- Kıbrıs Seçimleri: Erhürman Müdahalelere Rağmen Kazandı! - Ekim 20, 2025
- Kârlı Çıkan Kim? – GüneÅŸ Gümüş - Ekim 18, 2025
- Yunanistan Polisinden Filistin Eylemine Kanlı Saldırı - Ekim 8, 2025
Türkiye’de iÅŸsizlik sorunu, pandeminin de etkisiyle can yakıcı bir ÅŸekilde yaÅŸanmaya devam ediyor. Emekçilerin yaÅŸadığı ekonomik sıkıntılara, geleceÄŸin yeni işçi kuÅŸakları da ortak oluyor. Üniversite sınav sonuçlarının açıklanmasının ardından gençliÄŸin aklını birçok soru meÅŸgul ediyor. Bunlardan en çarpıcı ve hayati olanı “hangi bölümü bitirirsem daha kolay iÅŸ bulurum” sorusu. Fakat kapitalizmin emekçiler için yarattığı ekonomik buhran, sorunun cevabını almayı imkansızlaÅŸtırıyor. AKP iktidarının istihdam saÄŸlayamadığı yüz binlerce genç; geleceksizlik, yoksulluk ve ümitsizlik batağına sürükleniyor. Yıl yıl üniversiten mezun olan gençler, iÅŸsizler ordusuna katılmaya devam ediyor.
Türkiye’de İşsizlik, Genç İşsizlik ve İstihdam Oranları
Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) ikinci çeyrek için yayınladığı Nisan 2020 Hane Halkı İşgücü Araştırması verilerine göre Türkiye genelinde 15 ve daha yukarı yaş gruplarındaki işsiz sayısı pandemi koşullarının yaşandığı Nisan ayında, geçen yılın Nisan ayına göre 427 bin kişi azalarak 3 milyon 775 bin kişi oldu. İşsizlik oranı 0,2 puanlık azalış ile yüzde 12,8 seviyesinde gerçekleşti. Beraberinde istihdam edilen kişi sayısı son bir yılda 2 milyon 585 bin kişi azalarak 25 milyon 614 bin kişi oldu. İstihdam oranı ise 4,9 puanlık azalış ile yüzde 41,1 oldu.
15-24 yaş grubunu kapsayan genç nüfusta işsizlik oranı bir önceki yılın aynı zaman dilimine göre 1,2 puanlık artışla yüzde 24,4, istihdam oranı ise 7 puan azalarak yüzde 26,1 oldu. Aynı dönemde işgücüne katılma oranı 8,6 puanlık azalışla yüzde 34,5 seviyesinde gerçekleşti. Ne eğitimde ne de istihdamda olanların oranı, bir önceki yılın aynı dönemine karşılık 5,7 puanlık artışla yüzde 29,1 olarak tespit edildi.
Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu AraÅŸtırma Merkezi (DİSK-AR), TÜİK’in Nisan 2020 Hanehalkı İşgücü AraÅŸtırması (HİA) verilerini deÄŸerlendirdiÄŸi Temmuz 2020 “İşsizlik ve İstihdamın Görünümü Raporunu” yayınlamıştı. DİSK-AR yayınladığı raporda; “TÜİK’in dar tanımlı iÅŸsizlik oranı ve sayısı Covid-19’un yarattığı depremi yansıtmayacak kadar düşük açıklandı. TÜİK’in dar tanımlı iÅŸsizlik verileri gerçeÄŸi yansıtmıyor. Covid-19 salgını büyük bir istihdam depremine yol açmış, yüz binlerce iÅŸyeri kapanmış, devasa bir iÅŸ ve istihdam kaybı yaÅŸanmışken TÜİK’in iÅŸsizliÄŸin düştüğünü açıklaması inandırıcı deÄŸildir.” ifadelerini kullandı.
DİSK-AR raporunda “Covid-19 etkisiyle revize edilmiÅŸ geniÅŸ tanımlı iÅŸsizlik ve iÅŸ kaybı 17,7 milyonu aÅŸtı, covid-19 11 milyona yakın yeni iÅŸ kaybı ve iÅŸsiz yarattı, revize edilmiÅŸ geniÅŸ tanımlı iÅŸsizlik ve iÅŸ kaybı oranı yüzde 52 olarak hesaplandı, kadın iÅŸgücü sayısı yüzde 13,9, kadın istihdamı sayısı yüzde 11,9 azaldı, istihdam bir yılda 2 milyon 585 bin kiÅŸi düştü, iÅŸbaşında olanların sayısı 7,1 milyon düştü, ümitsiz iÅŸsizlerin sayısı 553 binden 1 milyon 310 bine yükseldi.” verilerine yer verdi.
