- Kıbrıs Seçimleri: Erhürman Müdahalelere Rağmen Kazandı! - Ekim 20, 2025
- Kârlı Çıkan Kim? – GüneÅŸ Gümüş - Ekim 18, 2025
- Yunanistan Polisinden Filistin Eylemine Kanlı Saldırı - Ekim 8, 2025
Tayyip, 15 Temmuz darbe giriÅŸimini “Allah’ın lütfu”  olarak nitelemiÅŸti. Åžu ana kadar AKP bu “lütfu” sınırına kadar zorladı. Devletin sadece Ocak ayına kadar verdiÄŸi rakamlar bile korkunç. Fethullahçı oldukları iddiasıyla sadece geçtiÄŸimiz Ocak ayına kadar  125 bin 485 kamu görevlisi hakkında soruÅŸturma baÅŸlatıldı. SoruÅŸturma geçiren kamu görevlilerinin 94 bin 867’si ihraç edildi. BaÅŸka bir deyiÅŸle bugüne kadar 100 bini aÅŸkın kamu emekçisi açlığa mahkûm edildi.
Rakamlar 12 Eylül darbesini bile geride bıraktı. 12 Eylül sürecinde toplamda  30 bin kiÅŸi “sakıncalı” olduÄŸu gerekçesiyle iÅŸinden atılmıştı. Yani 15 Temmuz darbe giriÅŸimi sonrası iÅŸten atılanların sayısı, 12 Eylül’de ihraç edilenlerin sayısının 4 katından fazla. AKP kadroları “kandırıldık” diye iÅŸin içinden çıkarken hayatı boyunca Gülen Cemaati ile yüz yüze gelmemiÅŸ insanlar maÄŸdur edildi.Â
AKP tüm bu ihraçları, toplumsal muhalefete yönelik “temizlik” operasyonunu OHAL sayesinde yaptı. “Seçimlere OHAL ile mi girilecek?” tartışması kısa sürede son bulurken AKP, OHAL’i seçimden sonrasına da sarkıtma kararı aldı. Fiili baÅŸkanlık anlamına gelen OHAL ile keyfi uygulamaları devam ettirmek isteyen AKP için en kötü senaryo referandumdan “hayır” çıkması olacak. Bu ihtimali düşünerek adım atan AKP iktidarı, “hayır” çıkması durumunda toplumsal muhalefetin önünde açılacak yolu OHAL uygulamaları ile kesmeye çalışacaktır; fakat unutmayalım: 16 Nisan gecesi referandumdan “hayır” çıkarsa 17 Nisan sabahı bambaÅŸka bir atmosfere uyanacağız. Toplumsal muhalefet süreci akışına bırakmak yerine referandum sürecindeki enerjiyi referandumdan sonraya da sarkıtabilirse AKP ne yaparsa yapsın açılan kanalları tıkayamaz.
Tersine, “evet” çıkması ihtimalinde, moral-motivasyon düşüklüğünü, ölü toprağının oluÅŸmasını engellemek temel görevimiz olmalıdır. Ayrıca, 16 Nisan’a kadar koÅŸar adım gitmek çok önemli. “Anketlerde nasıl olsa öndeyiz; referandumu kazanacağız” rehaveti, rüzgârı bir anda tersine çevirebilir.  Tayyip’in “Allah’ın lütfu” olarak nitelediÄŸi süreç, toplumsal muhalefet açısında bir lütuf olabilir. Her ÅŸey bize baÄŸlı.
bolsevik.org













