Halk İsyanı Şeyh Hasina’yı Devirdi: Bangladeş’te Neler Oluyor? – Leyla Rana Soysal

Halk İsyanı Şeyh Hasina’yı Devirdi: Bangladeş’te Neler Oluyor? – Leyla Rana Soysal

 

Bangladeş’te hükümetin kamuya yapılan işe alımlarda uyguladığı kota sistemine karşı başlayan isyan 2009 yılından bu yana iktidarda olan Başbakan Şeyh Hasina’yı  koltuğundan alaşağı etti. 

İsyan Nasıl Ateşlendi?

Hasina, kamu hizmetlerindeki kota sistemi ile 1971 yılındaki Bağımsızlık Savaşında yer alan askerler ve onların akrabalarına %30 kontenjan sağlamayı amaçlıyordu. Bununla birlikte etnik azınlıklar, kadınlar, ülkenin geri kesimlerinde yaşayanlar ve engelliler ile birlikte kota oranı yaklaşık %56’ya ulaşırken; öğrenciler için ayrılan oranın %44’te kalması isyanın fitilini ateşlemişti. 

Gazi yakını olduğu için kamuda işe alınanların büyük çoğunluğunun hükümetle siyasi ilişkiler içinde olan insanlar olması da kitlelerin isyanının nedenlerinden birisi. Aynı zamanda ülkenin bağımsızlık savaşının lideri ve Bangladeş’in kurucusu olarak bilinen Şeyh Muciburrahman’ın kızı olan başbakan Hasina, bu yasayı kendisine yakın olanlara rant dağıtımı olarak kullanma peşindeydi. Dolayısıyla isyan en başta toplumun kamuya yapılan atamalarda liyakat beklentisini de içeriyordu.

Halen devam eden isyan Bangladeş’te ilk defa yaşanmıyor. 1971’den itibaren işleyen kota sistemine eklenmek istenen bu yasaya karşı 2018’de yaşanan ve 3 ay kadar süren protestoların ardından yasa yine geri çekilmişti. Yüksek Mahkemenin geçtiğimiz Haziran ayında kota sisteminin tekrar uygulanmasına yönelik aldığı karar ile öğrenciler yine ayaklandı. Yaklaşık 700 kamu çalışanı kadrosuna 600 bine yakın kişinin başvurduğu ve bu kadro sayısına kotanın da eklendiği ortamda genç işsizler için istihdam şansı oldukça azalıyor. Yoksulluğun ve işsizliğin çok yoğun olduğu Bangladeş’te gençlerin haklı tepkilerine yol açan bu kota sistemi ile sosyoekonomik eşitsizlik yüksek oranlarda artıyor. 

Protestolar ilk olarak Dakka Üniversitesi’nde başlamıştı. Ardından kısa sürede Chattogram, Rangpur gibi şehirlere de yayılmaya başladı. Devlet terörü şimdiye kadar 230’dan fazla insanın canını aldı. Şiddetli saldırılara karşın kitlelerin sokaklardan geri adım atmaması sonrasında Yüksek Mahkeme kota oranlarının düşürülmesine karar vererek geri adım atmıştı ve şehit-gazi yakınlarına ayrılan kota % 5 olarak açıklanmıştı.

Ancak cinin şişeden çıktığı ülkede Hasina rejiminin şimdiye kadar yarattığı çelişkilerin şiddeti, kitlelerin sokaklardan geri çekilmesinin önüne geçti. Kitleler internet bağlantılarının geri gelmesi, üniversitelerin açılması, tutukluların serbest bırakılması ve yaşanan şiddet olayları için Şeyh Hasina’nın kamuoyundan özür dilemesi talepleri ile sokakları doldurdular. Fakat Şeyh Hasina yaşanan şiddet ve ölüm olaylarının sorumlusu olarak Bangladeş Milliyetçi Partisi ve Bangladeş Cemaat-i İslami Partisini işaret edecekti.

 

İsyan Hasena’yı Devirdi!

“Bu artık sadece kota protestolarıyla ilgili değil, bundan çok daha büyük bir mesele. Bu, otoriter hükümete karşı bir halk hareketidir.”

Eylemler sırasında bir gencin söylediği bu sözlerden anlaşılabileceği üzere eylemcilerin talepleri yalnızca kota sistemi ile alakalı değil. Halk mücadeleyi genişletip kota sisteminin kaldırılmasının da ötesinde hükümetin istifasını talep etmeye başladı. 5 Ağustos’ta halk Şeyh Hasina’nın evine yürüdü. Baskılar üzerine Şeyh Hasina aynı gün ülkeyi terk etmek zorunda kaldı. 

15 yıldır Bangladeş’i yöneten Şeyh Hasina, geçtiğimiz Ocak ayında ise gerçek bir muhalefet olmadan yapılan seçimleri kazandığını ilan etmişti. Hasina hükümeti; muhalefeti yok sayan politikaları, emekçileri ucuz işgücü olarak kullanması, gençlere istihdam sağlayamaması, kamu alanlarını emekçi halka kapatmasıyla birlikte aslında kendi iktidarının devrilmesini hazırlamış oldu. Dirençli bir halk hareketiyle birlikte de aslında kaçınılmaz sona sürüklendi.

Çözüm Sürekli Devrim Programında!

Hasina’nın istifasının ardından Ordu, diğer siyasi partilerle görüşerek geçici hükümetin kurulacağını duyurdu. Öğrenci liderlerinden olan Nahid İslam, Bangladeş’te yeni bir otoriter rejimin ya da başka bir Şeyh Hasina’nın doğmasını engelleyecek bir sistem kurmak istediklerini belirterek geçici hükümette yer alma talebini dillendirdi. Bu durumda, işçi ve öğrencilerin demokratik hakları için dirayetle sürdürdükleri bu eylemlerin nereye varacağı konusunda ordunun tavrı da belirleyici bir konumda olacak. 

Bangladeş’te yeni dönemin nasıl şekilleneceğini kitlelerin Hasina döneminde kangrene dönüşen sorunlarına çözüm için mücadeleyi ne kadar kararlı bir şekilde sürdüreceği belirleyecek. Arap Baharı’nda Mısır ve Tunus’ta, 2020’de Sudan’da, 2022 yılında Sri Lanka’da diktatörleri deviren halk hareketlerinin devrimci bir program ve bu programı sürüleyebilecek bir öncünün eksikliği nedeniyle yaşadıkları yenilgiler akıldan çıkarılmamalıdır. Bangladeş’te de ordu öncülüğünde kurulacak ve kitleleri yeniden uykuya yatırmaya çalışacak bir rejimin derin eşitsizliğe, adam kayırmacılığa ve birikmiş sosyal sorunlara çözüm üretemeyeceği açıktır. Çözüm Hasina’nın devrilmesiyle kazanılan başarının proleter bir devrime ilerletilmesindedir. 

KATEGORİLER
ETİKETLER

Yorumlar

(0)