Avcılar Bağımsız Sosyalist Belediye Başkan Adayı Savaş Karabulut'tan Seçim Değerlendirmesi

Avcılar Bağımsız Sosyalist Belediye Başkan Adayı Savaş Karabulut'tan Seçim Değerlendirmesi

29 Ekim 2016 günü İstanbul Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Jeofizik Mühendisliği Bölümü Sismoloji Anabilim Dalı’ndan ihraç edildiğimde “bu yol uzun ama mücadele etmekten geri adım atmayacağız” söylemime uygun olarak altı ay önce İstanbul’un Avcılar ilçesinde Bağımsız Sosyalist Aday olarak çalışmalara başladım. Bir bilim insanı titizliğiyle önce ilçeye ait sorunların tespitine ilişkin veri topladım ve bu verileri kentin politik ilkelerine uygun bir şekilde “Sosyalist Belediyecilik İlkeleri”ni yazarak sosyal medya hesabımdan deklare ettim. Bu süreçte “Avcılar’da bir hayalet dolaşıyor: Sosyalist Belediyecilik” sözüyle sosyalist belediyeciliği ilçemizin her sokağında ve köşesinde yılmadan usanmadan, günlük ortalama 10 km yürüyerek emekçi kent sakinlerine anlattım. Pazarlara, kahvelere, derneklere, fabrika önlerine, işçi servislerine, iş atölyelerine, esnafa ve evlere ziyaretler yaparak, tek tek emekçi kent sakinlerine neden aday olduğumu anlattım.

“Oyları bölüyorsunuz” söylemini işaret edenlere; emekçi kent sakinlerinin yanında, sermayenin karşısında olduğumu söyleyip, “25 yıldır İstanbul Büyükşehir yönetimini elinde bulunduran AKP’nin ve 20 yıldır Avcılar Belediye yönetimini elinde buran CHP’nin ilçeyi neden depreme hazırlamadığı” sorusunu sordum. Emekçi kent sakinlerinin imar sorununun da beraberinde çözümsüz bırakıldığını dile getirdim. Kahvelerde ve yollarda yüzlerce genç işsize yerelden kalkınma stratejimizi; işsizliğin kuracağımız kooperatiflerle aşılacağını belirttim. Görüşmelerimizde “Dersim-Ovacık belediyesi ve Fatih Maçoğlu’nun yönetim anlayışını Avcılar’da istiyoruz” diyenlere; Avcılar’ın deprem sorununu çözmek için “Konut Kooperatifini” kuracağımızı, bununla beraber Firuzköy-Yeşilkent arasındaki alana “Üretim Kooperatifi”, ilçemiz esnafı için “Esnaf Kooperatifi” kuracağımızı belirterek, üreten bir belediyede işsiz kimse kalmayacağını anlattım. Emeklilerin işyerinden emekli olduktan sonra yaşamdan da emekli edilmemesi için sosyal projeler geliştirilip vergi alınmayacağını, engellilerin eşit yurttaş olarak yaşayacağı bir kentin inşa edileceğini, kadınlara istihdamda öncelik verileceğini, öğrencileri eğitim bursu, ücretsiz yurt, yemek ve 7/24 saat açık kütüphane ile buluşturacağımızı anlattım. Belediyede çalışanların uzun dönemdir devam eden “maaş alamama sorununu” nasıl çözeceğimizi işçilerin her eyleminde beraber ve sokakta yanlarında olarak konuştum.

Bu çalışmayı ilçedeki ilerici güçlerle birlikte yapmak ve düzen partileri dışında “sosyalist bir seçeneği ilçedeki kent emekçileriyle buluşturma”nın önemli olduğunu belirttiğim halde; AKP-MHP ittifakının geriletilmesi karşısında ilerici güçlerin tutumu genel olarak CHP’nin desteklenmesi üzerinde yoğunlaştı. Bu ortamda yılmadan ve yorulmadan, sosyalist belediyeciliği Avcılar’ın sokaklarında haykırarak, bildiriler dağıtarak gece gündüz çalıştım. Niceliksel bir kazancın kısa sürede gelmeyeceğini biliyorduk, elbette. Ancak nitelikli bir çalışma, fikirsel bir üretim ve çalışmayı destekleyen ve ilçede daha önce çalışma yapmamış sosyalist partilerin verdiği güçle Avcılar’ın Kent Savunmasının temellerini hep birlikte attık. Emekçi kent sakinlerinin yalnız olmadığını, emeği ve yaşam hakkını merkeze almayan her anlayış karşısında, kent emekçisiyle aynı safta, omuz omuza ve hep birlikte mücadeleye hazır olduğumuzu anlattık.

