Bu Düzen Çocuklara Ne Vadediyor? – Y. Can Derdiyok

Bu Düzen Çocuklara Ne Vadediyor? – Y. Can Derdiyok

İsmailağa cemaatine bağlı Hiranur Vakfı’nın kurucusu Yusuf Ziya Gümüşel’in, kızı H.K.G.’yi 2022 yılında imam nikâhıyla “evlendirdiği” ve H.K.G.’nin çocukluğu boyunca cinsel istismara maruz bırakıldığı haberi, AKP Türkiye’sinde çocukların karşı karşıya kaldığı tehlikeleri bize tekrar hatırlattı. AKP’nin yirmi yıllık iktidarında çocuk cinayetlerinden cinsel taciz, tecavüz ve istismara kadar çocuklara yönelik işlenen suçlarda birçok çarpıcı örnek mevcut: 21 Kasım 2004’te Mardin Kızıltepe’de 12 yaşındaki Uğur Kaymaz’ın terörist denilerek vurulması, 2009 yılında 12 yaşındaki Ceylan Önkol’un Diyarbakır Lice’de havan topu patlamasında ölümü, 2011’de Roboski’de çocuk yaşta katledilenler, 2012 yılında Pozantı Cezaevi’nde yatan çocukların taciz ve tecavüze uğradığının ortaya çıkması, Gezi Direnişi’nde Berkin Elvan’ın katledilmesi, Rabia Naz’ın karanlık bir ölüme kurban gitmesi, Ensar Vakfı yurtlarında çocuklara yönelik tecavüzün ortaya çıkması, 13 yaşında çalıştığı işyerinde pres makinesine başının sıkışması sonucu yaşamını yitiren Ahmet Yıldız ve daha niceleri… İsmailağa Cemaati’nde ortaya çıkan son skandal bize çocuklara yönelik suçların kirli tarihini tekrar hatırlatıyor.

Türkiye’de ve Dünyada Çocukların Durumu

Dünyada ve Türkiye’de söz konusu çocuk olduğunda neredeyse hemen herkesin “hassasiyet” içeren söylemlerini duymak hiçbirimize şaşırtıcı gelmeyecektir. “Çocuklar geleceğimizdir” ya da “Keşke dünya çocuklar kadar güzel olsa” şeklindeki söylemler dillere pelesenk olmuştur desek yeridir. Çocuklara dair dile getirilen “ilgi” ve “nezaket” içeren söylemlerin gündelik yaşamda davranışsal açıdan somut karşılıkları olduğunu söyleyebilir miyiz? Ne yazık ki hayır.

Tarih boyunca çocuklara dair tutumlar, tarihsel koşullar çerçevesinde zaman zaman değişmiştir. Örneğin, Orta çağ Avrupası’nda çocukların yetişkinlerle bir tutulduğunu ve cezalandırma yöntemlerinde çocuk ya da yetişkin arasında bir ayrım yapılmadığını; insanlık tarihinde uzun bir dönem çocukların “kötü huylu” doğdukları, bakım verenlerinin ve eğiticilerin bu kötülüğü cezalandırma yöntemiyle yok etmeye çalıştıklarını biliyoruz (1).

Bütün bu tarihselliğe bakıldığında, çocuklar üzerine söylenenlerin ve yapılanların hep yetişkinler tarafından edilmiş sözler ve yapılmış eylemler olduğunu görebiliyoruz. Bir başka deyişle, insanlığın yakın tarihi, çocukların pasif/edilgen bir nesne ve yetişkinlerin ise aktif/etken bir özne olduğu tahakkümle iç içe geçen ilişkiler üzerine kuruludur.

İhmâl ve istismar kavramları ise oldukça geniş kavramlar. Çocuklar psikolojik, fiziksel, duygusal vb. pek çok başlıkta ihmâl ve istismara maruz bırakılıyor. 2020 adalet istatistiklerine göre (2) çocuklara açılan cinsel istismar davalarının sayısı 15. 213.

Veriler buzdağının yalnızca görünen yüzü. Her yıl pek çok çocuk eğitim, sağlık, ulaşım ve oyun gibi temel haklarından mahrum bırakılıyor. Kapitalizm dünyayı çocuklar için her gün cehenneme çeviriyor. Bu cehennemin içindeki ihmal ve istismarın en temel boyutlarından birisi ise çocuk işçilik olarak göze çarpıyor.

