Halkı Kin ve Düşmanlığa Teşvik Edenleri mi Arıyorsunuz? – Çağın Erdinç
“Halkı kin ve düşmanlığa tahrik etmek” suçlamasıyla bugüne kadar yüzlerce kişi tutuklandı. Son bir haftada LGBTİ aktivisti Uğur Büber ve Barbaros Şansal olmak üzere birçok kişi aynı gerekçeyle hapse atıldı. Hatta Barbaros Şansal tutuklanmadan önce “polis denetiminde” linç edildi.
Barbaros Şansal’ın linç edilmesi gelinen noktanın özeti. Önce işin “adli skandal” kısmına değinelim. Şansal, Atatürk Havaalanı’nın apronunda saldırıya uğradı. Havaalanlarının apron bölümüne dışarıdan insanların girmesi yasak. Bir grup “kindar” her şeye rağmen apronda Barbaros Şansal’a saldırma cürretini gösteriyor ve havaalanı yönetimi dışarıdan aprona kimsenin girmediğini kabul etmesine rağmen suçu kabul etmediğini anlatan bir basın açıklaması yayınlıyor. Dışarıdan kimse aprona girmediyse (DHMİ kimsenin girmediğin iddia ediyor) Şansal’ı linç eden güruhun havaalanı görevlileri olma ihtimali yüksek. Bu daha da vahim! AKP tutukluyor tutuklamadan önce sokak kabadayılarına linç ettiriyor.
Barbaros Şansal olayı bir yana, neredeyse her gün “halkı kin ve düşmanlığa tahrik etmek” suçlamasıyla insanların tutuklanması trajikomik bir durum. Halkı kin ve düşmanlığa tahrik edenler, muhalifleri halkı kin ve düşmanlığa tahrik etme suçlamasıyla tutsak ediyor. Ne manzara ama!
Halkı kin ve düşmanlığa tahrik edenleri mi arıyorsunuz? AKP/Saray cephesi bunu her gün yapıyor. “Ak-troller” sosyal medya hesaplarından toplumsal muhalefete, laiklere, Alevi’lere, Kürt’lere, Sosyalistlere, kısacası kendilerinden olmayan herkese saldırıyorlar, küfür ediyorlar, hedef gösteriyorlar. Üstelik bunu AKP’nin yönlendirmesiyle yapıyorlar. Hatta şunu net bir şekilde ortaya koymak gerekiyor: AKP/Saray cephesinin bütün siyasi projesi toplumu bölmek, kutuplaşmayı arttırmak, insanları birbirine düşürmek üzerine kurulu. Yani halkı kin ve düşmanlığa sürüklemekle muhalifleri itham edenler önce aynaya baksınlar; o zaman kin ve düşmanlığı kimin körüklediğini göreceklerdir. Zaten neyin ne olduğunu gayet iyi biliyorlar, dertleri bu tarz suçlamalarla insanları hapse atmak ve toplumsal muhalefeti konuşamaz hale getirmektir.
Halkı kin ve düşmanlığa teşvik demişken 7 Haziran sürecine değinmeden olmaz. Tayyip Erdoğan 7 Haziran seçimlerinden önce halkı kutuplaştırmak adına Kemal Kılıçdaroğlu’nun Alevi, Selahattin Demirtaş’ın Zaza olmasını “siyasi malzeme” olarak kullanmamış mıydı? Aynı Erdoğan, Berkin Elvan’ın annesini meydanlarda yuhalatmamış mıydı? Öyle ya, kendileri her şeyi yapabilir. Çünkü vicdan, onur, doğruluk gibi insani özelliklerin, siyasi hedeflerin yanında hiçbir önemi yok!
Gelinen nokta son derece kritik. AKP “ya bizdensiniz ya da bize karşı” diyor. Ayrıca, “Biz yaptık oldu” tutumuyla kimseye hesap vermek zorunda hissetmiyor. Bu zat-ı muhteremler kendilerinden olmayanları ötekileştirirken “ötekilere” hiçbir şekilde yaşam hakkı tanımıyor. Gözaltılarla tutuklamalarla ve hatta linçlerle baskıyı iyice arttırıyor.Toplumsal muhalefet güçsüz olduğu sürece bu böyle devam edecek. AKP’ye karşı ayakta kalmak ve ilerlemekten başka şansımız yok.
bolsevik.org