Çeviri | Feodaller ve Kapitalistlerin Parlamentosunda Bir Marksist -Farooq Tariq
Çeviri: Şilan Dağhan
Mücadele’nin [The Struggle- Pakistanlı Troçkist Örgüt ç.n.] merkez komite üyesi Ali Wazir, Pakistan Ulusal Meclisi’nde (6. Bölge)23.530 oy ile yer edindi, dinci partilerin ittifakı olan en yakın rakibi MMA ise 7515 oy aldı. Böylece 16.015 oyluk bir çoğunlukla yer edinmiş oldu.
Ali Wazir, Peştun Koruma Hareketi’nin (Pashtun Tahafaz Movement-PTM) başlıca liderlerinden biriydi ve yıl boyunca, büyük şehirlerde “terörle savaş” kurbanlarının adil tazminat hakkı için ses çıkarmak ve “kayıp” tüm insanların serbest bırakılmalarını ya da suçlu iseler mahkemelere sevk edilmelerini talep etmek için kitlesel mitingler düzenlendi.
PTM’nin diğer iki lideri de ulusal parlamentoya adaylığını koydu ve biri, Muhsin Dawer, dişe diş bir yarışın ardından kazandı. Imran Khan’ın PTI’sı Aurangzeb 10.422 oy alırken Mohsin Javed Dawer 16.526 oy aldı. Bununla beraber, MMA adayı Mufti Misbahudin 15.363 oyla yarışı tamamladı.
Bu iki PTM lideri, aşırı dinci fanatiklerin hâkim olduğu bir bölge olan Waziristan’da yarıştılar. Ama Peştunların güçlü vatandaşlık hakkı mücadelesi hareketi fanatiklerin etkisini kırdı ve Peştunlar, bütün tehditlere rağmen kendi kitle hareketlerinin liderlerini seçmek için oy kullandılar.
PTM’nin başlıca iki liderinin parlamentodaki mevcudiyeti, Pakistan’da birçok insana feodal ağaların, yozlaşmış kapitalistlerin, asker ve yargı yardakçılarının egemen olduğu bir parlamentoda en azından halkın sesinin var olabileceğine dair umut verdi
Ali Wazir Kimdir?
Ali Wazir çok özel bir insandır. Wazir’in mücadele taleplerini en iyi onun mücadelesi ortaya koyuyor. Ali Wazir, yüzyılın başında, gelen memleketi Wana’da (Güney Waziristan’nın merkezi) Taliban ilişkili grupların halk arasında sığınak aradığı zamanlarda küresel terörizmin merkez üssü haline geldiğinde hukuk eğitimini sürdürmekteydi.
Teröristlerin bazı münferit yerel yardımcıları olduğuna hiç şüphe yoktur ancak en nihayetinde, onların bölgeyi kullanmalarını engellemekte başarısız olan da devletti. Kabilesinin şefi olan babası Ahmadzai Wazir ve diğer yerel liderler onların varlıklarından şikayetçi olduklarında, hükümet yetkilileri onları görmezden geldiler ve susturdular. İslamabad, bunun yerine, yıllarını herhangi bir Afgan, Arap ya da Orta Asyalı militan varlığını inkâr ederek geçirdi.
2003 yılına gelindiğinde, militanlar Güney ve Kuzey Waziristan kabileleriyle sağlam dayanak noktaları kurmuşlardı ve yerel bir emirlik inşa etme çabalarındaydılar. Yerel bir politik aktivist ve gençlik lideri olan, Ali Wazir’in ağabeyi, Farooq Wazir binlerce Peştun kabile liderinin, eylemcinin, politikacının ve din adamının öldürüldükleri ve neredeyse tamamıyla cezasız kaldıkları uzun bir dönemin ilk kurbanı oldu. Onların tek suçu, memleketlerindeki tehlikeli teröristlerin varlığını sorgulamak veya buna karşı çıkmaktı.
