ISL Kongre Belgeleri 8: Ortadoğu Bildirgesi

ISL Kongre Belgeleri 8: Ortadoğu Bildirgesi

Orta Doğu Bildirgesi

Ortadoğu, yoğun sınıf çelişkilerinin olduğu bir bölge. İşçiler, işsizler, kitleler, gençler, kadınlar ve ezilenler altında yaşadıkları rejimlerden nefret ediyor.

İşçilerin ve gençlerin iyi bir gelecek beklentisi ile sistemin onlara sundukları bambaşka. Yoksulluk, düşük ücretler, işsizlik, devasa toplumsal eşitsizlikler, kötü eğitim sistemi, geleceksizlik, büyük yolsuzluklar, çevrelerindeki oligarşinin zulmü, insan haklarının ve temel özgürlüklerin yokluğu… Sonu gelmeyen halk ayaklanmalarının ateşleyicisi işte bu derin çelişkilerdir. Diktatörlüklere karşı öfke birikimi tekrar tekrar alevlenmektedir. Ancak bu isyanlar, liderliği ve net bir devrimci programı olmadığı için kanlı karşı-devrim tarafından yenilgiye uğratılmaktadır. 

Yoksulluk içinde yaşayan işçilerin temel toplumsal sorunları özgür seçimlerle ya da liberal demokrasi çizgisinde çözülemez. Bu toplumların temel sorunları, ancak işçiler ve yoksul köylüler ekonomiyi ele alıp kendileri yönetirse çözülebilir. Ayrıca sosyalist bir proje tek ülkede devam edemez ama devrimci rüzgarlar kaçınılmaz olarak tüm bölge ülkelerini etkileyecektir.

Gençlik, diktatörlüğe karşı mücadelesini, sistemi hedef alan ve işçi iktidarını inşa eden kapitalizme karşı mücadeleyle birleştirmeden aydınlık günlere ulaşamaz. Ortadoğu’daki sürekli devrimin somut programı budur.

Birçok ülkede işçiler, köylüler ve gençlik kahramanca mücadeleler veriyor ancak sosyalist devrimci liderliğin ve net bir bakış açısının yokluğunda, kitleler burjuvazinin zincirlerine hapsolmakta ve kanlı kapitalist diktatörlere yenilmektedir. Sudan’dan almamız gereken dersler çok açıktır.

Fas’ta kitleler yeniden isyan bayrağı açıyor. Filistin halkının İsrail’i yıkma ve topraklarını kurtarma mücadelesi hiç durmuyor. İran’da tekrar tekrar ortaya çıkan kitlesel mücadele dalgalarına şahit oluyoruz. Türkiye’de devasa bir kur krizi ve yüksek enflasyona tanıklık ediyoruz. Tüm bunlar, sistemin çatlaklarını arttıran ve sınıf mücadelesini güçlendiren yakın bir ekonomik çöküşün habercisidir.

Lübnan’a gelince; ekonomik krizin de ağırlaşmasıyla birlikte, Lübnan egemenleri, bankaların ve sermayenin hizmetine izin veren yasalar aracılığıyla halka saldırmaya devam ediyor. Kitleler yakıt kıtlığı, ilaç kıtlığı gibi felaketlerle hiperenflasyonun bedelini ödüyor: Lübnanlı işçiler ve gençler tam bir toplumsal çöküş senaryosu ile karşı karşıya. Devrimci mücadele ve sosyalizm yoluyla gerçekten demokratik ve özgür bir Lübnan doğabilir. Böyle bir hareket sadece Lübnan’ın değil, tüm Ortadoğu’nun kaderini değiştirecek ve Körfez’in gerici petrol krallıklarını ve emirliklerini deviren bölgesel bir emekçi halk hareketi dalgası doğuracaktır.

İran’da grevler, protestolar ve hatta ayaklanmalar sürüyor. Rejimin kitleleri bastırmasına rağmen, cesurca sahneye dönüyorlar. İran’da işçi sınıfının, köylülüğün ve gençliğin insanca bir yaşam sürebilmesinin tek koşulu gelecekteki devrimin liderliğini inşa etmeye bağlıdır.

