- Kıbrıs Seçimleri: Erhürman Müdahalelere Rağmen Kazandı! - Ekim 20, 2025
- Kârlı Çıkan Kim? – GüneÅŸ Gümüş - Ekim 18, 2025
- Yunanistan Polisinden Filistin Eylemine Kanlı Saldırı - Ekim 8, 2025
Olası Marmara depreminin öncü ayak seslerini yakından hissetmeye baÅŸladık. Aslında “olası” yerine “olacak Marmara depremi” desek yaklaÅŸan felaketin boyutlarına daha fazla dikkat çekmiÅŸ oluruz. Zira Kuzey Anadolu Fay Hattı’nın batı bölümündeki parçalı kırıklar yaklaşık 100 yıldır büyük bir deprem yaratmadı (Kuzey Anadolu fay hattı boyunca yakın tarihte 12 büyük deprem yaÅŸandı. Ancak hattın İstanbul bölümünde 100 yıldan fazla zamandır enerji birikiyor)
1516 yılında yaÅŸanan büyük depremde o zamanki İstanbul nüfusu dikkate alınacak olursa 16.000 kiÅŸinin hayatını kaybetmesi adeta kıyamet tablosuydu. Ardından 1766’da çok büyük bir depremle sarsıldı İstanbul. Ve sırasıyla; 1766, 1894, 1912, 1935 ve 1963’te büyük depremler oldu. Fakat tekrar söyleyelim: Bu depremlerin çoÄŸu Kuzey Anadolu Fay Hattı’nın orta ve doÄŸu bölümlerinde gerçekleÅŸen depremlerdi. İstanbul bölgesinde çok uzun zamandır büyük bir deprem olmuyor. M.Ö 1554’te söz konusu hattın batı bölümünde (İstanbul’da) gerçekleÅŸen deprem öyle büyüktü ki, Ayasofya’nın bir kısmı yıkıldı.
Önemli AraÅŸtırmanın “Önemsiz” Sonuçları
İstanbul’un nüfusu 1960’ta 2 milyon civarındayken bugün 12 milyonun üzerinde. YaÅŸanacak bir felaketin boyutlarını düşünmek bile korkutucu. Bundan birkaç yıl önce çok önemli bir araÅŸtırma yapıldı. Öncelikle, deprem konusunda uzman olan Rosmann ve Türkiyeli bilim insanı Mehmet Çelebi, İstanbul’daki yapıları inceledi. UlaÅŸtıkları sonuç beklendiÄŸi gibiydi. ÇoÄŸu evde çelik kullanılmamıştı. Malzemeler eksikti. Kapitalizmin insanları metropollerde biriktirmesinin ve yandaÅŸ inÅŸaat ÅŸirketlerine adeta “dağıtırcasına” iÅŸ verilmesinin doÄŸal sonucuydu bu. Rosmann rastgele girdiÄŸi bir apartmanı inceliyor ve ÅŸunları söylüyor: ” 4 katlı bir apartman için duvarlar çok ince. İçinde hiç demir hatıl olmadığı gibi çimento miktarı da yetersiz.” (AraÅŸtırma sonuçlarını izlemek için https://www.youtube.com/watch?v=_UZ8ggT4Z1c)Â
Ardından Rosmann çok önemli bir noktaya dikkat çekiyor ve ÅŸunları söylüyor: “Aslında, Türkiye’deki deprem kaynaklı yıkımların sorumluluÄŸu hepimizde. Bu, 15-20 senedir süregelen vurdumduymazlığın bir sonucu.” Rosmann’a hak vermemek mümkün mü? Bugüne kadar burjuva iktidarlar (AKP ile ayyuka ulaÅŸtı) kendi yandaÅŸ ÅŸirketlerine hediye dağıtır gibi inÅŸaat ihaleleri verdi, vermeye devam ediyor. Bu yapılarda oturuyoruz. İtiraz sesi yükselmedikçe söz konusu ihalelerin sayısı artıyor. Güvensiz yapılar bitki gibi çoÄŸalıyor. “Yeni yapılan binalar güvenli mi?” sorusuna, bilim insanları net yanıt veriyor. “ÇoÄŸu bina adeta üfleseniz yıkılacak kalitesizlikte. YaklaÅŸan büyük İstanbul depreminde sığınacağımız tek ÅŸey, ÅŸansımız olacak!”Â
Rosmann ve diÄŸer bilim insanları 1999’daki depremi 2 yıl önceden tahmin etmiÅŸlerdi. Ancak hiç kimse söylediklerini dikkate almadı. O ve diÄŸer bilim insanları artık hiçbir ÅŸeye ÅŸaşırmıyor. Fay hattının üzerine inşâ edilmiÅŸ petrol istasyonlarını görüyorlar. Bunlar adeta pimi çekilmiÅŸ bomba gibi…
Alt baÅŸlığa önemli araÅŸtırmanın “önemsiz” sonuçları yazdık. Zira bundan 5 yıl önce bilim insanları çok önemli bir araÅŸtırma yaptı. Ancak araÅŸtırma sonuçları hiç önemsenmedi. Kandilli Rasathanesi’nin “Korkmayın, hiçbir ÅŸey olmaz”  minvalindeki açıklamasının tam aksine bilim insanları yaklaÅŸan büyük İstanbul depreminin tahmin ettiÄŸimizden çok daha yakında olduÄŸunu ortaya koydular.