CumhurbaÅŸkanlığı İnsan Kaynakları Ofisi, üniversite mezunlarının iÅŸgücü performanslarına iliÅŸkin ÜNİ-VERİ Yıllık Raporu’nu açıkladı. Açıklanan raporda 70 bölümü içeren, üniversite mezunlarının; iÅŸ bulma süresi, kamuda iÅŸe yerleÅŸme oranı, iÅŸe baÅŸlangıç ücretleri gibi alt baÅŸlıklar ele alındı. Verilerde mezunları 0-6 ay içerisinde iÅŸ bulan bölüm sayısı sınırlı kalıyor. Hukuk mezunlarının yüzde 20’si 6-12 ay içerisinde, yüzde 19,4’ü ise bir yıldan fazla sürede iÅŸe girebildi. Aynı zamanda hukuk mezunlarının yüzde 40’ının iÅŸe baÅŸlangıç ücreti asgari ücret ile 2 bin 999 TL arasında deÄŸiÅŸti.
Benzer ÅŸekilde tablo iktisat mezunları için de iç açıcı olmadı. İktisat mezunlarının yüzde 39,3’ünün mezuniyetin ardından ilk bir yıl içinde ya da daha fazla sürede iÅŸ bulabildiÄŸi, iÅŸe alınanların yüzde 68’inin asgari ücretle iÅŸe baÅŸladığı ifade ediliyor. Siyasal Bilgiler, Kamu Yönetimi ve Uluslararası İliÅŸkiler bölümlerinde de tablo benzer ÅŸekilde. Bu bölümlerden mezun olanların yüzde 67’si asgari ücretle iÅŸ yaÅŸamına baÅŸlarken, yüzde 43’ü ilk bir yıl içerisinde iÅŸ bulamadı.
Öğretmenlik mezunlarının ise yüzde 31’i ilk bir yıl içerisinde iÅŸ bulamıyor. Öğretmenlik mezunlarının yüzde 56’sının iÅŸe baÅŸlangıç ücreti asgari ücret ile 2 bin 999 TL arasında deÄŸiÅŸti. Kamuya yerleÅŸen öğretmen sayısı yüzde 75’te kaldı. Felsefe mezunlarının yüzde 66’sı, İşletme mezunlarının yüzde 66,3’ü, Matematik mezunlarının yüzde 61’i, DiÅŸ HekimliÄŸi mezunlarının yüzde 39,4’ü asgari ücret ile iÅŸe baÅŸladı. Kamuya yüzde yüze yakını yerleÅŸen Tıp, HemÅŸirelik bölümleri mezunlarının yanı sıra İslami Bilimler bölümü mezunlarının yüzde 90’ına yakının kamuya yerleÅŸtirildiÄŸini de eklemek gerekiyor.
Bu verilerden nasıl bir sonuç çıkarmamız gerekiyor?
TÜİK’in yayınladığı veriler ışığında görüyoruz ki pandemi sürecinde iÅŸsizliÄŸin artış göstermesinin üzeri örtülüyor. AKP iktidarı iÅŸsizlere ve özellikle gençlere istihdam yaratacak politikalar üretmekte aciz kalıyor. AKP iktidara geldiÄŸinden bu yana, üniversite mezunları arasında iÅŸsizlik oranları yıl yıl büyük bir artış gösteriyor. İktidarın her ile bir üniversite politikası çökmekle kalmayıp beraberinde eÄŸitim niteliksizleÅŸtiriliyor, genç iÅŸsizlik sayıları da rekora götürülüyor.
Üniversiteden mezun olan milyonlarca diplomalı genç ya düşük ücretlere, zor çalışma koşullarına evet demek zorunda kalıyor ya da çaresizce iş bulabilme umuduyla bekliyor.
Eğitime erişim, herkes için aynı olmadığı gibi milyonlarca genç yoksulluk, çaresizlik, geleceksizlikle başbaşa bırakılıyor. Sermaye sahiplerinin çocuklarının iş bulma sıkıntısı çekmediği kapitalizmde emekçilerin çocukları çıkmazın içerisinde bırakılıyor. İşsizlik gençliğin enerjisini, yeteneklerini köreltiyor, maddi manevi sıkıntılar içerisine sokuyor. Patronlar; emekçilere, genç işçilere zor çalışma koşulları, karın tokluğuna ücreti kabul etmezsen aç kalırsın diyerek boyun eğmeyi dayatıyor.
İşsizlik ve geleceksizlik kıskacında büyük sıkıntılara sürüklenen gençliğin önünde tek seçenek duruyor: Mücadele… Nitekim bize istediğimiz hayatı güle oynaya vermeyecekler, altın tepside sunmayacaklar. Bunu ancak kendi örgütlü gücümüzle, mücadeleyle kazanabiliriz. Tüm gençliğe, emekçilere çağrımız sömürüsüz bir dünya inşa etmek için SEP’e omuz vermektir.