Kararlar:

  • Ortadoğu ülkelerinde devrimci Marksizmin inşasını sağlamak için devrimci bir militan grubun oluşumunu hazırlanmaya devam edeceğiz.
  • Burjuva demokratik çözümlere karşı ideolojik mücadelemiz sürecektir.
  • İsrail’in ve diğer emperyalist güçlerin hapishanelerdeki mahkumlarla dayanışma kampanyaları ve baskıcı rejimlerdeki siyasi tutuklularla dayanışmamız sürecektir.
  • İsyan hareketleri ile internet üzerinden dayanışma kampanyaları ve ilgili ülkelerin büyükelçilikleri önünde protesto gösterileri düzenlenecektir.
  • Askeri darbelere ve emperyalist müdahalelere karşı sokak eylemleri düzenlenecektir.
  • İslamcıların demokratik mücadelenin bir parçası olabileceği yanılsamasına karşı mücadele edilecektir.
  • Sosyalist Ortadoğu Federasyonu sloganı, mücadelemizin özüdür.

Filistin Bildirgesi

İsrail neredeyse her yıl Filistin’e yönelik büyük saldırılar gerçekleştiriyor. Dünyanın en yoğun nüfuslu ve yoksul bölgelerinden birine binlerce bomba atılıyor. Son olarak Mart 2021’de, aşırı sağcı Siyonist yerleşimcilerden ve faşist haydutlardan oluşan linç çeteleri, bombardıman sırasında İsrail içinde kalan Filistin mahallelerine saldırıyorlardı. Bu fanatikler sadece Filistinli oldukları için insanların evlerini, mülklerini, dükkânlarını yıktılar; masum insanları dövdüler, öldürdüler.  

Filistin’de ve bölgede ipler giderek geriliyor. Bu nedenle, yeni nesil genç Filistinliler gerçek bir apartheid rejimine isyan ediyor. Siyonist canavara karşı mücadelenin öncüsü olan Gazze ve Batı Şeria’nın genç Filistinlileri yalnız değildir. Bölgede ve tüm dünyada emperyalist barbarlığa karşı halkların desteğine sahipler.

İsrail Devleti’ne yönelik dünya çapındaki “Boykot, Tecrit ve Yaptırım (BDS)” kampanyasını desteklemek, anti-emperyalist olduğunu ve demokratik hakların savunucusu olduğunu iddia eden herkesin temel görevidir. 2005 yılında 200’den fazla örgütün bir araya gelmesiyle kurulan, siyasi ve toplumsal örgütlerin yanı sıra dünyaca ünlü çok sayıda aydın ve sanatçıyı bir araya getiren bu girişim tüm dünyada giderek güçlenmektedir.

Son saldırı ve çatışmalardan sonra Gazze’de kırılgan bir ateşkes yürürlüktedir. Ancak devrim ile emperyalist karşı devrim arasındaki mücadelenin giderek keskinleştiği bu bölgede kaçınılmaz olarak hem Batı Şeria hem de Gazze Şeridi’nde yeni çatışmalar yaklaşmaktadır. 

ISL’de bir araya gelen devrimciler, herkesi Filistin’e yönelik Siyonist saldırıları durdurmaya, İsrail’in Gazze Şeridi üzerindeki ablukasını sona erdirmeye, Filistinli siyasi tutsakların kurtuluşu için seferber olmaya, topraklarını geri almak ve emperyalist yerleşim bölgesini yenmek için mücadele eden bu kahraman halkı desteklemeye çağırıyor.

  • Filistin halkına yapılan baskılara artık yeter!
  • İsrail’in Gazze Şeridi’ne uyguladığı ablukaya son verilsin! Gazze halkına acil insani yardım!
  • Filistinli tutsaklara derhal özgürlük!
  • Filistinlilerin gasp edilen topraklarını geri alma mücadelesine ve tüm sürgünlerin geri dönüşüne destek!
  • BDS uluslararası kampanyasına destek!
  • Kahrolsun Siyonist İsrail devleti!
  • Anti-siyonist siyasi tutumların anti-semitik ilan edilip kriminalize edilmesine karşı mücadele edeceğiz. Asıl ırkçı olan İsrail devletidir, suç işleyenler İsrail’i destekleyenlerdir.
  • Nehirden denize özgür Filistin!
  • Saldırganlığı durdurun, işgale son verin! 
  • Dünya işçileri ve gençleri; Ortadoğu Sosyalist Federasyonunun bir parçası olarak özgür bir Filistin için seferber olun ve savaşın!

Kürdistan Bildirgesi

1. Dünya Savaşı’ndan sonra Kürdistan dört parçaya ayrılmıştır; Türkiye, İran, Irak ve Suriye. Bölünmeden sonra, ezilen Kürt halkı her bölgede defalarca isyan etti. Bütün bu bölgelerde Kürt halkı milliyetçi burjuva devletler tarafından katledildi. Şu ana kadar, Kürt halkı için hiçbir şey değişmediğini ya da çok az şeyin kazanıldığını söyleyebiliriz.