Türkiye genelinde CHP ve ittifakının emekçiler lehine büyük bir umut olarak algılanması, AKP-MHP ittifakının geriletilmesi açısından önemlidir. Ancak unutulmamalıdır ki; emekçiler lehine bir kazanım şu an gerçekleşmemiştir. Düzenin emekçiler lehine nasıl şekilleneceği, ilçenin nasıl depreme hazırlanacağı, binaların deprem dayanıklı olup olmadığının hangi usullerle tespit edileceği, geçici tanzim satış mağazalarının halk tanzim satış mağazalarına dönüştürülüp güvenilir, sağlıklı ve uygun fiyatlı gıdaya ulaşma alternatifinin yaratılıp yaratılamayacağı, AKP’nin başta Kanal İstanbul olmak üzere mega çılgın projeleri karşısında emeğin kentini kurmada nasıl bir direnç sergileneceği, kentin yeşil alanlarının nasıl arttırılacağı ve ulaşım soruna raylı sistem çözümünün geliştirilip geliştirilemeyeceği gibi temel sorunları karşımızda durmaktadır.

AKP-MHP ittifakı ve söylemlerinin artık emekçiler açısından yeterli olmadığı ve kaybettiği, ekonomik krizin emekçilerin üstlerine yüklediği yükün hala net olarak seçim sonuçlarıyla cevaplanmadığı bu süreçte, CHP ve ittifaklarının emek eksenli siyaseti ve halkın yönetime katıldığı bir modeli ne derece hayata geçireceği geleceğin temel soruları arasında durmaktadır. Burjuva iktidarlarının yönetiminde emeğin değeri yoktur. Kapitalist toplumlarda ise seçimler emekçiler için bir demokratik kazanım olmamıştır. Bu nedenle AKP-MHP ittifakının uğradığı kayıplar emekçiler adına gerçek bir kazanım değildir ve demokratik bir kazanım olarak da düşünülmemelidir. Bu bir umuttur ancak daha önceki dönemlerde elde edilen umutlar büyük hüsranlarla sonuçlanmıştır. Bir diğer sorun ise AKP’lilerin elinde olan belediyelerin arkasında bırakarak gittiği milyonluk borçları, verdiği ihaleler ve sözleşmelerle bulunduğu taahhütler, yapacağını belirttiği projelerin ön incelemelerinde harcadığı projeler ile AKP belediyeciliğinin büyük bir yıkım yaşadığı bu dönemin, emekçilerin büyük umut bağlamaması gereken bir dönem olduğunu belirtmek isterim. AKP’nin kaybetmesi sevindiricidir ancak CHP’nin emekçiler lehine ne yapacağı da soru işaretiyle karşımızda geçmiş dönemdeki pratiğiyle durmaktadır. Mevcut durumda emek eksenli siyaseti merkeze alma taahhüttü veren CHP’nin bunu gerçek kılmada, emekçi kent sakinlerinin süreci ne derecede yönetebildiği ile mümkün olacaktır. Bu nedenle seçim eksenli değil, mücadele eksenli çalışmamızın sosyalist belediyeciliği Avcılar’da hayata geçirebilmek için aynı kararlılıkla devam edeceğini belirtmek istiyorum.

İlçede seçimi kazanan Sn. Turan HANÇERLİ’nin sosyalist bir gelenekten gelmesi kent politikalarının belirlenmesinde önemlidir elbette ancak CHP’nin mevcut düzen içi politikalarını uygulamaya devam etmesi, sermaye eksenli bakışı ne derece terk edeceği konusu akıllarda soru işareti bırakmaktadır. Günümüzde yaşanan sevinç AKP’nin geriletilmesinden dolayıdır, CHP seçim kazandığı için değildir. Geçmiş dönemlerde de ilçeyi yönetenlerin nitelikli ve iş görecek kadro yaratamaması, yapılan işin denetlenmemesi ve emekçi kent sakinleri ve öğrenciler için proje üretmeme nedeniyle büyük problemler yaşayan CHP’li Avcılar yönetiminin benzer sıkıntıları yaşamasının geleceğe yönelik daha büyük bir sıkıntıyı da emekçilere yükleyeceği unutulmamalıdır. Kentin yönetiminde kent konseyleri dışında, mahalle meclisleriyle tüm emekçi kent sakinlerinin yönetimde olmadığı her yönetim şeklinin “şeffaf, denetlenebilir” olmayacağı da beraberinde unutulmamalıdır. Sosyalist bir belediye hedefimizi hayata geçirmek için bundan sonra daha fazla mücadele etmemiz gerektiğini daha iyi biliyoruz. Sürecin her aşamasının takipçisi olup, kentimizi; emekçiler, ezilenler ve yoksullar için korumaya da devam edeceğiz. Bir kent, emekçilerin gerçek yaşam alanı olmadığı sürece doğru bir yaşam alanı olmayacaktır. Bu da ancak sosyalist kent meclislerinin kurulması ve uygulanmasıyla mümkündür. Kazanırsak birlikte kazanacak, direneceksek yine hep beraber direneceğiz.

Saygılarımla.

Dr. Savaş KARABULUT
Avcılar Bağımsız Sosyalist Belediye Başkan Adayı
02.04.2019

KATEGORİLER