olduğunu biliyoruz, ama bugün öne çıkarılacak olan bu değildir. Mollalar ancak emekçiler ve gençler tarafından devrilebilir ve ancak bu şekilde olursa ilerici sonuçlar ortaya çıkar.
Emperyalizmin rejim değiştirme operasyonlarının ülkeleri hangi felaketlere sürüklediğini biliyoruz. Irak, Libya, Suriye, Ukrayna… Yakın tarihte bunların hepsini yaşadık, ayrıca örnekler çoğaltılabilir. O yüzden kendisini ilerici olarak gösterenlerin ABD emperyalizminin operasyonlarına karşı net tavır almaları gerekir. ABD emperyalizminin bütün müdahaleleri emekçi hareketlerinin zararına gericiliğin yararına olmuştur. Bugün de aynısı olmaktadır.