AKP, KHK’lardan Vazgeçer Mi? – Elif Altunay
15 Temmuz darbesini “Allah’ın lütfu” olarak nitelendiren Erdoğan’ın bu cümlesi, darbe sonrasında tüm muhaliflerin yaşayacaklarının işareti oldu. Başka hiçbir şekilde eline geçmeyecek olan bu fırsatı değerlendirirken suyunu çıkaran Erdoğan, KHK’ları kullanarak ve OHAL’i uzattıkça uzatarak başkanlık yolunda önünde engel olan herşeyi herhangi bir kitaba uydurmak zorunda kalmadan temizleme yoluna girişmişti.
Şimdi ise AKP girdiği yeni eğilim ile yeni KHK’lara kısıtlama getiriliyor. Bugün basına yansıyan ve AKP içinden gelen bilgilere gore işten ihraç etme ve işe iade dışındaki konularda KHK çıkarılmayacakmış. Bakanlıkların, KHK süreçlerinde görev alan tüm bürokratlara sözlü olarak ”ihtiyaçlarınızı yasa taslağı olarak hazırlayın” talimatı verdiği iddia ediliyor
KHK’lar Ne Getirdi?
AKP şimdi böyle bir eğilim içine girdiyse bile biz önce bu zamana kadar KHK’ların neler için kullanıldığını, kararnameler ile neler getirildiğini inceleyelim.
Bugüne kadar KHK ile 107 bin 174 emekçi ihraç edildi. Sürecin başından beri sol-sosyalist emekçiler, akademisyenler, hayatı boyunca Fetullahçı cemaat vb. yapılanmalara karşı mücadele etmiş muhalifler ihraç listelerine dolduruldu. Peki KHK’lar başka ne gibi konularda AKP’nin imdadına yetişti ?
“Yurda dön” çağrısına uymayanlar vatandaşlıktan çıkarıldı; Milli Savunma Bakanlığı’nın yetkileri artırıldı; gözaltı süresine 7 gün uzatma hakkı verildi; mahalle bekçisi kadrosu açıldı; çok sayıda muhalif basın organı kapatıldı; Başbakanın birtakım yetkileri cumhurbaşkanına devredildi; Mit cumhurbaşkanlığına bağlandı…
Bunların yanında bugüne kadar pilotlara uçuş tazminatı, hakim ve savcılara zam, kış lastiği uygulaması, evlilik programlarının yayından kaldırılması gibi birçok alakasız konuda da KHK çıkarıldı.
Erdoğan, KHK’lardan Vazgeçer Mi?
Şüphesiz ki Erdoğan, bu KHK imkanını hazır eline geçmişken bir joker gibi her gereksiz şey için kullanarak devletin tüm kademelerini kendi keyfi doğrultusunda işletti. Fakat gerek 2019 sürecinin yaklaşması, gererekse KHK’larla ve OHAL ile ülke yönetimi tarzının halk tarafından artık antipatiyle karşılanması, mecburi bir frenleme getirdi belli ki. Fakat yine aynı açıklamalardaki “acil durumlarda hâla kullanılabilir” ibaresi, hükümetin ikiyüzlülüğünü gösteriyor.
Mevzuuyu şöyle tercüme de edebiliriz: Kurtulmaları gereken birçok muhalifi zaten süreç içerisinde ihraç ettiler. Pek çok değişiklik gerçekleştirildi. Bu sebeple eskisi kadar sık kullanılmayabilir. Fakat bu yeni karar da sadece sözlü ve göstermelik bir şekilde “kulis bilgisi” olarak kamuya iletiliyor. Yani aslında değişen hiçbirşeyin olmayacağını ve yine her sıkıştıklarında “acil durum” sinyali verip KHK kullanabileceklerini söyleyebiliriz.
Hükümetin 2019 a kadar suni gündemler yaratıp bugüne kadar kullandığı aynı yalanlarla cumhurbaşkanlığı seçimlerinde oy toplamayı umduğu aşikar. Aynı şekilde Erdoğan’ın başkanlığına giden yol için zemin hazırlama umuduyla başlattığı Afrin operayonunda reçeteyi şimdiden yoksul emekçilerin askere giden gencecik çocukları ödemeye başladı bile. Operasyonun kazanımları hayal ettiği gibi olmazsa ekonomik olumsuzlukların yükü de yine emekçinin sırtına binecek. Erdoğan ve AKP’yi zor günler bekliyor, fakat her türlü zorluğu bizlere ödetmeye hazır bir diktatörün varlığını göz önünde bulundurup bu gidişata örgütlenerek dur demeliyiz.