Home / Karışık / Çarşı’nın Passolig Boykotu Sona Erdi. Bundan Sonra Ne Olur?

Çarşı’nın Passolig Boykotu Sona Erdi. Bundan Sonra Ne Olur?

Bu sezonun önemli bir bölümünde Passolig protestosu nedeniyle tribünde yer almayan Çarşı Grubu, buana resim akşamki Eskişehirspor maçıyla birlikte tribünlere dönme kararı aldı.

Bu Karar Ne Anlama Geliyor?

Boykota son verme kararı Çarşı adına Passolig protestosu için yeni bir baÅŸlangıç anlamına geliyor. Zaten Çarşı’nın açıklaması da bu yönde. Çarşı Grubu, yarın yapacağı basın açıklamasında “Mücadelemizi statlara taşıyacağız. Bu davadan sonuç almamazın en büyük nedeni tribünlere giren taraftarların davaya sahip çıkmaması. Eninde sonunda Passolig kalkacak” vurgusunu öne çıkartacağını duyurdu.

Peki Çarşı tribünlere geri döndüğünde Tayyip’in sözünden çıkmayan Fikret Orman’a raÄŸmen Passolig protestosunu tribünlerde etkili bir ÅŸekilde sürdürebilir mi?

Bu soruya cevap vermeden önce, Çarşı’nın boykota devam etmesini isteyenlere baÅŸka bir soru soralım: Çarşı’nın tribünlerden çekilme süreci, yani Passolig boykotu ne ölçüde etkili oldu? Passolig’e yönelik protesto sürecini ve Türkiye Süper Ligi’ni takip eden herkesin bu soruya vereceÄŸi cevap ortaktır. Çarşı gibi büyük grubun gerçekleÅŸtirdiÄŸi boykot süreci, bunca zamandır devam etmesine raÄŸmen, fazla destek görmediÄŸi için etkili olmadı. Etkili olsa dahi, AKP’nin önemsediÄŸi ÅŸey tribünlere insanların gidip gitmemesi deÄŸil, protesto olmaması! Protesto olmadığı sürece koskoca stadyumlara bir elin parmağı kadar insan gitse bile AKP ve onun taÅŸeronu Türkiye Futbol Federasyonu bunu önemsemedi. Kısacası Çarşı’nın tribün boykotu zaten hiçbir iÅŸe yaramadı!

Çarşı’nın Yakın Tarihi

Åžimdi ilk soruya geçebiliriz. Çarşı tribünlere geri döndüğünde baÅŸkan Fikret Orman’a raÄŸmen Passolig protestosunu tribünlerde etkili bir ÅŸekilde sürdürebilir mi? Bunu öngörmek için geçmiÅŸe bakmak ve konuyu geniÅŸ ele almak durumundayız. Çarşı Grubu diÄŸer tribün gruplarından her zaman daha farklı olagelmiÅŸtir. Peki Çarşı’yı farklı kılan nedir? Çarşı’ya özgünlük katan unsur, kulüp yönetiminden görece bağımsız olmasıdır. ÖrneÄŸin BeÅŸiktaÅŸ’ın “efsane baÅŸkanı” olarak görülen Süleyman Seba yönetimi asıl olarak Çarşı’nın “Ahmet Dursun; Seba gitsin” tezahuratı sonucu ayrılmak zorunda kalmıştır.

Seba’dan sonra gelen Serdar Bilgili’nin de Çarşı ile yıldızı hiç barışmadı. Serdar Bilgili Çarşı’yı stadyumdan yollamak için elinden geleni yaptı. “Çarşı’nın yeri” olarak bilinen kapalı üst tarafa yapılan “zengin locası,” bu giriÅŸimlerden en önemlisiydi!

Bilgili yönetiminde BeÅŸiktaÅŸ kulübü ÅŸampiyonluk yaÅŸasa da 2003-2004 sezonunun ikinci yarısında Çarşı grubu ile Serdar Bilgili’nin arası iyice açıldı ve Bilgili’nin “kaderi” de kendisinden öncekiler gibi oldu. Serdar Bilgili baÅŸkanlık koltuÄŸunu 2004 yılında terk etti. (hatırlayanlar olacaktır; 2003-2004 sezonunun ikinci yarısında İnönü’de oynanan Fenerbahçe maçında Serdar Bilgili’nin talimatıyla Çarşı grubunun stada alınmayacağı söylenmiÅŸti. Bu maçtan sonra büyüyen olaylar sonucu Serdar Bilgili görevi bırakma kararı almıştı)

Serdar Bilgili’den sonra, 2004 yılının sonunda baÅŸkanlık koltuÄŸuna oturan Yıldırım Demirören, önce Çarşı’nın gönlünü kazandı. Nasıl mı? BaÅŸkanlık sürecinde daima “koltuk benim; kapalı sizin” sloganını öne çıkarttı ve seçimlerde açık ara birinci gelerek koltuÄŸu “kaptı.”

res 1
Çarşı’ya yönelik “satılmış Çarşı” tezahuratları yapıldıktan sonraki hafta Çarşı’nın açtığı pankart. Pankartta “Parayı Lidyalılar buldu. Sosyete parayı buldu. Çarşı’yı satın alacak para bulunamadı” yazıyor

Bu süreçte Çarşı’yla Demirören’in arası çok iyiydi. Hatta kötü giden süreçlerde bile Çarşı, Demirören’i protesto etmedi. Bu sessizlik sonucunda, İnönü Stadyumu’nun Yeni Açık olarak bilinen bölümünden “satılmış Çarşı” sloganları yükselince Çarşı grubu maç sonunda yeni açık tribününün önüne giderek büyük bir kavganın fitilini ateÅŸledi. Ancak taraftarlar arasında çok ciddi bir olay yaÅŸanmadan olaylar duruldu.

