AKP’den Yeni Hamle: Sandıksız Seçim!
Tayyip Erdoğan’ın “başkanlık” hevesi nedeniyle, ülke 1 Kasım’da yeniden seçimlere gidiyor. 7 Haziran’da tek başına hükümet kurma çoğunluğuna ulaşamayan AKP’nin hedefi net: bu defa tek başına hükümet. Daha fantastik olanları ise “400 vekil” gibi beklentiler içinde.
AKP’nin tek başına hükümet kurmasının en büyük engeli HDP’nin seçim barajını aşarak parlamentoya parti olarak girmesi olmuştu. Neticede AKP’nin hükümeti kurabilmek için gerekli olan 276 sandalyeye ulaşabilmesi için şu anki TBMM sandalye dağılımına göre 18 milletvekiline daha sahip olması gerekiyor. Bunu mümkün kılabilecek en kolay yol olarak ise HDP’nin baraj altı kalarak meclise girememesi. Bu sonuç yalnızca AKP’nin hükümeti kurabilmesine değil, parlamentoda daha nitelikli bir çoğunluk elde edebilmesini de sağlayabilir.
Bu denklemin bilincinde olan AKP, 7 Haziran seçimlerimden kısa süre sonra Kürt halkına karşı yeniden silahlı saldırı sürecini başlattı. Şimdi, seçim dönemi yaklaştıkça yeni planları da ortalığa dökülüyor. Öncelikle altınız çizmemiz gerekiyor ki geçtiğimiz haftalarda Cizre ve Diyarbakır’da ilan edilen sokağa çıkma yasaklarının AKP lehine önemli bir işlevi de, seçim döneminde bölgenin “seçim güvenliği” adı altında dizayn edilebilmesinin önünü açması oldu. Mesela Cizre merkezli yaratılan güvensizlik algısı, 1 Kasım’da devletin güvenlik adı altında baskıcı düzenlemeler yapmasına zemin hazırlıyor.
Kürt kentlerinde sokağa çıkma yasaklarının ardından AKP’nin seçim günü için planladığı tezgâhlar da açığa çıkmaya başladı. Cizre İlçe Seçim Kurulu Cudi, Nur ve Sur mahallelerinde 1 Kasım’da sandık kurulmamasına dair aldığı kararı Cizre Kaymakamlığına bildirdi. Diyarbakır’ın Bismil ilçesinde İlçe Seçim Kurulu, Bitlis’te ise Valilik, sandıkların belirli merkezlerde toplanmasını talep etti. Yüksek Seçim Kurulu’ndan yapılan açıklamada karar verme yetkisinin YSK’da olduğu ve kesin kararın bayram tatili sonrası verileceği söylendi.
Sandıkların Belirli Merkezlerde Toplanması Ne Anlama Geliyor?
YSK şimdilik kesin kararını açıklamaya bayram tatilinden sonrasına bırakmış olsa da AKP’nin seçim sandıklarını seçmen yerleşim yerlerinden uzak merkezlerde toplamayı istediği ortaya çıkmış oldu. Eğer ilçe seçim kurullarının talepleri kabul edilirse yukarıda adı geçen bölgelerde seçim sandıkları yalnızca belirlenen merkezlere kurulacak. Bu durum ise merkeze uzak yerleşim birimlerinde yaşayanların oy kullanmasını engellemek olmasa bile zorlaştırmak anlamına geliyor.
Erdoğan ve kuklası Davutoğlu küçük hesapların peşinde. HDP’den ne kadar oy koparırsam kârdır mantığıyla yaklaşıyor. Bu yaklaşım, devlet tarafından yeniden başlatılan silahlı çatışma süreci ile aynı mantığı taşıyor. Güncel seçim anketlerinin çoğunluğunda HDP’nin oy oranlarını koruması, kimi anketlerde AKP’nin birkaç puan daha kaybetmesi iktidar nezdinde panik havasını artırıyor. Bu saatten sonra AKP’den burjuva demokratik anlamda bile “adil bir seçim” beklemek zorlaşıyor. Görülen o ki Erdoğan ve siyasi taşeronları, seçimden galip çıkabilmek adına her türlü baskıcı-anti demokratik uygulamayı devreye sokacak potansiyele sahiptir.