- Kıbrıs Seçimleri: Erhürman Müdahalelere Rağmen Kazandı! - Ekim 20, 2025
- Kârlı Çıkan Kim? – GüneÅŸ Gümüş - Ekim 18, 2025
- Yunanistan Polisinden Filistin Eylemine Kanlı Saldırı - Ekim 8, 2025
Gençler içerisinde dinsel-muhafazakarlığın azalmakta olduÄŸuna dair yeni yeni araÅŸtırma sonuçları yayınlanmaya devam ediyor. Bu eÄŸilimin varlığı İslamcı kanat içerisinde de görülmekte olduÄŸundan konu sık sık gündeme geliyor. İslamcı cenahta gençliÄŸin ateizme ve deizme yöneldiÄŸi, “öteki” mahalleye kaydığı, “kayıp” nesillerin yetiÅŸmekte olduÄŸu türünden kaygılar, uyarılar, hayal kırıklıkları yazılıp çiziliyor.
Bu konuyu araÅŸtıran son rapor KONDA’dan geldi. Türkiye’de 15-29 yaÅŸ arası gençlerin hayata bakışlarında ve yaÅŸam ÅŸekillerinde son 10 yılda neler deÄŸiÅŸtiÄŸine dair hazırlanan araÅŸtırmada da benzer eÄŸilimler kendisini gösterdi. Bazı sonuçlar şöyle:
– Gençler ülke geneline kıyasla çok daha eÄŸitimli, çok daha modern, internetle çok daha iliÅŸkili ve kültürel olarak çok daha aktif.
– Gençlerin inanç seviyesi ve örtünme oranları da ülke geneline göre daha düşük.
– Bekar olan gençlerin oranı 10 yıl içinde yüzde 60’tan yüzde 75’e çıktı. Evlilerin oranı ise yüzde 39’dan 19’a düştü.
– Gazete okuyan gençlerin oranı ise yüzde 72’den yüzde 22’ye düştü.
– 2008’de hayat tarzını ‘modern‘ olarak tanımlayanların oranı yüzde 34 iken bu oran 2018’de yüzde 43’e yükseldi.
– ‘Düzenli olarak oruç tutarım‘ diyenlerin oranı yüzde 74’ten yüzde 58’e, ‘Düzenli olarak namaz kılarım‘ diyenlerin oranı da yüzde 27’den yüzde 24’e düştü.
Bozuk Düzenin Adı: AKP Diktası
Åžu an Türkiye’de kokuÅŸmuÅŸ bir rejim hüküm sürüyor. GençliÄŸin AKP’ye ve AKP’nin bayraktarlığını yaptığı deÄŸerlerden soÄŸuması kadar doÄŸal bir ÅŸey yok. İslamcılık ve muhafazakarlık da bunlardan nasibini alıyor. Dindar nesil yetiÅŸtirme hayalleri kuranlar için gerçekten büyük hayal kırıklığı. İslamcı tayfa üzgün, kızgın. Ama çürümüş rejimin fanatik yandaÅŸları ne bekliyordu ki! Abdurrahman Dilipak gibileri bir zamanlar ana akım medyada boy gösterip mazlum demokrat muhafazakarlar olarak kendilerini pazarlıyorlardı. Uysal bakışları, tatlı dilleri ile demokrasi havarisi kesilenler de bunun gibi tiplerdi. Ama zaman bunların kuzu postu giymiÅŸ kurtlar olduÄŸunu kanıtladı. Bugün zorbalığın ve toplumsal çürümenin timsali durumundalar. Üstelik iktidarda kalmak için dini en aşırı boyutta istismar ettiklerini görmemek için kör olmak gerekir. Åžimdi A.Dilipak’ın temsil ettiÄŸi deÄŸerlerin, savunduÄŸu görüşlerin irtifa kaybetmesinden daha doÄŸal ne olabilir ki! Daha eÄŸitimli ve yarı aydın karakteri daha da belirginleÅŸen gençlik, AKP’nin yandaÅŸ medyasının papaÄŸan gibi tekrarladığı yalanlara kanmıyor. Tiksinme beraberinde kopuÅŸu getiriyor. İran’da Molla rejimi de emekçilere ve gençliÄŸe o kadar çektirdi ki bugün İran gençliÄŸinin çoÄŸunluÄŸunun İslam ile iliÅŸkisi kalmamış durumda. Rejimin kendisi de sadece ve sadece kaba kuvvetle iktidara tutunuyor. AKP için de benzer bir durum söz konusu. Halkı birbirine düşman eden, ayrıştıran, kutuplaÅŸtıran, kötülük saçan bir iktidar var karşımızda. Paraya aç, yiyici, emekçi düşmanı ve eli sopalı bir tek parti rejimi… Saadet Partisi gibi İslamcılık içerisinden gelip AKP’ye muhalif olanlar yok deÄŸil, ama RTE öyle domine eden bir figür ki istisnalar İslamcı projeyi kurtarmaya yetmiyor.Â
Siyasal Sonuçları Olur mu?
Sadece gençlik içerisinden deÄŸil, doÄŸrudan menfaatle iktidara baÄŸlanmamış ciddi bir kesim, AKP rejiminden kopuyor. Türkiye ucuz sömürü cehennemi haline geldi, gençliÄŸin geleceÄŸi yok. Tabandan kayda deÄŸer bir dip akıntısı bulunuyor. CHP’nin bu dip akıntısı ile buluÅŸması mümkün deÄŸil. Zaten onların beklentisi de seçimlerde bir miktar oy kaymasından fazlası deÄŸil. Biz sosyalistlerin isteÄŸi ve beklentisi ise çok daha fazla. Åžunu rahatlıkla söyleyebiliriz ki ÅŸayet Türkiye’de devrimci hareket kendisini gösterebilse gençlikteki kayma sosyalizmle buluÅŸacaktır. Şimdiden sosyalist çalışmalara katılan saÄŸ kökenli aile çocuklarının sayısında bir artış gözlemleyebiliyoruz. Artan oranda türbanlı kadın sosyalist mücadeleye ilgi duyuyor veya mücadelenin bir parçası olma yolunda ilerliyor. Bu eÄŸilimin güçlenmesi yada kalıcı olması sosyalistlerin ne yapacağına baÄŸlı. EÄŸer sosyalistler sınıf perspektifli, eÅŸitlikçi bir karşı koyuÅŸu güçlendirirlerse saÄŸdan gelip sosyalizm mücadelesine katılanların hızlanacağı kesindir. Fatih MaçoÄŸlu’nun “komünist baÅŸkan” namıyla ülkenin gündemine geldiÄŸinde bu kadar çok ilgi bulması boÅŸuna deÄŸil. BaÅŸarı, örgütlü gücü arttırmak, gençliÄŸin ve emekçilerin yaÅŸamına dokunabilmekten geçiyor. Türkiye olaÄŸanüstü bir sıkışma yaşıyor. Sistemin yozlaÅŸması ve baskısı artarken düzenin alternatifi olarak sosyalistlerin güçlenmesi gayet olası. KoÅŸullar olgunlaşıyor, gerisi siyasi öznelere kalıyor.   Â