Bilim insanlarına göre 17 AÄŸustos 1999 İzmit depremi, Kuzey Anadolu Fay Hattı’nın doÄŸusuna (Düzce bölgesine) ve batısına (İstanbul bölgesine) çok büyük bir enerji aktardı. Bilim insanlarının tam tahmin ettiÄŸi gibi, 17 AÄŸustos 1999 depreminden 3 ay sonra, 12 Kasım 1999’da, Kuzey Anadolu Fay Hattı’nın doÄŸusunda, Düzce’de gerçekleÅŸen 7.2 büyüklüğündeki deprem 800’den fazla insanın ölümüne neden oldu. Fakat Kuzey Anadolu Fay Hattı’nın batısında öyle büyük bir enerji birikti ki (Yani İstanbul’da) burada her an çok büyük bir deprem olabilir.

Rosmann ve Aykut Barka öncülüğündeki bilim insanları 1995’te İTÜ Maden Fakültesi’nde bir konferans düzenlemiÅŸlerdi. (Nezihi Canıtez Konferansı) “Çok büyük bir deprem yaklaşıyor” mesajını bilimsel verilerle ortaya koymuÅŸlardı. Nitekim 4 yıl sonra çok büyük bir felaket yaÅŸandı.
Aykur Barka ve Rosmann’ın o zaman söyledikleri dikkate alınmamıştı. Fakat onlar 2011’de yine bir basın toplantısı düzenlediler. 1995’te söylediklerine benzer ÅŸeyler söylediler. “Deprem çok yakın” dediler. Hatta ihtimalleri 1995’tekine göre çok daha fazla yükselttiler. Fakat basın toplantısının yapıldığı sırada elektrikler kesildi! Rosmann ve Barka AKP Türkiye’siyle bir kez daha yüzleÅŸmiÅŸlerdi.
AraÅŸtırma sonuçları çarpıcıydı. İstanbul’da bir deprem gerçekleÅŸme oranının %62 olduÄŸunu tespit ettiler. Sonraki gün yaptıkları ilk iÅŸ, gazeteleri okumak oldu. AraÅŸtırmanın sonuçlarının ne kadar etkili olduÄŸunu görmek istiyorlardı. Gördükleri ÅŸey inanılmazdı. YandaÅŸ basın, bilim insanlarının verdiÄŸi deprem olasılığını düşürmüşlerdi! Oranı %47 olarak yazmışlardı. Adeta önlem alınmasının önüne geçmek istiyorlardı!
Kandilli Rasathanesi hariç tüm kurumlar yaklaÅŸan İstanbul depreminin farkında. Son günlerde konuyla ilgili bir araÅŸtırma makalesi daha yayınlandı. Fransız Le Suroit Gemisi’nin raporuna göre İstanbul’da olası bir depremde en fazla etkilenecek ilçe Bakırköy. Bu ilçede deprem 10 büyüklüğüne kadar ulaÅŸabilecek.
Prof. Xavier Le Pichon açıklamasına göre ilçeler ve öngörülen deprem büyüklükleri şöyle:
-Kadıköy (Merkez üssüne uzaklığı 26 km): 6 büyüklüğünde
-Eminönü (Merkez üssüne uzaklığı 16 km): 9 büyüklüğünde,
-Fatih (Merkez üssüne uzaklığı 14-15 km): 9 büyüklüğünde,
-Zeytinburnu (Merkez üssüne uzaklığı 12 km): 9 büyüklüğünde,
-Bakırköy (Merkez üssüne uzaklığı 10 km): 9 bazı yerleri 10 büyüklüğünde,
-Avcılar (Merkez üssüne uzaklığı 12 km): 9 büyüklüğünde,
-Küçükçekmece (Merkez üssüne uzaklığı 14 km): 8 büyüklüğünde,
-Büyükçekmece (Merkez üssüne uzaklığı 15.5 km): 8-9 büyüklüğünde,
-Silivri ve Çatalca: 7 şiddetinde sarsılacak.
Sonuç
Marmara Depremi yaklaşıyor. AKP yaklaÅŸan felaketi yandaÅŸ basın aracılığıyla, yandaÅŸ “bilim” kurumları aracılığıyla örtbas etmeye çalışıyor. Zira yaklaÅŸan felaket duyuldukça çarpık yapılaÅŸma sorgulanacak, yandaÅŸ inÅŸaat ÅŸirketlerine verilen güvensiz ihaleler araÅŸtırılacaktır. Fakat sesimizi çıkartmamız gerekiyor. BaÅŸlıkta söylediÄŸimiz gibi “Deprem deÄŸil, sessizlik öldürecek.” Hatta en kesin ifadeyle söyleyebiliriz ki, “Deprem deÄŸil, AKP öldürecek!”
bolsevik.org











