AKP’nin Bitmeyen Hayalleri ve İdlib Telaşı
AKP birkaç gündür İdlib konusunda bir telaş içinde.Suriye ordusunun ülkenin İdlib kentinde devam ettirdiği operasyonlardan rahatsız olan AKP, İran ve Rusya büyükelçilerini Dışişleri Bakanlığı’na çağırarak tepki gösterdi. AKP bir kez daha hayal görüyor!
AKP-ABD bloğu Esad’ı devirmek için ellerinden geleni ardına koymamış, çeşit çeşit selefi psikopatın toplamı bir “Suriye Muhalefeti” uydurmuş ve bunlara her türlü silah ve mühimmat desteği vermişti. IŞİD’in kontrolsüz bir güç olarak tasfiye edilmesine içi giden AKP, selefilere bel bağlayarak başta Kürt kantonları üzerindeki saldırıları bu gruplar üzerinden devam ettirmişti. Suriye’de etnik temizlik, mezhepçi katliam konusunda şampiyonluğa oynayan bu psikopat çeteler artık eskisi kadar güç sahibi değil çünkü Esad güçleri büyük oranda bu savaşı kazanacağını garantiledi. IŞİD’in gücü kırıldı. Selefi güçlerin elinde kala kala İdlib kaldı.
İran, Türkiye, Suriye ve Rusya’nın mutabakatıyla Astana görüşmelerinde “ateşkes” sağlanan İdlib, AKP’nin gözünden sakındığı selefi örgütlerin tek büyük merkezi olarak kaldı. Esad rejimine karşı her türlü oyuna giren AKP, açıkça bükemediği eli öperek Suriye devletinin varlığını bu görüşmelerde tanımış oldu.Hatta Esad’la aynı cephede savaştı. Ankara, Halep’te kuşatma altındaki bölgenin Suriye ordusunun kontrolüne geçmesinde rol üstlendi. Bunun karşılığında Rusya da Türkiye’nin Fırat Kalkanı Harekâtı’yla YPG’nin önünü kesmesine göz yumdu.
12 Ekim gecesi İdlib’e asker göndermeye başlayan TSK’ya Fırat Kalkanı’nda olduğu gibi selefiler eşlik etti. Bölgeye Fırat Kalkanı Operasyonu’nun yapıldığı Cerablus-El Bab hattından Özgür Suriye Ordusu’na (ÖSO) bağlı Hamza Bölüğü Kilis üzerinden Türkiye’ye sokulmuş, Reyhanlı üzerinden de İdlib’e taşınmıştı.
İdlib üzerinden ipler yeniden gerildi çünkü Esad, bir süredir İdlib kırsalından pek çok yeri ele geçirmeye başladı. Son olarak da üç gün önce Asya kökenli selefilerin elinde olan bir üste bombalar patladı, akabinde hava bombardımanı başladı. AKP, “hani ben ortağınızdım ” diye çocuk gibi omuz silkse de çıkarlar çatışması AKP’yi bu tartışmada yok hükmünde kılacak. AKP, bölgenin selefilerin elinde olmasını istiyor. Çünkü İdlib, “muhalif ” diye yıllardır besleyip büyüttüğü çetelerin son büyük kalesi. Esad’ın kazanması fikrini halen kabullenemiyor. İdlib eyaleti, yine kuzeyde Kürt Demokratik Birlik Partisi’nin (PYD) denetimindeki Afrin sınırına dayanıyor. AKP’nin Afrin’i devamlı olarak tehdit ederken bölgede islamcıların varlığını kendisine güvende edindiğinin de altını çizelim. Diğer taraftan selefiler açısından da İdlib sadece son tutunacak dal çünkü çok ihtiyaç duydukları Bab El Hava Sınır Kapısı Cilvegözü Sınır Kapısı’nın tam karşısında. Buradan lojistik destek ve kaçış yolu olarak faydalanıyorlar. AKP de büyük ölçüde bu kapıyı onlarla bağlantı kurmak için kullanıyor. Son olarak, İdlib’in kritik önemi batısında ve güneyinde ise Suriye hükümetinin kalelerinden Lazkiye ve Hama yer almasından ileri geliyor. Burayı bir üs olarak kullanan selefiler Esad’a yönelik saldırılar için İdlib’i kullanıyor.
2015 yılında, farklı isyancı güçlerin kurduğu, bünyesinde Nusra Cephesi ve Ahrar’uş Şam’ı da barındıran çatı örgütü Fetih Ordusu, eyaleti ele geçirmişti. İlerleyen dönemde, ateşkeslerle Halep, Şam, Hama ve Humus eyaletlerinden ayrılan isyancı grupların birçok üyesi de İdlib’e geçiş yaptı.Heyet Tahrir el-Şam ile Ahrar’uş Şam arasında bölgenin yönetimi konusunda çatışmalar yaşanmıştı. Çatışmalar sonunda Ahrar’uş Şam İdlib merkezinden çekildi. IŞİD ve El Nusra’yı tasfiye ederken AKP de kendi selefi gruplarını buraya koymak zemininde İran ve Rusya’nın projesinde mecburen ortaklaşmıştı ancak Esad, Rusya ve İran bu grupları tamamen temizlemek niyetinde. Rusya’nın AKP’den beklentisi, buradaki cihatçı örgütlere “söz geçirmesi”ydi. Türkiye bir yandan da HTŞ’ye karşı İdlib’de konuşlandırmak üzere muhalif güçleri ‘Milli Ordu’ adı altında toplamaya çalıştı. 10’a yakın grup bu çağrıya uydu. Türkiye Rakka ya da Deyr el Zor’daki gibi bir cephe savaşına dönüşmeden İdlib’teki grupları çatışmasızlık rejimine ikna etmeye çalıştı. Bunu, TSK’yı Afrin sınırına dayandırmanın bir fırsatı olarak gördü.
O sırada Türkiye “gözlemine” bırakılan bölgeden Rusya’nın Hmeymim ve Tartus hava üslerine insansız hava araçlarıyla, ileri bir teknik donanım gerektiren SİHA’larla, bir saldırı yapıldı. Rusya, saldırıdan ötürü Türkiye’yi sorumlu tutuyor. AKP, selefilerin güç gösterisinde bulunmasından hiç de rahatsız değil. Asıl derdi Afrin ve Esad’ın ilerleyişinin durması. Arka kapıdan Selefileri korumaya devam edeceğini tahmin etmek güç değil. AKP hem Kürtleri ezsin hem selefileri desteklesin hem de Rusya ile iş tutsun S400’lere milyon dolarlar yatırsın istiyor. AKP bir kez daha haya görüyor!
İdlib, Suriye iç savaşında önemli bir dönüm noktası. Esad, birlikleri şu anda İdlib’in doğu kırsalında ilerliyor. Çatışmanın seyrini aman gösterecek ancak şundan emin olabiliriz: AKP’nin İdlib telaşı sonuç vermeyecek ancak Kürt kantonları üzerindeki saldırganlığından kolay kolay vazgeçmeyecektir.