Artık Biz Korkmuyoruz, Onlar Korkacak!
Tüm dünyada eşitsizlik ve adaletsizlik arttıkça egemen sınıfların korkuları da çoğalıyor. Çünkü artık ne onlar bu sömürü düzenini eskisi gibi idare edebiliyorlar ne de alt sınıflar, emekçiler eskisi gibi yönetilmek istiyorlar.
Kapitalist krizin ve egemenlerin saldırılarının etkisiyle birçok ülkede isyanlar baş gösteriyor. Fransa bunun en güncel örneği. Haftalardır Sarı Yelekli öfke neoliberalizmin temsilcisi Macron’a karşı mücadeleyi büyütüyor. Zenginlere dokunulmazken, kendilerinin ağır vergiler ve kötü yaşam koşullarına terk edilmesine hayır diyorlar. Bütün ülkelerde manzara aynı olunca haliyle egemen sınıfları da ya bize de sıçrarsa korkusu sarıyor ki şimdiden Avrupa’da birçok ülkeye eylemler yayılmış halde.
En çok korkanlar ise kendi halkına en fazla zorbalık yapanlar, onları en ağır sefalete sürükleyenler.
Sisi diktatörlüğü altındaki Mısır’da, 2011’de Mübarek’in devrilişinin yıldönümü öncesinde sarı yelek satışlarına yasaklama getirilmişti. Sisi diktası, iş güvenliği malzemeleri satan şirketlerden perakende satışlarını durdurmalarını, yelekleri sadece onay verilen şirketlere ve polis izniyle satmalarını istedi.
Nedeni çok açık değil mi? Mısır halkı 2011’de onlarca yıllık Mübarek diktatörlüğünü büyük bir isyanla yıkmış, ardından kendi dikta rejimini kurmak isteyen Mursi’yi de tarihin gördüğü en kitlesel eylemlerle alaşağı etmişti. Mursi’den sonra darbeyle iktidarı ele alan Sisi’de ipleri gevşettiğinde en ufak bir kıvılcımın Mısır halkını yeniden sokaklara dökeceğinin farkında.
Türkiye’de de rejimin korkuları aynı. Erdoğan rejimi ne Mübarek ne de Mursi Mısır’ını aratmıyor. Eylem yasakları, düşünce ve ifade özgürlüğündeki kısıtlamalar Türkiye’nin açık bir gerçeği.
Öyleki 5 yıl önce gerçekleşen Gezi’den dahi hınçlarını alamayıp yeniden davalar açıyorlar, tutuklama kararları veriyorlar. Fatih Portakal ve FOX TV gibi ürkek muhalefete yeltenenlere bile binbir türlü tehditler savurmaktan, hakaretler etmekten ve hedef göstermekten geri durmuyorlar.
Biliyorlar ki ipleri gevşetseler yoksulluk ve sefalete mahkum edilen emekçiler Flormar’da, 3. Havalimanında olduğu gibi, geleceğini yitiren gençler Gezi’de olduğu gibi isyan etmeye yeltenecekler. Şimdiden tehditlerle ön almaya çalışıyorlar. AKP’nin yardakçısı Bahçeli “Sarı yelek giymeye yeltenen çıplak yatmayı göze almalı.” diyebiliyor.
AKP’de tıpkı Sisi gibi akıldışı bir şekilde sarı yelek satışlarına göz dikerek korkusunu açık ediyor.
BirGün’den Hüseyin Şimşek’in haberine göre, İçişleri Bakanlığı yetkilileri, sosyal medya üzerinden “sarı yelekliler Türkiye’de de ortaya çıkacak” iddialarının ardından sarı yelek üretiminin ve satışının artıp artmadığına yönelik bir araştırma yaptı. Başta İstanbul Mahmutpaşa olmak üzere birçok noktada araştırma yapan Bakanlık yetkililerinin sarı yeleklerin üretiminin ve satışının artmadığına yönelik bir değerlendirme raporu hazırladığı ve bu raporu İçişleri Bakanı Süleyman Soylu ile paylaştığı öğrenildi. Edinilen bilgiye göre, İçişleri Bakanı Soylu da Türkiye’de “sarı yelek” tehlikesinin ve bir eylem hazırlığının olmadığına ve iddiaların sosyal medyanın bir köpürtmesi olduğuna yönelik bir raporu Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile paylaştı.
Egemen sınıfların korkusu ortak. Yıllarca ezdikleri “ayaktakımı”nın isyan etmesi ,ayakların baş olması. Korkuları yersiz değil. Ezilenler, emekçiler, gençler, işsizler… Toplumun tüm kapitalizm mağdurları birgün onların korkularını gerçeğe dönüştürecektir.