Hepinizin Başına Musallat Olacağız! – Engin Kara

Hepinizin Başına Musallat Olacağız! – Engin Kara

14171850_10210303239446771_1001241616_n

Fethullah Gülen’in 1995 yılında, eski Galatasaraylı futbolcu Hakan Şükür ile birlikte olduğu bir ortamda yaptığı konuşmalar yayınlandı. Ortaya çıkan görüntülerde, Gülen, spor kulüplerindeki faaliyetlerinin yanı sıra Galatasaray Lisesi üzerine de açıklamalar yapıyor. Galatasaray hakkında “yetiştirdiği lise seviyesindeki entel talebeler milletin başına musallat edilmiş” diyor.

Fethullah Gülen Ne Dedi?

Şimdilerde iktidardan dışlanan ve yıllarca hem AKP hem de diğer burjuva siyasi hareketlerle iş tutmuş olan, devleti birlikte kontrol etmiş olan Fethullah Gülen, 1995’teki konuşmasında hedefine Galatasaray Lisesi’ni koymuş. Gülen’in konuşmasında lise ile ilgili ifadeler şöyle:

  • Galatasaray, öteden beri bir lise fakat üniversite gibi toplumun aleyhinde kullanılmış bir okuldur.
  • Yetiştirdiği lise seviyesindeki entel talebeler değerlendirilmiş, en zekileri iyi yetiştirilmiş, milletin başına musallat edilmiş.
  • Şu anda arkadaşların oradaki faaliyetleriyle Galatasaray’daki, okuldaki hizmetleriyle de kendi yörüngesine girecek.

Galatasaray Lisesi’ne Musallat Olanlar

Ülkenin lise düzeyinde önde gelen kurumlarından biri olarak bilenen Galatasaray Lisesi, geçmişinde yetiştirdiği entelektüel ve siyasi figürleri karşı, 2000’ler boyunca pek de parlak bir eğitim standardına sahip olamadı. Okulun kendine has öğrenci ilişkileri ve öğrenci-yönetim ilişkisinin yarattığı görece özgür ve gelişime açık ortam, özellikle de AKP’nin iktidara gelmesinden bu yana git gide kısıtlandı.

Nice tiyatrocular yetiştiren tiyatro topluluklarının oyunları sansürlendi, yasaklandı. Sayısız yazar ve şair yetiştiren edebiyat faaliyetleri yeri geldi “okul ve devlet makamlarına saygı” gerekçesiyle sansüre uğradı, yeri geldi finansal kaynakları kesildi, yeri geldi tümden yasaklandı! O kadar ki -tarihte yanılmıyorsam- 2012 senesinde sansür kurulunda neredeyse beyaz sayfalara indirgenen edebiyat dergisini, okul dışında yayınladıkları gerekçesiyle öğrenciler hakkında disiplin soruşturması başlatıldı, disiplin cezaları verildi!

Hatırımda kalan bir skandal daha: Ermenice kökenli olduğu gerekçesiyle bir etkinliğin programından sansür uygulanarak çıkarılan Sarı Gelin türküsünün, programın sonunda öğrenciler tarafından hep bir ağızdan okunması yeni bir disiplin soruşturması furyasına yol açtı! Pek çok farklı kimlikten ve kültürden öğrenciye, öğretmene ev sahipliği yapmış “Mekteb-i Sultani”de, bir türkü, dil ve etnik köken gerekçesiyle hedef oldu!

Öğrenci kulüplerinin faaliyetlerine ambargolar koyuldu. Pek çok kulüp, her sene aldıkları Galatasaray Eğitim Vakfı ödeneğinden yoksun bırakıldı. Sosyal bilimler, kültür-sanat ve spor alanındaki organizasyonlara verilen destek kesildi. Öğrencilerin bireysel gelişimini sağlayan sayısız faaliyetin önü tıkanmış oldu.