İlerleyen süreçte kötü giden sonuçlar ve “bilinmeyen” baÅŸka nedenlerle Çarşı’nın Demirören ile arası açıldı. Elbette bu süreçte, Çarşı’nın içerisinde mafyatik hesaplaÅŸmaların da olduÄŸunu söylemek lazım. Çarşı’nın bilinen ismi Ferdi Arslan ile bir kiÅŸi daha “iç hesaplaÅŸma” olarak yansıyan süreçlerde öldürüldü.

Demirören’in Çarşı’yla arasının açılması, ilk defa tribünlerde çok büyük olayların çıkmasına sebebiyet verdi. 2009 yılının Ekim ayında İnönü’de oynanan Denizlispor maçında, kapalı alt tribünden eli sopalı kiÅŸiler üst tribüne çıkıp Çarşı’ya saldırmaya çalıştı. Ancak Çarşı’nın karşı koyması sonucunda bu kiÅŸiler tribünü terk etmek zorunda kaldı. Daha sonra bu saldırıyı Demirören’in planladığı ortaya çıktı. Yıldırım Demirören, İstanbul Ülkü Ocakları’ndan bir grubu, Çarşı’nın üstüne salmıştı!

Bu olaydan sonra protestolar hiç durulmadı. Öyle ki bazı maçlarda Demirören maçlardan zor çıktı. Daha sonra baÅŸkanlığa yeniden aday olmadı ve BeÅŸiktaÅŸ’ta Fikret Orman dönemi baÅŸladı.

Fikret Orman Dönemi

res 3
Çarşı, Van’da yaÅŸanan depremden sonra AKP’nin Van’a yeterli yardımları ulaÅŸtırmamasını protesto etmek için İnönü’de oynanan Galatasaray maçında “Vanlı depremzedeler üşümesin” kampanyası çerçevesinde maç oynanırken atkıları sahaya attı. Resimde görüldüğü gibi Çevik kuvvet müdahaleye hazırlandı. TFF atılan atkıları kayıtlara “yabancı madde” olarak geçti.

Fikret Orman da ilk adım olarak Çarşı’yı karşısına almadan koltuÄŸa oturdu. Sonraki süreçte hiç denenmemiÅŸ bir ÅŸey denedi. 2012-2013 sezonunda kapalı tribünün bilet fiyatlarını 170 liraya kadar çıkarttı. Bunu yapmasının nedeni açıktı: Çarşı’yı tribünlerden uzak tutarak kendisinden önceki baÅŸkanların yaÅŸadığı “kaderi” yaÅŸamak istemiyordu.

Bu uygulama sonucunda çoÄŸu, emekçi ailelerden gelen Çarşı grubu üyeleri uzun süre maçlara gidemedi. Ancak bir süre sonra etkili protestolar örgütlendi. ÖrneÄŸin 5 Kasım 2012’de oynanan BeÅŸiktaÅŸ KasımpaÅŸa maçında Çarşı grubu ile birlikte bütün kapalı tribün maçı terk etti. Daha sonra tribüne geri dönen Çarşı “Yönetim bu kapalı senin eserin”, “Fikret Orman baksana, kapalıyı saysana”, “Fiyatlar insin, kapalı dolsun”, “YaÅŸasın kapalı mücadelemiz” tezahuratını yaptı. Bir kez daha Çarşı bir baÅŸkanı alt etmeyi baÅŸarmış görünüyordu. İnönü yıkıldıktan sonra Fikret Orman tribün fiyatlarında büyük ölçüde indirime gitti. Daha sonra Çarşı’nın Passolig boykotu baÅŸladı. İşte o gün bugündür tribüne gelmeyen Çarşı, tribüne geri dönüyor.

Sonuç Olarak

Tüm bunları anlatmamızın sebebi, “Çarşı, Fikret Orman’a raÄŸmen Passolig mücadelesini sürres 2dürebilir mi?” sorusuna cevabendi.

Evet, yukarıda anlattığımız gibi Çarşı özgün bir grup olarak, ilk kurulduÄŸu andan bu zamana kadar baÅŸkanlar tarafından belirlenmemiÅŸ, bizzat kendisi baÅŸkanları belirlemiÅŸtir. Ve bugüne kadar hiçbir BeÅŸiktaÅŸ baÅŸkanı Çarşı’ya raÄŸmen koltukta oturamamıştır.

Uzun lâfın kısası, Çarşı’nın Fikret Orman falan umurunda olmaz. Ayrıca söz konusu kararın tribünlere gitmeme seçeneÄŸinden çok daha etkili olacağı açık.

Ancak bir anda Çarşı’nın büyük bir ateÅŸ yakmasını beklemek de saçma olur. Passolig mücadelesi, toplumsal mücadelenin sorunudur. Taraftar grupları bu mücadelenin bir parçası olmakla birlikte her ÅŸeyi deÄŸildir.

bolsevik.org

 

Etiketlendi: