AKP Kıdem Tazminatı'nı Fona Devretmeye Hazırlanıyor: HAYIR!
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Mehmet Müezzinoğlu, Adana Sanayi Odasında düzenlenen “Çalışma Hayatına Yönelik Uygulamaya Konulan Teşvikler” konulu toplantıda patronlara seslendi. Referandum öncesi patronların “gönülünü fethetmek” için yine işçinin haklarını tırpanlama sözü verildi. Geçtiğimiz hafta patronlara hem ekonomik krizin etkilerini hafifletmek hem de EVET oyu almak için kaçak işçiliğe af getiren yasasından sonra patronların bakanı Müezzinoğlu‘ndan emekçilere yönelik olarak planlanan en büyük saldırılardan birisinin daha sözü verildi.
Türkiye ekonomisi büyük oranda küçük işletmeler yani kaçak (kayıt dışı) çalışmanın en yaygın olduğu modele dayanıyor. TÜİK ‘in 2015 istatistiklerine göre Küçük ve Orta Büyüklükteki İşletmeler (KOBİ) toplam girişim sayısının %99,8’ini,istihdamın %74,2’sini, maaş ve ücretlerin %54,7’sini, cironun %63,8’ini, faktör maliyetiyle katma değerin (FMKD) %52,8’ini ve maddi mallara ilişkin brüt yatırımın %53,3’ünü oluşturdu. Ve AKP’ye büyük destek veren başta bu küçük işletmeler için olmak üzere uzun yıllardır patronların beklediği kıdem tazminatı saldırısı referandum vesilesiyle bir kez daha gündeme gelmiş oldu. Tasarıya Türk İş “kımızı çizgimiz” demişti. Sendikalar güçlü bir şekilde karşı çıkmıştı.Referandum malzemesi olmanın yanında bu hamle, kriz koşullarını giderek daha da çok hisseden patronlara işçileri daha da esnek çalıştırmak, iş güvencesizliğini yaygınlaştırarak işçi atmayı kolaylaştırmak gibi saldırıları içeriyor. Yani kısacası bu tasarı tamamen patrona kıyak!
“Aslında işçinin hakkı, 10 yıl, 20 yıl sonra işverenin cebinde olmamalı. Yani 10 yıl ve 20 yıl sonrasının koşullarını kimse bilemez. Bu yıl çalışma hayatının en önemli reformlarından birini kıdem tazminatıyla sağlayacağız. Başardığımızda çalışanla çalıştıran arasında hukuk birbirine güvene dayalı olmalı.” diyerek göz boyadığı sistem gerçekte ne getirecek?
Nasıl Bir Düzenleme İsteniyor?
Uzun süredir kıdem tazminatı hakkını ortadan kaldıracak bir dönüşüm olan “kıdem tazminatı fonunu”
yasalaştırmayı hedefleyen AKP, yeni bir hamleye hazırlanıyor.Yapılmak istenen dönüşüm kıdem tazminatının bir fona dönüştürülerek mevcut niteliklerini tamamen ortadan kaldırmayı hedefliyor. Bir işçinin, işveren tarafından işten çıkartılması durumunda, iş yerinde çalıştığı süreyle orantılı olarak belirli bir tazminat miktarına hak kazanması olan kıdem tazminatı hakkı, iş güvencesi için önemli bir teminat. Özellikle aynı iş yerinde uzun yıllar çalışmış olan bir işçiyi işten çıkarmak, ödenecek olan kıdem tazminatının işveren için ek bir yük olması sebebiyle bir ölçüde engellenebiliyor. Hem işten çıkarılmayı zorlaştırması adına bir güvence olan kıdem tazminatı, hem de işten çıkartılan işçinin eline geçen tazminat miktarıyla, yeni bir iş bulana kadar bir süre daha yaşamını idame ettirebilmesini sağlıyor.
Getirilmesi tasarlanan kıdem tazminatı fonu sistemi ise, işverenin işten çıkardığı işçiye kıdem tazminatı ödemesini sona erdirecek. Fon sistemi, kıdem tazminatının çalışan adına açılacak kişisel fon hesabında birikmesini öngörüyor. Ancak bunun işçi için düzenli birikecek bir kıdem tazminatı hakkı yaratacağı algısı oluşmasın. Bu fonda biriken tazminatın çekilebilmesi ve kullanılabilmesi epey zor koşullara bağlanacak. Ayrıca işverenler tarafından fona yatırılacak olan miktar da bugünkünden daha az olması için çalışılıyor. Şu an kıdem tazminatı bir yıllık çalışma süresine karşılık bir aylık ücret miktarı olarak hesaplanıyor. Ancak hükümet ve işverenler bu oranı azaltmayı hedefliyor. İşçinin fonda biriken kıdem tazminatını kullanabilmesi için en az 3600 gün prim ödemesi ve 15 yıl çalışması gerekecek. İşçi sadece askerlik, evlilik gibi özel durumlarda 10 yılın sonunda fondaki parasını kullanabilecek. Bunun dışında fonda biriken para sadece emeklilik durumunda veya ölüm durumunda
(mirasçılar tarafından) çekilebilecek. Yeni düzenlemeyle emekçiler kıdem hakkının iki güvencesini de kaybedecek. Hem işten çıkarmayı zorlaştıran özellik ortadan kalkacak, çünkü işverenin toplu kıdem tazminatı ödemesi gerekmeyecek. Hem de işten çıkarıldıktan sonra işsiz geçirilen sürede fonda birikmiş bile olsa belirtilen koşulları yerine getirmeksizin kıdem tazminatı parasından yararlanılamayacak.
Var Olan Sistem Nasıl İşliyor?
Var Olan Sistem göre patronlar asgari ücretten çalıştırdıkları bir işçi için bütün bir sene “Kıdem Hesabı”na (Emeklilik Gözetim Merkezi) sadece 451 lira 44 kuruş yatıracaklar. Buna göre kıdemdeki azalma %50’den fazla. İşveren için ise bu tablo tabii ki kârlı. İşveren asgari ücretli bir işçi için 500 lira daha az ödeyecek. Bunu işletmenin büyüklüğüne göre işçi sayısı ile çarparsanız, üretimden patronun cebine kalan kâr katlanarak artacak sonucuna ulaşırsınız.