Bu esnada bir yandan da okulun ve imkânlarının kapıları AKP’li Belediyelere ve kurumlara ardında kadar açılırken; öğrencilere kısıtlanan konferans salonları, bürokratların hizmetine sunuldu.

Daha sayılabilecek birçok şey var. Ancak bunlar bile, AKP dönemi boyunca Galatasaray Lisesi’nde okuyan öğrencilerin nasıl iktidarın yörüngesine sokulmaya çalışıldığını göstermeye yetiyor. Yani 1995’te Gülen’in dile getirdiği arzusu, AKP iktidarıyla birlikte gerçeğe dönüştü!

Galatasaray Lisesi’nin Musallat Oldukları

Bir kurum olarak Galatasaray Lisesi’nin sağladığı donanımdan kaynaklı olmasa da hala Galatasaray Lisesi öğrencileri iktidara musallat olmayı sürdürüyor. AKP ile Galatasaray öğrencilerinin mevcut karşıtlığının temelinde, iktidarın otoriter eğilimlerinin gençliğe dar gelmesi yatıyor.

Öncesinde de, iktidarın baskıcı politikalarından rahatsızlık duyan Galatasaraylı öğrenciler, özellikle Gezi Direnişiyle birlikte bu rahatsızlığı eyleme döktü. Öğrenciler, 1 Haziran itibariyle disiplin soruşturmalarını ve cezalarını da göze alarak, özel güvenlik barikatını aşarak Gezi eylemlerine katıldı. Hatta lise önünden Gezi Parkı’na bir yürüyüş bile düzenlendi, AKP karşıtı sloganlarla ve halkın desteğiyle onlarca öğrenciyle Gezi’ye yürüdük.

9 Haziran 2013’te düzenlenen “pilav günü”nde ise devam eden Gezi eylemleri boyunca iktidar lehine propaganda yapan ve direnişi karalamaya çalışan, Galatasaray Lisesi mezunları Yiğit Bulut ve Fatih Altaylı’nın resimlerinin bulunduğu ve “Sorarlarsa Bizden Değiller” yazan pankart okulun duvarlarına asıldı.

Ve nihayet Haziran 2015. İstanbul Erkek Lisesi’nde başlayan protesto dalgasına Galatasaray Lisesi de katıldı ve okul müdürünün iktidar politikalarına yakınlığına ithafen “hiçbir padişaha kölelik yapmamış müdür aranıyor” sözlerinin yer aldığı bildiriler dağıtıldı. Okulun öğrencileri ise bir süredir çeşitli liselerle birlikte muhalif bir edebiyat dergisinin ortak çıkarılması için çalışma yürütmekteydi. Yani Galatasaraylılar, dün olduğu gibi bugün de birilerini rahatsız etmekle meşgul.

Birinize Değil Hepinize Musallat Olacağız!

Fethullah Gülen, Galatasaraylı “entel talebelerin” toplum aleyhine kullanıldığı ve milletin başına musallat edildiğini söylemiş. Evet, toplum aleyhine kullanılan mezunlarımız oldu geçmişte, biz de üzgünüz: Jöleli ve Altaylı gibi! Onların da artık “bizden olmadığını” 2013’te söylemiştik zaten.

Gelelim Galatasaray’ı “yörüngeye sokma” çabalarına. Ne Fethullah, ne RTE ne de başka bir hırsız, bir başka katil; hiçbiri Galatasaray Lisesi’ni yörüngesine sokamayacak. Sadece Galatasaray’ı da değil. Gençliği yörüngesine almak, baskıcı, zorba, talancı ve boğazına kadar pisliğe batmış iktidarların, egemenlerin harcı değildir!

Gülen bir noktada haklı. Galatasaray mezunları musallat oluyorlar. Yine sadece onlar değil, binlerce genç musallat oluyor. Ama topluma değil elbette. Sadece birine de değil. Hepsine: katile, hırsıza, askeri veya sivil darbecilere, darbelerden beslenenlere, diktaya!

KATEGORİLER