Bir Metin Oktay’a Bakın; Bir de Arda Turan’a!-Çağın Erdinç

Bir Metin Oktay’a Bakın; Bir de Arda Turan’a!-Çağın Erdinç

Bugün Metin Oktay’ın doğum günü. Onu anmadan, anlamadan futbol konuşulmaz. Ne kadar ilginç değil mi? Futbol denilen spor dalı, Arda Turan gibi bir “numune”yi de çıkartıyor; Metin Oktay gibi bir onur abidesini de…

Metin Oktay’ı Metin Oktay yapan sadece futbol bilgisi ve kabiliyeti değildi. Mücadelesini, ideolojisini her zaman kariyerinin önüne koydu. Türkiye İşçi Partisi’ne oy verdiğini açıkladı. Denizlerin idam kararına karşı imzâ attı ve bununla da yetinmeyip imzâ kampanyası düzenledi.

Spor alanında da her zaman çok başarılıydı. Arda gibi “adamlık”edebiyatı yapmadan hem topunu oynadı hem de siyasi hassasiyetlerini korkusuzca dile getirdi. Hem iyi bir futbolcuydu hem de solcuydu…

Arda Turan futbol dünyasında “iktidarın” yansıması; Metin Oktay ise muhaliflerin. Bu yüzden hem ideolojik hem de sportif bir kıyas gerekli olacaktır. Öncelikle sportif olarak karşılaştıralım. Aslında Arda ve Metin Oktay’ı kıyaslamak bile bizim için zuldür; ancak Arda Turan sürekli “en iyi olduğu” algısını zihinlere zerk ettiği için istatistiklere göz atmak faydalı olacaktır.

Arda denilen zavallı, hayatının sonuna kadar Barcelona’ya gitmiş olmasıyla övünecek. Barcelona’da hiçbir şey yapamayıp iktidar takımı Başakşehir’e dönmüş olmasından söz etmeyecek elbette… Fakat Metin Oktay’a dair anlatılacak o kadar çok şey var ki, sayfalar yetmez! İstatistikler yalan söylemez. Gelin istatistiklere bakalım. Arda Turan, “adamlık” edebiyatı yapmadığı ve Türkiye’nin genelinde çok sevildiği dönemde Galatasaray formasıyla çıktığı 190 maçta 44 gol atıp 76 asist yaptı. Bu istatistik onu Altetico Madrid’e götürdü. Atletico ile çıktığı 178 maçta 22 gol atıp 32 asist yaptı. Sonra Barcelona’ya transfer oldu. Barcelona’da yedek kulübesinden çıkamamaya başladı. Bu süreçten sonra tek “icraatı” babası yaşındaki Bilal Meşe’ye saldırmak ve sosyal medyadan kadınlara ileti yollamak oldu. Sonra doğduğu semte çok yakın olan Başakşehir’e transfer oldu. Attan inip eşeğe binmek derler ya… Tam Arda’nın dokusuna uygun bir kulüp! El ele kol kola, el pençe divan iktidar övgüsü yapar artık rahatla!

Gelelim Metin Oktay’a. Metin Oktay, futbol hayatı boyunca tam 6 kez gol kralı oldu. Evet! Yanlış okumadınız! 6 defa gol kralı oldu. Fakat bu rekorunu herhangi bir demeçte sürekli vurguladığını göremezsiniz. Lig tarihinde tam 217 gol kaydetti. Milli Takım formasıyla 19 gole imza attı. 1962-63 sezonunda 26 maçta attığı 38 golle bir sezonda en fazla gol rekorunu kırdı. 26 maçta attığı 38 golle, maç başına 1.4 gol ortalaması yakalayan Metin Oktay’ın bu rekoru günümüzde henüz kırılamadı. Evet tekrar söyleyelim: Metin Oktay hem iyi bir futbolcuydu hem de solcuydu.

Önemli olan istatistikler değil aslında. Önemli olan omurgalı durmak. Metin Oktay “Ben paramı alayım, bana dokunmayan yılan bin yaşasın” demedi. Fakat Arda gibiler Rıdvan Dilmen ve Burak Yılmaz gibiler “Halklara dokunan yılan bana dokunmasın, bin yaşasın” dediler.

Bu noktada Deniz Naki’yi de anmadan olmaz. Deniz Naki, bir sporcu ne kadar dik durabilirse o kadar dik durdu.  Naki, Gençlerbirliği’nde oynadığı süreçte, Dersimli ve Alevi olmasından dolayı IŞİD mensuplarının saldırısına uğramış ve ağır şekilde darp edilmişti. Gençlerbirliği’nden ayrılmak zorunda kalan Deniz Naki, Avrupa kulüplerine ya da Türkiye’deki Süper Lig kulüplerine gitmek yerine Amedspor’u tercih etti. (Deniz Naki Gençlerbiliği’ne ST Pauli ve Bayern Leverkusen’in pilot takımı gibi önemli kulüplerde oynadıktan sonra gelmişti) Naki, AKP’nin Kürt illerine yaydığı savaşa karşı net bir tutum aldı. TFF Deniz Naki’yi ıslah etmek için sürekli ceza verdi. Ceza gerekçesi olarak “siyasi probaganda” gösterildi. Deniz Naki’nin açıklamaları siyasi probagandaymış! Sevsinler sizin hassasiyetinizi! Arda’nın, Burak’ın ve Rıdvan’ın referandum sürecinde “evet” oyu istemesi siyasi probaganda değil miydi? Elbette “bay tüpçü” AKP probagandasına ses çıkartamazdı. (*)

Sonuç

Aslında Arda ve Metin Oktay karşılaştırmasını bireysel algılamamak lazım. Arda futbol dünyasındaki kötüleri temsil ederken Metin Oktay spor dünyasındaki “iyilerin” temsilcisi olageldi. Bu anlamda Arda ile Metin Oktay’ı aynı cümlede kullanmak bizim için zuldür. Fakat bu karşılaştırma futbolun Arda’ların tekelinde olmadığını göstermek için gerekli, hatta zorunludur.

Evet, bugün Metin Oktay’ın doğum günü. Ezcümle, Metin Kurt’un kendisiyle ilgili söylediklerini yazarak bitirelim: “Türk futbol tarihinde, taraflı tarafsız tüm sporseverler için Metin Ağabey efsane bir isimdir… Özel yaşamında tüm insanlara karşı derin bir sevgi beslemiş, her zaman dara düşen sporcuların ve dostlarının Hızır gibi imdadına –maddi veya manevi- yetişmiştir. Deniz Gezmiş, Hüseyin İnan, Yusuf Aslan’ın idamına karşı yürütülen imza kampanyasına katılarak onların verdiği mücadeleye karşı ne kadar duyarlı olduğunu göstermişti. Onun bu yanını insanlarımızın çok azı bilir.

(*) Yıldırım Demirören, Milangaz’ın sahibi olduğu için özellikle Beşiktaş taraftarı kendisine “tüpçü” diye seslenir. Adına yapılmış “olumsuz” besteler de mevcuttur.

KATEGORİLER
ETİKETLER