2005’te, babası, kardeşleri, kuzenleri ve amcası tek bir pusuda öldürüldüğünde Ali Wazir hapishanedeydi. Bir şahsın suçundan veya bölgede işlendiği iddia edilen suçlardan bütün kabile ya da bölgeyi sorumlu tutan, çok acımasız sömürge dönemi yasası olan Sınır Suçları Yasası (FCR) sebebiyle parmaklıklar ardındaydı.
Ali Wazir, hiçbir suç işlememiş, adil bir şekilde yargılanmamış ve hüküm giymemişti ancak ailesinin cenaze törenlerine dahi katılmaktan alıkoyuldu. Sonraki yıllarda, geniş ailesinin altı üyesi daha öldürüldü. Yetkililer herhangi birini bu suçlardan mesul tutmak bir yana dursun bu suçlar hakkında soruşturma dahi yürütmedi.
Ali Wazir ve ailesi, ailesindeki bütün ileri gelenlerin ortadan kaldırılmasının ardından ekonomik çöküşle yüz yüze geldi. Hükümet, ailesinin sahip olduğu benzin istasyonlarının militanlarca yıkılmasını engelleyemedi. Daha sonra, onların münafık olduklarını ve bu yüzden onların malzemelerinin bina inşası için uygun olmadıklarını iddia ederek o tuğlaları tuvalet yapımında kullandılar.
Karanlığın güçlerine teslim olmaları için, ailesinin Wana’daki elma ve şeftali bahçelerine zehirli kimyasallar sıkıldı ve su kaynakları kirletildi.
2016’da ailesinin Wana’daki marketi, yanlışlıkla bir askerin ölümüne de neden olarak, dinamitle havaya uçuruldu. Sonuç olarak, FCR adı altında geçim tüm yollarını yok edildi. Yıkımdan sonra hükümet, yerel halkın -çoğunlukla Ahmadzai Wazir kabilesinin üyelerinin- onlara yardım etmek için bağışlar toplamasını engelledi. Onlara, hükümetin cezalandırdığı kişilere yardım yapılmasının kabul edilemez olduğu söylendi.
Yani, babası ve iki kardeşi de dâhil olmak üzere aile üyelerinden toplamda 16 kişi bu yıllar boyunca Taliban tarafından öldürüldü.
Ali Wazir, terörle mücadele kurbanlarının hakları için bir sivil hak hareketi olan Peştun Koruma Hareketi’nin başlıca liderlerinden biriydi. Yakın zamanlarda ülkeyi gezdi ve Lahor, Karaçi, Peşaver ve Swat’ta kitlesel mitingler düzenledi. Lahor Sol Cephesi yetkililer tarafından izin verilmeyen, kampanyası yasaklanarak çalışma yürütülmesi yasaklandı;kentte afiş ve sticker çalışması yasaklanan Lahor mitingine ev sahipliği yaptı. Mitingden bir gece önce Ali Wazir ve yedi kişi daha gözaltına alındı ve kitlesel ani tepkilerin ardından mitingden önce serbest bırakıldılar. Bunlara rağmen, bu mitinge 10.000’den fazla kişi katıldı.
Bu yıl haziran ayında, Barış Komitesi olarak da bilinen “hükümet yanlısı militanlar” tarafından PTM lideri Ali Wazir’e yapılan saldırı sonucu düzinelerce Peştun Koruma Hareketi (PTM) taraftarı yaralandı ve 10 kişi öldürüldü. Ancak PTM sempatizanları, Ali’nin kuzeni ve Amerika’nın Sesi (VOA) gazetecilerini yaralayarak kaçan militanlara misilleme yaparak Ali’yi karşılamak için toplandılar.
Suikast girişiminden sonra gerçekleşen destek gösterisinden:
Ali Wazir, Nisan 2018’de bir röportajda şunları dile getirdi:
“Geçtiğimiz birkaç ay hayatımı değiştirdi. Çektiğim acıların, karşılaştığım tehdit, şüphe ve suçlamaların karşısında aldığım sevgi, destek ve saygı çok büyük. Şubat ayından bu yana, -terörizmin en kötü kurbanları arasındaki- Peştunların acılarına dikkat çekmek için protesto yapmaya başladığımızdan bu yana, sıradan Pakistan vatandaşlarının potansiyeli hakkında pek çok şey öğrendim. Değişime susamaları ilham verici ve gelecek nesiller için inşa etmek zorunda olduğumuz barış dolu, müreffeh bir geleceği müjdeliyor.”