Dünyada ve Türkiye’de Çocuk İşçilik

Çocuklar için en acı durumlardan birinin “çocuk işçilik” olduğunu belirtmek gerekiyor. Henüz bilişsel, fiziksel ve duygusal olmak üzere pek çok anlamda gelişiminin başlangıcında olan çocukların kâr ve kazanç hırsıyla çalıştırılması etse etse kara bir lekeyi ifade edebilir. İngiltere’de Emekçi Sınıfın Durumu isimli eserinde genç Engels “ucuz emek gücü” olarak görülen çocukların nasıl çalıştırıldığını anlatır (3). Eser, on dokuzuncu yüzyılın ilk yarısındaki duruma dairdir ancak bugün dünyada ve Türkiye’de durum hiç de farklı değil.

Uluslararası Çalışma Örgütü’nün (ILO) verilerine göre, dünyada 63 milyonu kız, 97 milyonu erkek çocuğu olmak üzere toplam 160 milyon çocuk, diğer bir deyişle her 10 çocuktan biri, halihazırda çocuk işçi olarak çalışıyor (4).

Aşağıdaki tablo çocuk işçiliğin bölgelere göre dağılımını gösteriyor:

Bölgeler

Çocuk İşçi Sayısı

(Tespit Edilebilen) / Milyon

Afrika 92
Asya-Pasifik 49
Amerika Kıtaları 8,3
Avrupa ve Orta Asya 8,3
Arap Ülkeleri 2,4

       Kaynak: Uluslararası Çalışma Örgütü (ILO)

Türkiye İstatistik Kurumu’nun verilerine göre, 2019 yılında 5-17 yaş aralığındaki çocukların %4,4’ü çalışmaktadır. Çalışan çocukların %30,8’i tarım, %23,7’si sanayi %45,5’i ise hizmet sektöründe yer almaktadır (5).

Devrimin Ufku: Moskova Çocuk Hakları Bildirgesi

Ekim Devrimi henüz üç ayını doldurmadan, Şubat 1918’de Moskova’da “Proletkült Konferansı” toplanır. Konferansta çağının ötesinde bir metin olarak değerlendirilebilecek 17 maddelik bir bildirge yayımlanır: Moskova Çocuk Hakları Bildirgesi (6):

Bildirgenin ilk üç maddesi devrimin çocuklar konusunda sınırsız ufkunu belgeler niteliktedir:

  • Doğan her çocuğun ebeveynlerinin sosyal durumundan bağımsız olarak var olma hakkı vardır. Diğer bir deyişle, organizmasının hayati tehditlere karşı koyabilecek şekilde korunması ve gelişimi için gerekli olanlar ve sağlık bakımı dâhil çocuğun belirli yaşam koşulları garanti edilmelidir.
  • Çocuğun sağlığını güvenceye alacak yaşam koşullarını temin etmek, ebeveynlerin, bir bütün olarak toplumun ve devletin sorumluluğundadır. Bu grupların her birinin çocuklara bu koşulları sağlamadaki rolleri ve birbirleriyle ilişkileri ilgili yasal hükümlerle düzenlenir.
  • Yaşı ne olursa olsun her çocuk ayrı bir kişiliğe sahiptir ve hiçbir koşulda ebeveynlerinin, toplumun veya devletin malı gibi görülemez veya bu şekilde bir muamele göremez.

Özgür, Sınırsız ve Sınıfsız: Gelecek Çocuklarındır

Yaşadığımız dünyayı her anlamda yangın yerine çeviren kapitalist düzen ister verilerle ister gündelik ve gözlemsel olarak bakılsın, çocuklar için cehennemden başka bir şey vadetmiyor. Çocukların pasif/edilgen birer nesne değil, kendi kararlarını alabilen, kendi örgütlenmelerini oluşturabilecek aktif bir özne haline gelmeleri için insanlığın kapitalist barbarlıktan kurtulması gerekiyor.

Kaynaklar

(1): İnanç, B. Y., Bilgin, M., & Atıcı, M. K. (Ed.). (2017). Gelişim Psikolojisi 1: Çocuk ve Ergen Gelişimi (12. bs). Pegem Akademi Yayınevi.

(2): Adalet ve Seçim İstatistikleri (2020), Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK)

(3): Engels, F. (2010). İngiltere’de Emekçi Sınıfın Durumu (Y. Fincancı, Çev.; 2. bs). Sol Yayınları.

(4): Global Estimates (2020), Trends and the Road Forward, International Labour Organization and United Nations Children’s Fund (2021)

(5): İstatistiklerle Çocuk (2020), Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK)

(6): Moskova Çocuk Hakları Bildirgesi (1918), (çev. E.B. Şah), URL: https://elyazmalari.com/2022/10/27/moskova-cocuk-haklari-bildirgesi/ Erişim Tarihi: 7.12.2022

KATEGORİLER