Britanya’da Son 30 Yılın En Büyük Grevi! – B. Defne Erten
Britanyalı demiryolu işçileri dün son 30 yılın en büyük grevine çıktılar. Salı gününden itibaren 3 gün sürecek ve 21, 23 ve 25 Haziran’ı kapsayacak olan greve, ilk gün 40.000 demiryolu işçisi katılırken; Britanya’da birçok kentte hayat durma noktasına getirdi.
Artan enflasyon karşısında ücret artışlarını, iş güvencesini garantiye almak ve Network Rail tarafından planlanan işten çıkarmaları durdurmak için başlatılan grevde, tren hatlarının yalnızca %20’si çalışmaya devam edecek. Yıl sonunda %11’e ulaşması beklenen enflasyon karşısında %3’lük bir zam teklifi Demiryolu İşçileri Sendikası (RMT) tarafından kabul edilmedi. Talepleri doğrultusunda yapılan görüşmelerde anlaşmazlıklar için geçerli bir çözüm üretilmediğini bildiren sendika liderleri, cumartesi günü grev kararını duyurmuştu. Salı günü demiryolu işçilerinin yanı sıra Londra metrosunda çalışan 10.000 emekçi ve beyaz yakalı ofis çalışanları da greve destek verdi. Lokomotif Mühendisleri ve itfaiyecilerin birliği ASLEF de demiryolu işçileriyle birlikte grevde olacak.
2020 yılından bu yana enflasyon gözle görülür derecede artmış olmasına rağmen işçilerin ücretlerinde bir değişiklik olmadı. Britanya hükümetinin de demiryolu giderlerinin %10 oranında düşürülmesini salık vermesiyle devlete bağlı şirket Network Rail “işyeri reformu” tanımlaması altında toplu işten çıkarmaları planlıyor.
İngiltere’de demiryolu sektörünün II. Dünya Savaşı’ndan bu yana üçüncü büyük kriz döneminde olduğu konuşuluyor. Bundan önceki son kriz 1990’lara yayılan neoliberal özelleştirme sürecinde yaşanmıştı. Şimdi de kapitalizmin pandemi ile körüklenen krizi, diğer sektörlerle birlikte demiryolu sektörünü de krize sokmuş durumda. Hükümet ise şirketlerle işten çıkarmaları cazip hale getirecek anlaşmalar yapmak dışında başka bir politika üretmekten aciz durumda.
Sayısal olarak demiryolu işçilerinin son 30 yıldır gerçekleştirdiği en büyük grev olmasının yanı sıra diğer sektörleri etkilemesi açısından da bugünkü grev hayati önem taşıyacak. Havacılık sektöründe de krizlerin olduğu biliniyor. Öte yandan sağlık sektörü çalışanlarının da hükümetin %3’lük zam teklifinde ısrarcı olması durumunda 500.000 gibi devasa bir sayıyla greve çıkabileceği konuşuluyor. Yaz boyunca eğitimden sağlığa, sanayi işçilerinden avukatlara kadar pek çok sektörden emekçilerin özellikle yüksek enflasyon ve düşük ücretlere karşı greve gitmesi bekleniyor.
Britanya’yı derin bir şekilde etkileyecek bir grev dalgası, mücadele geleneği köklü olan işçi sınıfı için cesaretlendirici ve öğretici olmakla birlikte yeni bir dönemin de başlangıcı olabilir.