AYM Bekçilere Verilen Bazı Polisiye Yetkileri İptal Etti – Hukuka Marksist Bakış
Yaklaşık 20 yıllık bir aranın ardından Nisan 2017’de bekçilik uygulamasına yeniden hayat verilmişti. Aradan çok geçmeden, pervasızlıklarıyla medyada kendilerine sıkça yer bulan bekçilerin hangi kolluk yetkilerine sahip oldukları ya da olmadıkları tartışması başlamıştı. Örneğin o dönemde kimlik sorma (GBT) yetkisi bulunmuyordu. Tartışmaların ardından 2020’nin başında hazırlanan yeni Çarşı Ve Mahalle Bekçileri Kanunu, Haziran 2020’de yasalaşmış ve bekçilerin keyfi olarak kullandığı birçok polisiye yetkiye yasa kıyafeti giydirilmişti.
Şimdi Anayasa Mahkemesi 22/3/2023 tarihinde verdiği ve 2020/59 Esas ve 2023/53 Karar sayılı kararı ile bu yetkilerden bir kısmını iptal etti. Kimlik sorma, yakalama, zor ve silah kullanma gibi bekçilik mekanizması tarafından topluma karşı suistimal edilen önemli yetkilerin iptal talebi ise reddedildi.
AYM TARAFINDAN İPTAL EDİLEN ÖNEMLİ MADDELER
1)Mal Sahiplerinin Almadığı Tedbirleri Almak
Çarşı ve Mahalle Bekçileri Kanunu’nun 6/1/b hükmündeki enteresan “b) Görev bölgeleri içinde bulunan konut, iş yeri ve araçlar gibi malların korunmasında sahipleri tarafından noksan alınan tedbirleri tamamlattırmak” görev tanımı, kişilerin noksan aldığı tedbirlerin ne olduğu ile bunların tamamlattırılmasından ne anlaşılacağının belirsiz olması gibi temel bir gerekçeyle iptal edildi.
2)Gösteri, Yürüyüş ve Karışıklıkların Önlenmesi Amacıyla Önleyici Tedbirleri Almak
İktidarın, toplumsal muhalefete karşı bekçileri bir saldırı aracı olarak kullanma planını ifade eden 6/1/ç hükmü de AYM tarafından Toplantı ve gösteri yürüyüşü düzenleme hakkını kanunsuz bir şekilde sınırlandığı gerekçesiyle iptal edildi. Bu arada ilgili maddenin iptal kararı oybirliğiyle verildi, yani Erdoğan’ın has adamları bile bekçilerin toplantı ve gösteri yürüyüşlerine müdahale etme yetkisini kanunsuz buldu.
3)Halkın Sükûn ve İstirahatini Bozanları ve Başkalarını Rahatsız Edenleri Engellemek
Yine içeriği alabildiğine belirsiz bir düzenleme olan 6/1/g hükmündeki bu düzenleme, AYM tarafından halkın sükûn ve istirahatini bozma ya da başkalarını rahatsız etme eylemlerinden ne anlaşılacağı ile bekçilerin engelleme yetkisinin uyarma yetkisini aşması ve temel haklara müdahale boyutuna ulaşması ile zor ve/ya silah kullanma yetkisini içerme yönünde belirsizlikler barındırdığı ve “kuşkuya yer bırakmayacak şekilde uygulanabilir ve anlaşılabilir nitelikte olmadığı gerekçeleriyle iptal edildi.
4)Durdurduğu Kişi Üzerinde veya Aracında El ile Dıştan Kontrol
Anayasa Mahkemesi, Çarşı ve Mahalle Bekçileri Kanunu’nun 7/6-1. cümlesinde yer alan “Çarşı ve mahalle bekçisi, durdurduğu kişi üzerinde veya aracında silah ya da tehlike oluşturan diğer bir eşyanın bulunduğu hususunda yeterli şüphenin varlığı hâlinde, kendisine veya başkalarına zarar verilmesini önlemek amacına yönelik el ile dıştan kontrol dâhil gerekli tedbirleri alabilir.” düzenlemesini de iptal etti. İptal gerekçesi ise elle kontrolün arama tedbiri boyutuna ulaşmasına önleyecek şekilde kapsam ve sınırlarının tespit edilmediği şeklinde oldu. AYM böylece yeni bir düzenleme ile göstermelik bir cümle eklenerek el ile kontrol yetkisinin yeniden getirilmesine göz kırpmış oldu.
İptal Kararları 9 Ay Sonra Yürürlüğe Girecek
AYM kararında, “doğacak hukuksal boşluk kamu yararını ihlal edecek nitelikte görüldüğünden” iptal hükümlerinin kararın Resmî Gazete’de yayımlanmasından dokuz ay sonra yürürlüğe girmesine karar verdi.
AYM’NİN İPTAL TALEBİNİ REDDETTİĞİ ÖNEMLİ HUSUSLAR
Durdurma ve Kimlik Sorma Yetkisi İptal Edilmedi
Anaysa Mahkemesi dava konusu kanunla bekçilere verilen “Bir suç veya kabahatin işlenmesini önlemek, Suç işlendikten sonra kaçan faillerin yakalanmasını sağlamak, işlenen suç veya kabahatlerin faillerinin kimliklerini tespit etmek, Hakkında yakalama emri ya da zorla getirme kararı verilmiş olan kişileri tespit etmek, Kişilerin hayatı, vücut bütünlüğü veya mal varlığı bakımından ya da topluma yönelik mevcut veya muhtemel bir tehlikeyi önlemek gerekçeleriyle” kişileri durdurma ve durdurduğu kişilere kendisinin çarşı ve mahalle bekçisi olduğunu belirleyen belgeyi gösterdikten ve durdurduğu kişiye durdurma sebebini bildirdikten sonra kimliğini veya bulundurulması gerekli diğer belgelerin ibraz edilmesini isteme yetkisinin, keyfi uygulamayı engelleyecek güvencelere yer verildiği bahanesiyle iptal etmedi.
Yakalama ile Zor ve Silah Kullanma Yetkileri de İptal Edilmedi
Kanunun 8/2 hükmünde yer alan suç işlenirken veya işlendikten sonra, henüz izleri meydanda iken tanınan yakalama yetkisi ile 9. maddedeki PVSK’nun 16. maddesine göre zor ve silah kullanma yetkileri de iptal edilmeyen hükümler arasında yer aldı. Zor ve silah kullanma yetkisinin iptal edilmeme gerekçesi PVSK 16’da “yetkinin veriliş amacına aykırı ve orantısız bir şekilde kullanılmasını engelleyecek güvenceye yer verilmesi” oldu. Yani AYM, polis devleti uygulamalarının pratik işleyişini tartışmaya dahi ihtiyaç görmedi.
NE ŞİŞ YANSIN NE KEBAP
Anayasa Mahkemesi, kamuoyuna bekçilerin pervasızlıkları nedeniyle çokça yansıyan tartışmalara, iktidarın polis devleti uygulamaları kapsamındaki çabalarına ve düzenin ortalama kolluk güçleri kadar bile mesleki eğitim ya da deneyim sahibi olmayan bir kuruma ciddi kolluk yetkilerinin verilmiş olmasına karşı, gösteri ve yürüyüşlere müdahale gibi bazı önemli yetkileri iptal etmiş olmakla birlikte; fiilen keyfi olarak kullanılagelen kimlik sorma, yakalama ile zor ve silah kullanma yetkilerinin iptal taleplerini reddederek bekçilik mekanizmasını bir çeşit aklama vazifesi de üstlenmiş oldu.
HUKUKA MARKSİST BAKIŞ