Barzani bağımsızlık referandumu yapmaya kalkıştığında, Irak hükümeti Kürt bölgelerine saldırdı ve kimse Barzani’yi desteklemedi. Kürt halkının büyük fedakârlıklarla elde ettiği bütün kazanımlar buharlaştı. Referandum kararının hemen öncesinde emperyalist güçler, müttefikleri Barzani’nin  Peşmerge güçlerini IŞİD’e karşı savaşırken alkışlıyorlardı. Ancak emperyalistler, Kürt Peşmerge kuvvetlerini tarihte birçok davada olduğu gibi kolayca sattı. Sosyalistler, emperyalizmin müttefiki çürümüş feodal bir ağa olan ve emperyalizmin müttefiki olan Barzani’yi destekleyemez. Öte yandan Kürt halkının bağımsızlık referandumu yapma hakkını  koşulsuz olarak desteklemeye devam edeceğiz. 

Türkiye yönetimindeki Kürt bölgesindeki ulusal hareketinin, 1968 radikal öğrenci hareketi içinden gelişen farklı bir tarihi vardır. Bu sebepten, Türkiye’de, Kürt hareketi milliyetçi-sosyalist bir kökene sahipti. Fakat hareket zamanla, sağa doğru kaydı ve feodalizm karşıtı, antikapitalist ve antiemperyalist konumlarını terk etti. Bugün Kürt hareketinin, demokratik cumhuriyet ve radikal demokrasi için liberal kapitalistleri, AB’yi, ABD’yi ve Türkiye’nin sol güçlerini içeren bir cephe kurma politikası vardır. Bu yüzden sosyalistler, Kürt halkının kendi kaderini tayin hakkını desteklemeli ancak Kürt hareketinin kurduğu sınıflar üstü demokrasi cephesinden bağımsız kalmalıdır.

Kürt halkı, davası için çok ağır bedeller ödedi. 1990’larda kanlı bir iç savaş ;2016 yılında da bazı şehirlerde Kürt güçleriyle Türkiye devleti arasında şehir savaşları yaşanmıştır. Bu savaşlar tam bir katliamdır. Halen Kürt hareketi üzerinde ağır bir devlet baskısı sürmektedir. Kürt halkı, Rojava’da tarihsel bir kazanım olarak kendi kaderini tayin etme hakkını elde etmiştir. Ancak bu kazanımların istikrarı garanti edilemez çünkü buradaki Kürt siyasi varlığı kendi başlarına ayakta kalamaz. ABD emperyalizmi Rojava’yı Irak’ta olduğu gibi yüz üstü bırakırsa, Kürt hareketi Rojava’da da hayatta kalamayacaktır. Aynı şey Rus ordusu için de geçerlidir.  Rusya, Türk ordusunun saldırmasına izin verirlerse sonuç aynı olacaktır.  ABD emperyalizmi Rojava’yı Irak’ta olduğu gibi yüz üstü bırakırsa, Kürt hareketi Rojava’da da hayatta kalamayacaktır. Ayrıca, tarihe bir bakacak olursak, ABD’nin (veya Rusların) çıkarları değiştiğinde, Kürtleri yalnız bırakmaları hiç de şaşırtıcı olmayacaktır. 

Kararlar:

  • Kürt halkının kendi kaderini tayin hakkını savunuyoruz.
  • Kürt halkıyla beraber baskılara karşı dayanışma eylemleri gerçekleştireceğiz.
  • Sosyalist Orta Doğu Federasyonu için uluslararası sınıf mücadelesinin bir parçası olacak olan ve sosyalist bir Kürdistan için savaşacak bir Kürt Marksist partisi kuracağız.

ISL 1. Dünya Kongresi Belgeleri:

1-Tüm Dünyada Sınıf Mücadelesi Yükseliyor, Bu Krizi Kapitalizmin Son Krizi Yapmak İçin İleri!

2-İki Yıllık Pandemi Sürecinden Sonra Kapitalist Dünya Ekonomisi

3-ISL Tüzüğü

4-Toplumsal Cinsiyet Eşitliği Mücadelesi ve 8 Mart 2022 Kampanyası Kararları

5-Sosyo-Çevresel Mücadeleler Bildirgesi

6-Otoriterlik ve Faşist Tehlike Hakkında Bildirge

7-Latin Amerika Bildirgesi

8-Ortadoğu Bildirgesi

9-Güney Asya ve Afganistan Bildirgesi

10-Avrupa Bildirgesi

11-Doğu Avrupa (Eski Sovyetler Birliği) Ülkeleri Hakkında Bildirge

12-Batı Sahra Bildirgesi

13-Nikaragua Bildirgesi

KATEGORİLER