Bu zor yıllar boyunca, kitle hareketine olan inancını kaybetmedi ve sınıf mücadelesi siyasetine bağlı kaldı. 2008 ve 2013 yıllarında parlamento seçimlerine katıldı.
2013 genel seçimlerinde, Wazir’in zaferi silah zoruyla bir yenilgiye dönüştürüldü. Taliban, seçmenlerin gözünü korkutup Wazir destekçilerine ve mücadele gönüllülerine işkence etmesinin ardından sadece 300 oyluk bir farkla seçimi kaybetti.
Şiddet volkanı ortasında binlerce sivil ortadan kayboldu ve binlercesi yargısız infazların kurbanı oldu. PTM liderleri, ülke genelinde şüpheli teröristler olarak resmedildi, güvenlik kontrol noktalarında aşağılanma ile karşılaştılar; masum siviller güvenlik taramalarında ve operasyonları esnasında şiddete maruz kaldılar. Dünyanın en büyük aşiret toplumu olan Peştunlar misafirperverlikleri, bağlılıkları ve cesaretleriyle bilinirken, terörizmin en kötü kurbanları olmaları gerçeğine rağmen yanlış bir şekilde terörist sempatizanı olarak lanse edildiler.
Ali Wazir, Pakistan Marksist örgütü The Struggle’a (Mücadele) mensup. Birkaç sol grup ve partinin birleşik platformu olan Lahor Sol Cephesi’ne katıldı. Ayrıca Lahor Sol Cephesi, Ali Wazir’in de katıldığı bazı kitlesel eylemler düzenledi.
2018 genel seçimleri, Pakistan tarihinin en hileli seçimiydi. Halk, Imran Khan’nın Pakistan Tehreek e Insaaf (PTI) Pakistan Adalet Hareketi’nin iktidara gelmesiyle beraber daha fazla sağa kaydı. İmran Khan, seçimlerden önce Ali Wazir’i çağırdı ve Ali’nin kibarca reddettiği PTI adaylığını teklif etti. Bununla beraber Ali Wazir’e öylesine bir saygı gösterildi ki İmram Khan her halükârda onun karşısına bir aday koymayacağını beyan etti.
Genel seçimler öncesinde, müesses nizamın buyruğuyla topyekun dalavare sahneye kondu. PMLN adayları tehdit edildi, bağlılıklarını değiştirmeye zorlandılar vesaire. PTI, devlet kurumlarının çoğunun açıktan desteğine sahipti.
Böylesi bir zeminde, önceki iktidar partisi PMLN’den daha sağ bir parti olan PTI iktidara geldi.Böylesine kokuşmuş parlamentodaki bir Marksist, temiz hava dalgası olabilirdi.
Awami İşçi Partisi (AWP)’nin de dâhil olduğu diğer sol grupların da seçimlere girmiş ve muazzam bir seçim kampanyası başlatmış olmasına rağmen Ali Wazir’in seçim çalışması bazı özel karakterlere sahipti. Her gün birkaç mitingde konuştu, yetersiz kaynakları ile kapı kapı dolaştı. Binlerce kişi ona sürekli tezahüratta bulundu. Kazanacağından emindik ancak seçimleri, bu bölgenin seçmenlerinden koparabilecek herhangi arızi bir olayın olmasından korkuyorduk.
Ali Wazir, bütün sol için kapıyı araladı. Toplumsal aktivistlerin çoğu tarafından sevilen, işçiler arasındaki konuşmalarında her zaman gerçekçi olan ama egemen sınıfı hedef alırken aslan kesilen sade bir insan. Yakın zamandaki işçi sınıfı tarihinin en saygın sol liderlerden biri olarak ortaya çıkan korkusuz bir sınıf savaşçısı.
Kaynak: http://www.marxistreview.asia/ali-wazir-a-marxist-in-the-parliament-dominated-by-feudal-and-capitalists/